Avrupa'da, bir beyefendiye bu şeyleri doğru bir şekilde bitirme fırsatı verilir. | Open Subtitles | في أوربا، يُعطى للرجل النبيل فرصة لإنهاء الأشياء بشكل مُناسب |
Senin bu üniversiteyi bitirme maceranda yaşadıklarını kaçıramazdım. | Open Subtitles | ، لم أتمكن من تفويت رؤيتك تتحطم وتحترق في هذه المحاولة المضللة لإنهاء الجامعة |
Oyunu bitirme telaşım düşünce yapımı etkiledi. Bir pazarlık yapalım. | Open Subtitles | يجب علينا إنهاء هذة المسرحية لذلك, دعنى أعقد معك إتفاق |
Hayatım boyunca, başladığım şeyi bitirme konusunda çok titiz davrandım. | Open Subtitles | اتعلمين، طوال حياتي كنت دقيقاً حول إنهاء كل شيء ابدأه |
Sakın sıcak suyu bitirme, yoksa sonsuza kadar orada kalırsın. | Open Subtitles | لا تنهي مخزون الماء الساخن لأنكِ هنا منذ وقت طويل |
Fakat liseyi bitirme fırsatın vardı. | Open Subtitles | ولكن كان لديك الفرصة لانهاء التعليم الثانوى |
Namın senden önde gidiyor. O karşılaşma sırasında bir an bile olsa her şeyi bitirme fırsatın vardı. | Open Subtitles | سُمعتك تسبقك, اعتقد انه خلال تلك المواجهه سنحت لك الفرصه لإنهاء الامور |
Dinle, bu işi bitirme ve gitme zamanı geldi. | Open Subtitles | أنظر، حان الوقت لإنهاء هذه المهمة والمضي قدماً |
Bir de evliliğin tadı kaçmadan bitirme cesaretinde bulundun. | Open Subtitles | بالأضافة . لديك الشجاعة لإنهاء الزواج قبل أن يتدهور |
Beni korkutabileceğini sanıyor ama bu işi bitirme zamanı geldi. | Open Subtitles | يعتقد أنه يمكنه إخافتي، لكن حان الوقت لإنهاء ذلك. |
Belki de bu gösteriyi bitirme zamanı gelmiştir diye düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | وفكّرت، ربّما حان الوقت، لإنهاء إعتدائي هذا. |
Hayatta kaldı. Ve bu korkunç hayal kırıklığının ardından artık bitirme vakti. | Open Subtitles | أجل لقد عاش، يؤسفني أن أخيب أمالكم ولكنْ حان وقت إنهاء البرنامج |
O aldığımda resimleri, konuşmaktı olduklarını yaklaşık bir hafta dışarı bitirme projesi. | Open Subtitles | عندما أخذت تلك الصور سمعت أنهم على بعد أسبوع من إنهاء المشروع |
Ve sonunda aydınlandım: silah şiddetini bitirme hayali olan bizim gibi insanlar için ne muazzam bir ilham. | TED | وفي نهاية المطاف، إتضح لي، هذا الإلهام الهائل بالنسبة لنا من يرغبون في إنهاء عنف الأسلحة النارية. |
Rica ediyorum, bu cümleyi asla bitirme. | Open Subtitles | على أن هذه القبعات مفيدة ضد قدم لي خدمة ولا تنهي هذه الجملة |
Şimdi biraz bölüm bitirme zamanı. | Open Subtitles | هذا هو الوقت لانهاء بعض المستويات |
- Sakın sözünü bitirme. | Open Subtitles | لا تكملي هذه الجملة |
Buraya son geldiğimizde hatırlarsan, evliliklerimizi bitirme kararı almıştık. | Open Subtitles | ،آخر مرة كنا بها هنا أتذكر، قرارنا بإنهاء زواجنا |
Eğer sizin için uygunsa Mrs. Johnson, başladığımızı bitirme vakti geldiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأنّه حان الوقت لننهي ما بدأناه |
Sterling Cooper, Mohawk Havayollari ile iliskisini bitirme karari aldi. | Open Subtitles | ستيرلنغ كوبر قرر لأنهاء العلاقة مع طيران موهاك |
- Hepsini bitirme pis kokarca! - Canın cehenneme sivilce surat! | Open Subtitles | لا تأكله كله ايها الأخرق - اذهب للجحيم يا ذي وجه البثور - |
Sadece hukuk sistemi bağlamında bitirme adına, | TED | وفقط لأنهي في السياق القانوني. |
bitirme projenle ilgili bu kadar çalışmandan, gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فخورة جداً بك كم عملت بجد على مشروعك لما قبل التخرج |
Onun başlattığını bitirme şansım var ve bunun önündeki tek engelin sen olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | و قد سنحت لي الفرصة لإتمام ما بدأه, لكني أعلم أنك أنت الوحيد, الذي يعترض طريق تحقيق ذلك |
bitirme takvimi bu. Önümüzdeki hafta sonu bitirmek istiyorsan ücretimiz ikiye katlanır. | Open Subtitles | تريد الانهاء بنهاية الاسبوع المقبل اذاً فقد تضاعفت اجورنا! |