Durum değişti. 100.000 dolar yeterli değil. Bu boktan iş için yetmez. | Open Subtitles | حدث تغيير هنا, 100 الف دولار ليست كافية لهذا النوع من الأمور |
Bu bir kritik olay değiştirerek, size önce görmek çok daha fazla değişti. | Open Subtitles | عن طريق تغيير حدث واحد فأنت غيرت أكثر من ما رأيت من قبل |
O zamandan beri çok şey değişti, değil mi Baron? | Open Subtitles | الكثير من الأشياء تغيّرت منذ ذلك الحين أليس كذلك بارون؟ |
Geçen yarım senenin ardından ve özellikle geçen ay direniş savaşımız bütünüyle değişti. | Open Subtitles | خلال النصف الأول من العام الماضي، وخصوصًا الشهر الماضي، تغيّرت حرب مقاومتنا تمامًا. |
Anahtarlar içinde kişisel algılamayın Bayan Gammelgaard. Zaman değişti artık. | Open Subtitles | المفاتيح بالداخل الأمر ليس شخصياً يا سيدتي ولكن الظروف تتغير |
Korkarım değişti. ikimiz de değiştik, farklı yönlerde. | Open Subtitles | اخشى انه قد حدث,كلانا قد تغير ولكن بشكل مختلف |
Ancak şimdi birdenbire işim değişti, artık işim çıkıp bunun hakkında konuşmak, içe dönüklük hakkında konuşmak. | TED | واليوم فجأة غدت وظيفتي مختلفة جدا، ووظيفتي هي أن أكون هنا للحديث عن ذلك، أقصد الانطوائية. |
Ama şimdi, bir göz kırpması süresinde oyun tekrar değişti. | TED | واليوم وفي ومضة عين يمكن لكل شيء ان يتغير مرة اخرى |
Son haftalarda her konuda duyguları değişti. Çok kayıtsız bir çocuk oldu. | Open Subtitles | في الأسابيع القليلة الماضية كان يعاني من تغيير إحساسه حول كل شيء. |
Arıza sebebiyle Calvin'in kutusundaki hava basıncı ve sıcaklık değerleri değişti. | Open Subtitles | مما تسبب في تغيير مؤقت فى ضغط الهواء في صندوق كالفن |
Bu zamanla değişti, gitgide kendi sesimi buldum ve aklıma gelemeyecek şeyler keşfettim. | TED | تغيير هذا ببطء كما وجدت صوتي واكتشفت أشياء لم أكن أعلم أنني سوف اكتشف. |
Adebisi, hala kafayı yemiş halde, şapkası değişti sadece. | Open Subtitles | أديبيسي، ما يزال في عَنبَر المجانين بعدَ تغيير القُبعات |
Bunlar değişti ve dünyaya ilham verdi. | TED | لقد تغيّرت هذه الأشياء، وقد ألهموا العالم. |
Bildiğiniz gibi, 1900'lerde insanların kullandığı araçlar değişti, çünkü günümüzde yollar daha iyi ve teknoloji daha ileri. | TED | كما تعلمون جميعا، السيارات التي قادها الناس في عام 1900 تغيّرت بسبب التحسُّن في الطرقات و بفضل التّكنولوجيا. |
Fakat tüm bunlar, İkinci Dünya Savaşı'nın gelişiyle değişti. | TED | ولكن الحال تغيّرت بحلول الحرب العالمية الثانية. |
Şimdi görüntü açısı biraz değişti verdiği tepkiyi tam olarak görebilmeniz için. | TED | الآن سوف تتغير زاوية قليلا لذا يمكنك أن ترى أن ردة الفعل كانت مختلفة |
Onun Irak'dan yaptığı haberler sayesinde Amerikalıların savaşa bakışı değişti. | Open Subtitles | تقاريرها من العراق غيرت الطريقة التي يرى بها الأمريكان الحرب |
Artık bana söyleyeceğin bir şey yok biliyorum, her şey öyle değişti ki. | Open Subtitles | أعرف أنك لا تستطيع محادثتي لأن كل شيء مختلف |
Bir şeyler değişti çünkü şimdi depresyonun herkesin sahip olduğu bir aile sırrı olduğunu biliyorum. | TED | إن الأمور مختلفة لأنني أعلم الآن أن الاكتئاب هو سر العائلة الذي يخفيه الجميع. |
Zaman değişti. İçki yasağı uzun sürmez. Diyorum ki çoğunuz işsiz kalacaksınız. | Open Subtitles | الزمن يتغير , الحظر لن يستمر طويلا , خذوا ذلك منى |
Bu tek fotoğraf size Mars atmosferinin değiştiğini söylüyor, büyük oranda değişti. | TED | هذه الصورة تخبركم أن مناخ المريخ قد تغير، وقد تغير بشكل كبير، |
Burada bazı şeyler değişti. Gün boyu konuşma seanslarımız var. | Open Subtitles | لقد تغيرت الأوضاع هنا , لدينا دورات للمناقشة طوال اليوم |
Dünya değişti... ama yıldızlar bizi ayırdı. | Open Subtitles | ..العالم تَغيّرَ. لكن النجومَ التي تَفْصلُنا ليست سعيده. |
Şimdi durumlarımız değişti ve sen, iyilik yapmam için sızlanıyorsun. | Open Subtitles | الآن تبدلت أحوالنا ، جئت تئن إلـيّ طالباً المعروف |
Eroin evvelden zenginlere hitap ediyordu. Şimdi fiyatlar düştü ve herşey değişti. | Open Subtitles | الهروين كان للأغنياء لكن هبطت الأسعار وتغير الحال |
Son iki yıldır, durumlar tamamen değişti, politik durum değişti. | Open Subtitles | الامور اختلفت في السنتين الاخيرتين الظروف السياسية تغيرت |
- Tavırları değişti. Tahrik olmuştu. Takma elimi çıkarmamı istedi. | Open Subtitles | ثم غيّر نبرته، وثار جنسيّاً وأخبرني بأن أخلع يدي المزيّفة |
Babam hayatımdan çıktığında da yine hayatım değişti. | Open Subtitles | أبى ذهب مِنْ حياتِي و مرةً أخرى حياتي تَغيّرتْ |