"bunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه
        
    • بهذا
        
    • أن
        
    • ذلك
        
    • لهذا
        
    • يجب
        
    • لذلك
        
    • بهذه
        
    • به
        
    • ان
        
    • بذلك
        
    • بها
        
    • فعل هذا
        
    • بالأمر
        
    • ذالك
        
    Kişiselleştirilmiş veri ile başlamanız lazım, kişisel bilgi, bir bireye ait, sonra Bunu o bireyin yaşantısı ile bağdaştırmanız gerekli. TED حسناً .. عندما تخصص المعلومات .. وتخصص النتائج التي تصدر من الافراد انت تقوم بهذه الحالة بربط هذه المعلومات بحياتهم
    Bunu bulmalarının yolu ellerini işin içine sokmak ve onunla oynamaktır. TED وهم يرضون هذه الرغبة بالتحكم وفهم واستيعاب هذه الادوات واللعب بها
    Fakat Bunu günümüz dünyasında yapmanın şahane bir yolu var. TED ولكن هناك مجال ممتع يقوم بهذا في العالم الحديث ..
    Bu nedenle, artık Bunu yapabilecek daha akıllı birşeye ihtiyacımız var. TED لذا علينا ان نقوم بأمر أكثر ذكاءاً فيما يتعلق بهذا الخصوص
    Burada bulunanların çoğu çok fazla sayıda insanın Bunu gördüğüne şahit oldu. TED العديد منكم هنا لديه الفرصة للتأكد من أن يشاهده الكثير من الناس.
    Şimdi ben Bunu eğer yapmamış olsaydım, burası bir cehennem yuvası olurdu. TED الآن إذا لم افعل ذلك ، كان يمكن أن يكون مكانًا بائسًا.
    Daha sonra Bunu hücrelerine parçalarız, ve bu hücreleri vücut dışında çoğaltırız. TED ثم نقوم بفصل هذه الخلايا عن بعضها البعض، ونقوم بزراعتها خارج الجسم.
    bu onların su hakkı, ve eğer bu hakkı deredeki balıkların büyümesi için kullanmak isterlerse, Bunu yapmaya hakları var. TED هذه هي حصتهم وان كانوا يريدون ان يستخدموا هذه الحصة لكي يساعدوا على انماء الاسماك في الجدول فهذا حقهم ..
    Bana Bunu anlattı, ve anlatırken çok eğleniyor ve gülüyordu. TED لقد اخبرني هذه القصة وكان سعيداً بها و اخذ يضحك
    Bu yüzden basitten başlayıp, bazı canlı özelliklerine sahip yapılar oluşturuyor, sonra Bunu geliştirerek daha canlı benzeri hale getirmeye uğraşıyoruz. TED إذن نبدأ بنموذج بسيط، نصنع بعض البُنى التي قد تملك بعض خصائص الحياة هذه ثم نحاول تطويرها لتصبح أشبه بالكائن الحي.
    dediler. Dolayısıyla onlar Bunu yapıyor ve gelecek yıl başlatıyoruz. Ve bu tamamıyla bir deneme ve tamamıyla gönüllülüğe dayanıyor. TED لذلك هم يفعلون هذا ، وسنقوم باطلاقها لاحقا في هذه السنة، و كل هذا عبارة عن تجربة،و كله من متطوعين.
    bu cok basit bir biyoteknoloji. Ve Bunu isterseni milyarlarca kere yapabilirsiniz. TED وهذه تكنولوجية حيوية في غاية البساطة. ويمكن أساسا القيام بهذا مليار مرة.
    Tekrar belirteyim, Bunu dışarıda yapabilir ve açık havada kurumaya bırakabilirsiniz. TED ومرة أخرى، يمكن القيام بهذا خارجا وتتركها تنشف فقط في الهواء.
    Sadece bu konuya inanabilirim, kendimi bu fikre adayabilirim, Boyun eğip sessizliğe doğru inzivaya çekilmenin aklımı çelmesi yüzünden kesinlikle Bunu yapacağım. TED يمكنني فقط أن أؤمن به، ألزم نفسي، لفكرته، وأنا أقوم بهذا تحديدا بسبب اﻹغراء في رفع يدي في استسلام والتراجع في صمت.
    Nedir bu? Bunu yapmak istediğinizde, derin, çok derin duygularınız vardır. TED ما كان هذا؟ مشاعر عميقة، عميقة جدا، تجعلك تريد القيام بهذا.
    Aslında, Hazlitt de muhteşem denemesinde daha sonra Bunu kabulleniyor. TED وفي واقع الأمر، يعترف هازليت لاحقًا في مقالته الرائعة بهذا.
    İlk ameliyatı yapan Bernard Devauchelle ve Sylvie Testelin Bunu araştırıyorlar. TED برنارد ديفتشيل و سيلايف تستلين الذين اجريا أول عملية درسوا ذلك.
    Bu yüzden Bunu biz kuantum kaldırması ve kuantum kilitlenmesi olarak adlandırıyoruz. TED لهذا السبب نطلق على هذا التأثير اسم الرفع الكمّيّ، و التثبيت الكمّيّ.
    Bunu küresel olarak yapmalıyız, ve Bunu hemen şimdi yapmalıyız. TED يجب ان نفعل ذلك بشكل عالمي ويجب ان نفعلها الان
    Bunu söylemem istendi. Yani, GRC'de üç büyüğün olması gerekiyor. TED لذلك يجب أن تكون هناك الثلاثة الكبار في مركزأبحاث جلين.
    Bu listeye baktığımda -- benim için yaşayanların Zebur'u gibiydi -- farkına vardım ki, Bunu kızlarımız için yapmış olsakta, biz de beraberinde çok değişmiştik. TED وكما انظر اليه اليوم .. انه يبدو كما لو انه ترنيمة عيش لقد ادركت .. ان ما كنت اقوم به لبناتي قد غيرني انا ايضاً
    Bunu hergün yapıyoruz, roman okurken, televizyon seyrederken veya bir filme gittiğimizde. TED نقوم بذلك كل يوم، أثناء قراءة القصص، مشاهدة التلفاز، أو الذهاب للسينما.
    Ve söyleyeceğim diğer bir şey olarak, kızların ve kadın sesini çıkarması güzel, varlıklarını gösteriyorlar, ama Bunu tek başımıza yapamayız. TED وهناك شيء آخر أودّ أن أقوله هو أن أصوات الفتيات وأصوات النساء جميلة إنهن هناك ولكن لا يمكننا فعل هذا لوحدنا
    30 yıl önce biz şirket olarak Bunu düşünmeye başladık. TED لذلك و خلال الثلاثين سنة الماضية بدأنا كشركة التفكير بالأمر.
    Pekâlâ, ben Bunu yapamam, çünkü bu tamamen sahtekarlık olur. Open Subtitles حسنا أنا لا يمكنني أن أفعل ذالك لأنه سيكون كذبا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more