Tamam bunları konuştuk ama neden Bana yalan söylüyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | حسناً لقد ناقشنا ذلك اﻵن ولكن لمَ كذبت علي سابقاً؟ |
O hâlde Bana yalan söylemişsiniz. Son ziyaretinin üstünden bir hafta geçmemiş. | Open Subtitles | إذاً لقد كذبت علي لقد كان هنا مؤخراً قبل أقل من أسبوع |
Bana yalan söylüyor ve uğrunda uğraştığı her şeyi fırlatıp atıyor. | Open Subtitles | والآن هي تكذب عليّ وإنها تتخلى عن كل شيء عملت لأجله |
Eğer suçluysa Bana yalan söylemiş demektir ve buna inandım. | Open Subtitles | فقد كذبت عليّ و أنا قمتُ بتصديقها لقد قامت بخداعي |
Bana yalan söyleme. Seni izlemekle büyük bir risk aldım. | Open Subtitles | لا تكذبي علي خاطرت كثيراً لأتبعك إلى هنا |
Bugün herhangi bir konuda Bana yalan söylemek niyetinde misiniz ? | Open Subtitles | هل أنت تنوي أنت تكذب علي في أي شيء هنا اليوم |
Öğleden sonra gittiğin yerle ilgili neden Bana yalan söyledin? | Open Subtitles | لمَ كذبتِ عليّ بشأن أين كنت ذاهبة بعد ظهر اليوم؟ |
Bana yalan söyledi ve saygısızlık etti, benimse tek istediğim onu korumaktı. | Open Subtitles | لقد كذبت علي و لم تحترمني و كل ما اردته هو حمايتها |
Hayır, onu beni aldatırken yakalamadım ama Bana yalan söyledi. | Open Subtitles | لا، أعني، أني لم أضبطها والجرم قائم ولكنها كذبت علي |
Bencilce sebeplerinden ötürü tüm gece Bana yalan mı söyledin? | Open Subtitles | لقد كذبت علي طول الليل من أجل اسبابك الأنانية ؟ |
- Bana yalan söyleme. Sadece gerçeği söyle. O zaman kızmayacağım. | Open Subtitles | لا تكذب عليّ اخبرني بحقيقه الامر و اوعدك انني لن انزعج مهما كان |
Bana yalan söyleme! Anlaşmamız vardı! Bunun için 10 yıl bekledim, | Open Subtitles | لا تكذب عليّ ، كان لدينا اتفاق أدّيت عشر سنوات |
Bana yalan söylemenin işe yaramayacağını bileceğin kadar uzun. | Open Subtitles | مدة طويلة بما يكفي لك لتعرف أفضل من أن تكذب عليّ |
Bana yalan söylediğini biliyorum. Tapular ve hesap defterinden haberim var. | Open Subtitles | أعرف بأنّك قد كذبت عليّ وأنا على دراية بتلك العقود والدفاتر |
Son kez Bana yalan söylemiS oldun. Simdi gelip beni almani istiyorum. | Open Subtitles | كذبت عليّ ثانية والآن أريدك أن تأتي وتقابلني |
Bir gün, ben onu öldürmek için ne demek olduğunu size sorduğunuzda, Bana yalan söyleme. | Open Subtitles | يوماً ما ، عندما أسألك ما هو شعور أن تقتلي لا تكذبي علي |
Oh, aman Allahım! Hayatım boyunca Bana yalan söylediniz, Değil mi? | Open Subtitles | يا إلهي لقد كنت تكذب علي طوال سنوات عمري، أليس كذلك؟ |
- Bana yalan söylediniz. - Mesafe kurmayı öğrenmelisin, Stevens. | Open Subtitles | لقد كذبتِ عليّ إنكِ يجب أن تتعلمي درجات التفاوت فقط، ستيفنز |
Şu an sadece Bana yalan söylediği için babama kızmış durumdayım. | Open Subtitles | في الوقت الحالي أنا غاضبة جداً على أبي لأنه كذب علي |
Bana yalan mı söylediğini ya da ona da mı söylemediğini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اعرف اذا كان يكذب علي او انت تبقيه في الظلام ايضا؟ |
Kendini istersen kandır, ama Bana yalan söyleme. | Open Subtitles | أكذبي علي نفسك لو أردت لكن لا تكذبي عليّ |
Ama Bana yalan söylemesi gerekmezdi. | Open Subtitles | لكنَّه ما كان لزاماً عليه أَن يكذب عليّ. |
Çünkü uyuşturucu hakkında Bana yalan söyledin. | Open Subtitles | الغيتُهُ فقط لأنكِ كذبتِ علي بخصوص المخدّرات |
Yani Bana yalan söyledin, şimdide utanmadan itiraf ediyorsun. | Open Subtitles | عظيم إذاً كذبتي علي وتعترفين بذلك بدون أدنى خجل |
Eğer Bana yalan söylemeye devam edersen, DNA testi yapabilirim. | Open Subtitles | وبإمكاني فحص الحمض النووي إن بقيتِ مصرّةً على الكذب عليّ |
Tamam, işimi tehlikeye attı. Bana yalan söyledi. | Open Subtitles | حسناً، لقد وضع عملي في خطر، لقد كذب عليّ |
Eğer Bana yalan söylersen, çok pişman olursun, anladın mı? | Open Subtitles | لكن ان كذبتَ عليّ فانك ستندم على ذلك طيلة حياتك |