"düşme" - Translation from Turkish to Arabic

    • السقوط
        
    • تسقط
        
    • سقوط
        
    • تقع
        
    • تسقطي
        
    • السقطة
        
    • التعثر
        
    • تقعي
        
    • سقوطه
        
    • سقوطها
        
    • لا تتراجع
        
    • تسقطى
        
    • ترتكب
        
    • وقوعك
        
    • لاتسقطى
        
    Hem de boynunun düşme sonucu o hale gelme ihtimali... herhalde binde bir. Open Subtitles بالإضافة إلي أن السقوط لا يبقي رقبته هكذا ماعدا فرصة واحدة في الألف
    Unutmayın, eğer havada sizi bilinçsiz hâle getirecek bir çarpışma yaşarsanız, yere çarpana kadar serbest düşme yaşayacaksınız. TED ياصاح و الآن تذكر أنك إذا اصطدمت في الجو سيجعلك تفقد الوعي و سوف تعاني من السقوط إلى أن ترتطم بالأرض
    Merdivenden düşme numarası da yapma. Şuurunun yerinde olduğunu biliyorum. Open Subtitles ولا تسقط من على الدرج أمامي لست فاقداً الوعي أبداً
    Topu havada tutarak olası düşme ve hızlanmalara sebep olan kütleçekimsel enerjiyi sağlıyorsunuz. Open Subtitles برفعك للكرة أنت تقوم بإعطائها طاقة جاذبية وهو فرق الجهد لأن تسقط وتتسارع
    Kayıp düşme, köpek ısırması ve hatta ihmal sonucu ölüm kurbanıysanız hak ettiğiniz parayı almanız için ihtiyacınız olan tecrübe bizde var. Open Subtitles إن كنت ضحية زحلقة و سقوط عضة كلب أو حتى موت خاطئ لدينا الخبرة الجيدة لنعوضك مادياً
    Haritadan düşebilirsin, ama hayattan ayrı düşme. TED يمكن أن تقع من على الخريطة لكن لا تنهار.
    Dikkatli ol. Sandalyeden düşme. Open Subtitles كوني حذره, قد تسقطي من الكرسي لا سمح الرب
    Elbette bu bütün o görsel referanslar sayesinde --benim için--hepsinin içinde en uç noktadaki serbest düşme duygusu. TED أنها بالتأكيد ، لي ، هي الأحساس الأعظم بكون السقوط الحر مع كل المرئيات ذات العلاقة
    Ve burası öyle düz bir yer değil. Tırmanması çok zor ve her zaman iki taraftan birine düşme riski var. TED وهو ليس طريق مستقيم على الإطلاق وتسلقه شديد الصعوبة وهنالك خطرٌ دائم بإحتمال السقوط لكلا الجانبين
    Sokak gibi sert biz yüzeye düşme sonucu şok durumunda, bu lezyonlar olamazdı. Open Subtitles أما فى حالة الصدمه الناتجه عن السقوط على سطح صلب كالشارع فهذه الأضرار لن تحدث
    O zaman bir düşme bu lezyonlara neden olamazdı. Open Subtitles و السقوط هنا لا يمكن أن يسبب مثل هذه الأضرار
    Ve sonra annemiz bize, dikkatli ol, yere düşme yoksa devrilirsin, diyor. TED و من ثم أمهاتنا تحكي لنا، احذر أن تسقط للأسفل لأنك ستسقط على الأرض.
    Elmasları al! Ahbap, sana kahrolası kirişten düşme demiştim. Open Subtitles يا رجل لقد أخبرتك بأنك لا تسقط من ذلك اللوح الخشبي اللعين
    Sakın düşme, sakın düşme- sürekli kendime bunu derdim. Open Subtitles لا تسقط .. لا تسقط .. هذا ما كنت أقوله لنفسى
    Yüksekten düşme ile uyumlu çoklu travmatik yaraları ve şiddetli kafa travması var. Open Subtitles تبدوُ مثل الإصاباتِ المؤلمةِ المتعدّدةِ. متوافقة مع سقوط من المستوى عالي، تَتضمّنُ صدمةُ رئيسية مُغلقةِ هائلةِ.
    Orada sadece biz vardık ve bir iğnenin yere düşme sesinden bile doğum sancıları başlayabilirdi. Open Subtitles صوت سقوط القلم قد يتسبب ببدء المخاض حسنا
    Haritadan düşebilirsin, ama hayattan ayrı düşme. TED يمكن أن تقع من على الخريطة لكن لا تنهار.
    Ülkeye yeni girmiş Koreli bir doktor var. Ona düşme. Open Subtitles قد أحضروا هذا الدكتور الكوري إلى المدينة تأكد من أنك لن تقع تحت رحمته
    Sakın suya düşme saksı da devirme. Open Subtitles لا تقعي في الماء، أو تسقطي نبتة.
    Ağa düştüklerinde, düşme gücü kafalarını birbirine vurdu. Open Subtitles عندما وقعتا في الشبكة, فقوة السقطة قد صدمتا رأسيهما ببعض
    Tuzağa düşme olasılığı yükselsin diye tetiğini kapıya ya da içeriye koyarsınız, Open Subtitles فإنك تضع الزناد في الباب أو فقط في الداخل حتى تزيد فرص التعثر به
    Her zaman takılıp düşme nedeninin belki de bu olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles الرؤية كانت تزيد صعوبة بالتدريح، ربما كان هذا صبب سقوطه
    General o kadının boynunu bir insan eli kırmamış, düşme sonucu kırılmış. Open Subtitles ايها الجنرال ,ان رقبة هذه المرأة لم يكسرها ايدى انسان ,ولكن نتيجة سقوطها.
    Ötekilerin gerisine düşme. Open Subtitles لا تتراجع في مستواك
    "Dikkat et. Bu dönüşten sonra suya düşme". Open Subtitles أحترسى حتى لا تسقطى عند المنعطف القادم
    Benim ve diğerlerinin düştüğü hataya düşme, karşıtlığını alenen belli etme. Open Subtitles لا ترتكب خطئى أنا و الآخرين وتجعلوهم ينشرون معارضتك
    düşme zamanı. Open Subtitles حان وقت وقوعك
    düşme. Open Subtitles لاتسقطى..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more