"bir arkadaşım" - Translation from Turkish to Arabic

    • لدي صديق
        
    • صديق في
        
    • إنه صديق
        
    • صديق لي
        
    • هو صديق
        
    • لديّ صديق
        
    • مجرد صديق
        
    • لدي صديقة
        
    • لي صديقة
        
    • لدى صديق
        
    • لديّ صديقة
        
    • إنها صديقة
        
    • أحد الأصدقاء
        
    • من صديق
        
    • هذا الصديق
        
    bir arkadaşım vardı ve insanlar onu merak ettiklerinde arayıp alışverişe gitmek ya da garajlarını temizlemeye yardım etmek isteyip istemediğini sorardı. TED لدي صديق ممن إذا قلق الناس عليه، فإنّهم يتّصلون به ويسألونه إن كان يرغب بالذهاب للتسوّق أو أن يساعدهم في تنظيف مرأبهم.
    Eskiden bir arkadaşım vardı. Salonuna yolda ölen hayvanları asardı. Open Subtitles كان لدي صديق يقوم يتعليق ما يصطاده في غرفة المعيشة
    Yanılmıyorsam o yolda bir arkadaşım var, bana yardımı dokunabilir. Open Subtitles لو كنت محقاً، فلدي صديق في ذلك الطريق، بوسعه مساعدتي
    Evet. bir arkadaşım. O tatlı yiyemez. Open Subtitles نعم، إنه صديق لي لايمكنه أكل الحلوى، إنها مصاب بالسكري
    Her zaman bir arkadaşım kalbinin sesini dinlediğinde mutlu olurum. Open Subtitles أنا دائماً سعيد بأن أرى صديق لي يتبع أمنية قلبه
    Oscar iyi bir arkadaşım. Elbiseyi sevdiğini söyleyeceğim ona. Open Subtitles أوسكار هو صديق جيد لي سأقول له أنت ترغب في اللباس
    Bu konuda bana bayağı baskı yapan bir arkadaşım vardı, ondan ettim. Open Subtitles نعم، لديّ صديق والذي كان ألماً حقيقياً في المؤخرة حول هذا الموضوع
    Ben küçükken böyle bir arkadaşım vardı, beni çılgına çevirirdi. Open Subtitles عندما كنت صغيرة كان لدي صديق مثلك كان يدفعني للجنون
    Bu şeyden V.A. hastanesinde ölmek üzere olan bir arkadaşım var. Open Subtitles لدي صديق مات من هذه القذارة, منذ قليل في مستشفى المسنين.
    Sana dün de söyledim Lee, hala bir arkadaşım var. Open Subtitles مازال لدي صديق حميم، لي مثل الذي كان لدي بالأمس
    Bunlardan bir tane senin yaşlarındayken... yaz kampındaki bir arkadaşım için yapmıştım. Open Subtitles صنعت سواراً كهذا لما كنت في سنكِ إلى صديق في مخيم صيفي
    Benim de Hollywood'ta bir arkadaşım var, Donald Duck. Tanır mısın? Open Subtitles لدي صديق في هوليوود دونالد داك، هل تعرفه؟
    - Dün bir arkadaşım aradı. Open Subtitles وقال صديق في العينات تقسيم سألني هناك حتى يوم غد.
    Dedektif olan iyi bir arkadaşım var. Open Subtitles أتعلم، لديّ أحد الأصدقاء، إنه صديق مقرَّب جداً، وهو مفتش
    Hayır, o sadece geçici olarak benimle kalan bir arkadaşım. Open Subtitles كلا، إن الأمر بسبب صديق لي يُقيم معي بشكل مؤقت
    Clayton Harding'in çok yakın bir arkadaşım olduğundan haberin var mı? - Bundan bana ne? Open Subtitles هل تدرك أن كليتون هاردين هو صديق شخصي لي
    O isimsiz e-maillerin daha az isimsiz olmasını sağlayacak bir arkadaşım var. Open Subtitles لديّ صديق يمكنه جعل تلك الرسائل الإلكترونية مجهولة الهوية أقل جهلا بكثير
    bir arkadaşım ve bu çok kaba bir deyim. Open Subtitles إنها مجرد صديق وهي طرف عنيد جداً.
    Transferim konusunda çok gergindim, ama bir arkadaşım olduğu için çok heyecanlıyım. Open Subtitles تعلمين كنت متوترة من الانتقال الى هنا لكن متحمسة ان لدي صديقة
    bir arkadaşım asansörde sex yapmış. Open Subtitles أن لي صديقة مارست الجنس في المصعد ذات مرة.
    İşte, bir arkadaşım var, dijital kayıt cihazları denilen– PDR’larda blog sahibi kendisi. TED و تعلمون, لدى صديق والذي يملك مدونة عن المسجلات الشخصية الرقمية.
    Ziyaret etmemi çok isteyen bir arkadaşım var. Open Subtitles لديّ صديقة بالجامعة والتي تتوسّل إليّ حتى أزورها
    Öğretmenlerden bir arkadaşım ama olayla ilgisi yoktu. Open Subtitles إنها صديقة من هيئة التدريس لكن ليس لها دخل في ما حدث
    bir arkadaşım bana açıkladı, 79 devriminden önce TED أحد الأصدقاء شرحها لي , قبل ثورة سنة 79
    Israil'den bir arkadaşım bana bir katalog verdi. Tanka ihtiyacınız olmaz, değil mi? Open Subtitles حصلت على كتاب معروضات من صديق من الكيان الصهيوني لستم بحاجة لدبابة، صحيح؟
    iyi, böyle durumlarda gönüllü kiralayan bir arkadaşım var, her hedef için 3 milyon dolar ödüyor. Open Subtitles الان املك هذا الصديق الغنى الذى يؤجر العملاء فى حالات خاصة وسيدفع 3 مليون فى المهمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more