"bizler" - Translation from Turkish to Arabic

    • نحن
        
    • إننا
        
    • نحنُ
        
    • ونحن
        
    • بقيتنا
        
    • فإننا
        
    • فنحن
        
    • أجلنا
        
    • أننا
        
    • جنسنا
        
    • بقيّتنا
        
    • كائنات
        
    • مثلنا
        
    • ولسنا
        
    • ونحنُ
        
    ama gerçek şu ki, bizler değiştik. Artık bilgi ekonomisindeyiz. TED لكن الحقيقة أنّنا تحوّلنا و نحن الآن في الاقتصاد المعرفي
    İlk olarak, haklısınız bizler yaşlandıkça değişim sürecimiz yavaşlıyor, ikinci olarak ise, haksızsınız, çünkü bu yavaşlama düşündüğünüz oranda gerçekleşmiyor. TED أولًا، أنت محق، التغيير يتباطأ كلما كبرنا في العمر، ولكن ثانيًا، أنت مخطئ، لأنه لا يتباطأ بقدر ما نحن نعتقد.
    Hey, bizler turistiz, balayımızdayız ve arabamız yaklaşık bir km. ötede bozuldu. Open Subtitles مرحباً، إننا زائرون، سواح لشهر العسل وسيارتنا تعطلت على بعد بضعة أميال
    Hey, bizler turistiz, balayımızdayız ve arabamız yaklaşık bir km. ötede bozuldu. Open Subtitles مرحباً، إننا زائرون، سواح لشهر العسل وسيارتنا تعطلت على بعد بضعة أميال
    bizler ayrıca hesaplama açısından sınırlıyız. TED نحنُ البشرُ للأسفِ محدودونَ في قدراتنا الحسابيّة.
    Kırılganlığımızı kabullenirken yardımcı olmanıza ve bizler, kafadan kalbe giden bu uzun yolculuğu sürdürürken, sabırlı olmanıza ihtiyacımız var. TED نحتاجُ إلى مساعدتكن للاحتفال بضعفنا وتحولن بالصبر معنا ونحن نجعلُ هذه رحلة طويلة جدًا جدًا من رؤوسنا إلى قلوبنا.
    Bu vakitte artık hareket eden dev olacağını sanmıyorum ama bizler nöbetleşe gözcülük edeceğiz. Open Subtitles العمالقة لن يجولوا الأنحاء في مثل هذا الوقت لكن بقيتنا سنتناوب على الحراسة.
    bizler uluslararası standartların çalıştığını iyi biliyoruz, lakin biz onlara tabiyiz. TED نحن نعلم أن هذه المعايير الدولية تنجح لأننا بالفعل لدينا واحدة.
    bizler inanan insanlarız. Diğerlerine saygı gösteririz ve saygı görmek isteriz. Open Subtitles نحن نذهب للكنيسة بانتظام،ونحترم الآخرين ونتوقع أن يبادلوننا الأحترام.هل هذا واضح؟
    Uzaya savrulmak yerine dünyanın yüzeyine, yerçekimiyle yapışmış bizler de Kepler'in ilk kez keşfettiği doğanın bu yasalarına uyuyorduk. Open Subtitles تماما مثلما نحن ملتصقون بالأرض بسبب الجاذبية فإننا كذلك نسير فى الفضاء بسرعة هائلة نحن نسير طبقا لقوانين الطبيعة
    O da benim gibi gerçek. bizler aynı büyünün iki tarafıyız. Open Subtitles إنها حقيقيةُ، مثلي نحن جانبانَ من نفس السحرِ ، دعْيها تَذْهبُ
    Çiftçi sizseniz eğer bizler de taşlarsak, tohum ne o zaman? Open Subtitles إذا كنت أنت الفلاح و نحن الحجاره ما هي البذور ؟
    Ben ona diyeceğimi dedim; o giderse de bizler hazır ve nazırız. Open Subtitles لقد وعدتُها, إننا سنهتم بالقطيع هنا ونجهزهُ بما يلزم, في حال ذهابها
    bizler gökyüzüne bakar ve yıldızlar arasında yerimize hayret ederdik. Open Subtitles إننا أعتدنا النظر إلى السماء ونندهش، عن مكاننا بين النجوم.
    bizler ortak çalışmaya arılar ya da karıncalar kadar sıkıca bağlı değiliz. TED إننا لسنا متعاونين بقدر مجموعات النحل والنمل.
    Artırılmış gerçeklikle birlikte, kurumlar yapmayı reddettiğinde, baskı görenlerin anlatılarını vurgulamak için bizler gücü elimizde tutuyoruz. TED بالواقع المعزز، نحنُ الشعب لدينا القوة لتسليط الضوء على قصص المظلومين عندما ترفض المؤسسات القيام بذلك.
    Ama Ölümsüzlerin bilgeliğini fethetmek için bizler de bilge olmalıyız. Open Subtitles ولكن للاستيلاء على الحكمة من الخالدين نحنُ أيضاً يجب أن نُصبح رجال حُكماء
    Eğer birisi bir odadan başka birisine geçmeyi seçerse, geride kalan bizler emin olmalıyız ki içinde bulunduğumuz oda boş değildir. Open Subtitles لو شاءَ الشَخص الانتقال من غُرفةٍ إلى أُخرى نحنُ مَن بقينا خَلفاً يجبُ أن نتأكَّد أنَ الغرفَة التي نحنُ فيها
    Daha 11 yaşındaydık ve bu bizler için hiç uygun değildi. Fakat (Almanca) TED ونحن فقط في الحاديه عشر من العمر، وذلك لم يكن مناسباً. لكن الألمانيه.
    İşte bu, inancımızın bir sınavı, ve bizler inancın bekçileriyiz. Open Subtitles هذا هو وقت ابتلاء الايمان ونحن من المحافظين على الايمان
    Ama bizler günah çıkartmadan önce çok iyi düşünmek zorundayız. Open Subtitles لكن بقيتنا سيتردد طويلا قبل أن يذهب إلى الاعتراف
    bizler de kendi sessiz dilimizden, düşüncelerimizden duygularımızdan ve fizyolojimizden etkilenmekteyiz. TED فنحن أيضا نتأثر بتعابيرنا غير اللفظيه، وأفكارنا ومشاعرنا ووظائف جسدنا الفسيولوجيه.
    Daha da önemlisi, istekliyiz. bizler imar edilmesi gereken bir dünyaya sahibiz ve kimse bunu bizim için yapmayacak. TED و الأهم من هذا كله ، لدينا الدوافع : لدينا عالم يحتاج للإصلاح ، و ليس هناك من سيقوم بإصلاحه من أجلنا.
    bizler apaçık daha verimli şekilde öldürüyoruz. Fakat hala öldürüyoruz. Open Subtitles يبدو أننا أسفرنا عن مقتل الكثير بكفاءة ولكننا مازلنا نقتل
    bizler üstün bir ırkız. Open Subtitles كيف يكون جنسنا هاما
    bizler gibi birisi olmak için uğraşır durursun. Open Subtitles وبعدها ستتورّط بـ محاولة ان تكون شخصاً كـ بقيّتنا
    Bu tam bir tasarım yazılımının bir ekran görüntüsü. Doğrusu bizler şimdi oturup bilgisayarda türler tasarlamaya çalışıyoruz. TED هذه لقطة من الشاشة لبعض برامج التصميم الحقيقية التي نعمل عليها للتمكن من الجلوس وتصميم كائنات على الكمبيوتر.
    Siz de bizler gibi olup, söz yüzüğü takmak istiyor musunuz? Open Subtitles هل تردن أن تكن أطفالا محبين مثلنا وترتيدن خواتم النقاء أيضا؟
    Bunu atölyemizde kendi ellerimizle kendi başımıza yapıyoruz ve bizler mimarız. Profesyonel ustalar değiliz ama bunun mümkün olduğuna emin olmak istiyoruz. TED ونفعل هذا بأنفسنا في مختبرنا، ونحن معماريين فحسب ولسنا عمال بناء محترفين، ولكننا أردنا التأكد أنه بالإمكان فعله.
    Kendilerini feda etmiş atalarımız. bizler bu fedakârlıkları, ilkelerimizi yaşatmak ve inancımızı korumak için yapıyoruz. Open Subtitles ونحنُ نعد هذة التضحيات حتى نعيش الجوهر ونُحافظ على الإيمان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more