birkaç saat içinde hepimizin mosmor, şişmiş ve ölmüş olacağı haberi... | Open Subtitles | أَحْسبُ الأخبارَ أننا كلنا سَنصْبَحُ إرجوانيينَ ومنتفخين وجنينيين في بضعة ساعات |
Şimdi kontrol ettim. birkaç saat önce teslim edildiğini söylediler. | Open Subtitles | لقد تتبعته وقيل لي أنه تم التسليم مُنذ بضعة ساعات |
birkaç saat içinde kötülük yapmadan da eğlenilebileceğini öğrenmiştik bile. | Open Subtitles | خلال ساعات قليلة بدأنا نتعلم أنه لاداعي لنكون أشقياء للاستمتاع |
Hapiste, bebeğini belki birkaç saat kucağında tutabiliyorsun, sonra gidiyor. | Open Subtitles | في السجن، يحقّ لي حملها لبضع ساعات فقط ثم تذهب |
-Dur biraz bekle. -Ben birkaç saat için dışarı çıkıyorum. | Open Subtitles | ــ أنتظر لحظة ، أنتظر لحظة ــ سأتغيب لعدة ساعات |
Önümüzdeki birkaç saat içinde baskıyı azaltmazsak kadın felç olacak. | Open Subtitles | إذا لم نفعل فى الساعات القليلة المقبلة فسوف تُصاب بالشلل |
birkaç saat içinde burada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. | Open Subtitles | لا شيء سيبقى كما هو بعد بضعة ساعات من الآن |
birkaç saat de olsa bir saat de fark etmez. | Open Subtitles | حسناً ، لايهم إن كانت بضعة ساعات أو ساعة واحدة |
Tamam, haber verirsin o zaman. Okuldan sonra çocuğa birkaç saat bakabilirim. | Open Subtitles | ـ حسناً، دعني أعرف ـ بوسعي مراقبة الفتى بعد المدرسة بضعة ساعات |
birkaç saat sonra hava kararacak. | Open Subtitles | أمامنا فقد بضعة ساعات لزوال .النور، يجب أن نخفي هذا الفراء |
Tanıklarından birisi, Cesare'ın davasından birkaç saat sonra önce vurulmuştu. | Open Subtitles | قد أطلق النار عليه وسقط صريعا قبل ساعات قليلة ماضية |
Çünkü sadece birkaç saat önce oldu... ve ben hala şok geçiriyorum. | Open Subtitles | لإنه قد حدث منذ عدة ساعات قليلة وأنا لازلت في حالة صدمة |
Ve Calypsol'ün gerçekten çok az bir yarı-ömrü var, yani birkaç saat içerisinde vücudunuzdan atılıyor. | TED | والكليبسول لديه صلاحية قصيرة، وهذا يعني بأنه يخرج من جسمك في غضون ساعات قليلة. |
Littleton'a gideceğini bu yüzden de kızlarla birkaç saat daha ilgilenmemi istedi. | Open Subtitles | وسألني اذا بإمكاني أن أعتني بالفتيات لبضع ساعات إضافية بينما يذهب لليتلتون |
Bu, birkaç ampul yakmaya ve telefon şarj etmeye yeter, belki düşük watt'lı TV veya vantilatörü günde birkaç saat çalıştırabilir. | TED | وهذا يكفي لإنارة بعض المصابيح الكهربائية وشحن هاتف، وربما يشغل تلفزيونًا منخفض الاستهلاك أو مروحة لبضع ساعات في اليوم. |
Acele etme! birkaç saat boyunca bunları içmeye devam etmemiz gerek. | Open Subtitles | لا تستعجل، سنضطر الى الإستمرار في شرب هذين الكوكبين لعدة ساعات |
Burada gördükleriniz delice üşüşen bir partikül topluluğu, ve bunların her biri son birkaç saat içerisinde belirlenen, insan duygularını temsil ediyor. | TED | ما تشاهدونه هنا هو كتلة محتشدة بالجزيئات ، كل منها يمثل شعوراً واحداً لشخص ورد ذلك خلال الساعات القليلة الماضية. |
Sadece burada birkaç saat oturacağım ve sonra dışarı çıkacağım. | Open Subtitles | ولكنني سأجلس هنا لبضعة ساعات ثم أقوم بذلك |
birkaç saat esir tutulduğunu ama bir şekilde kurtulduğunu söylemiş. | Open Subtitles | قالت أنها كانت محتجزة أيضاً لساعتين ولكنها خرجت بطريقةٍ ما |
Bakım birkaç saat daha sürecekmiş ama biz yine de başlayacağız. | Open Subtitles | قالت الصيّانة أنها ساعتان فقط و لكننا سنبدأ على أي حال |
Böylece, çocuğun annesi olan bu kadın tuvaletini birkaç saat içerisinde kurdu. | TED | لذا هذه المرأة، أم هذا الصبي قامت بتركيب المرحاض في بضع ساعات. |
birkaç saat önce, onları deniz uçağıyla bataklığın ortasındaki küçük bir kabine bırakmış. | Open Subtitles | لقد انزلهم منذ ساعات قليله من طائرة بحرية.. مقطورة صغيرة فى منتصف المستنقع. |
Morluk derecesine ve kan akışına bakılırsa, ölümden ölümden birkaç saat sonra kesilmişler. | Open Subtitles | وبناء على لون البشرة وتدفّق الدمّ، سأقدر أنّها كانت عدّة ساعات بعد الوت. |
Bağlandıktan birkaç saat sonra bölgede önemli bir ordu aktivitesi oldu. | Open Subtitles | ,بعد عدة ساعات من توصيلي كان يوجد نشاط عسكري ثقيل بالمنطقة |
Güzel taktik, Kaptan Custer. birkaç saat içinde evde oluruz. | Open Subtitles | تكتيك جيد كابتن يجب ان نكون فى منازلنا خلال ساعات |
çarşamba günü birkaç saat izin almamın mahsuru var mı? | Open Subtitles | هل هناك مانع إن أخذت بعض الساعات يوم الاربعاء ؟ |
Eğer birkaç saat içinde dışarı çıkmazsa... kapıyı kırıp doktoru içeri sokun. | Open Subtitles | إن لم يخرج في غضون ساعات اكسر الباب وأدخل الطبيب إلى الغرفة |