| Eğer siz kavga ederseniz üzülmeyeceğim. Çünkü Dede biraz değişik birisi. | Open Subtitles | ولن أتضايق إذا حصلت جدالات لأن جدي شخص غريب نوعا ما |
| - Yuh be Dede Allah bilir hala porno niyetine dergi alıyorsundur. | Open Subtitles | يا جدي أنت من المحتمل ما زلت تحْصلُ على دعارتِكَ مِنْ المجلاتِ. |
| - Tamam "Umarım, iyileşirsin, Dede. Yakında görüşmek dileğimle. | Open Subtitles | أمل أن تتعافى قريبا يا جدي مع حبي , حفيدك فرانك |
| Neredeydin, Dede, Yahudiler Nazi Almanya'sından kaçarken ve bizim kıyılarımıza kabul edilmezken? | TED | أين كنتم، يا جدّي عندما كان اليهود يهربون من النازيين وكانوا يرفضون من شواطئنا؟ |
| Dede, bu çok güzel. Çizgilerin dışına hiç taşmadın. | Open Subtitles | ديدي , انه ممتاز كيف تحافظين على توازنك الآن |
| Dede, doktor ilaçlar ve viskiyi karıştırman hakkında ne söylemişti? | Open Subtitles | جدى , ماذا أخبرك الطبيب بشأن مزج الادوية مع البربون |
| Kısa süreliğine çaresiz Dede pozların sevimliydi. Ama artık işe yaramaz. | Open Subtitles | ولكن بكل هذه المساعدة وأمر الجد هذا لن ينفعك بعد الأن. |
| Avukatlığın dürüstlükle pek ilgisi yok Dede. | Open Subtitles | كوني شريف ليس له علاقة وثيقة بكوني محامي, يا جدي. |
| Dede, bir ninja kendisinden çok emin olmamalıdır. | Open Subtitles | لا يجب على النينجا أن يفرط فى الثقة يا جدي |
| Harika hikâye, Dede. Vampirde kullansaydın iyi olurdu. İyi geceler. | Open Subtitles | قصة رائعة جدي ، كان بإمكانك ضم مصاصوا الدماء لها ، طابت ليلتك |
| Dede, biraz acelemiz var. Küçük Wyatt nerede? | Open Subtitles | جدي ، نحن علينا الإسراع قليلاً أين وايت الصغير ؟ |
| Yarın bizimle hayvanat bahçesine gelmek ister misin, Dede? | Open Subtitles | هل تريد أن تأتي لحديقة الحيوان معنا يا جدي غداً ؟ |
| Herman Dede gibi bacağını kaybetmek mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد أن تستيقظ بساق باردة مثل جدي هيرمان؟ |
| Derler ki, "Ateşin yanına otur, Dede, biraz çorba iç." | Open Subtitles | يقولون، اجلس بجوار النار يا جدي وتناول بعض الحساء |
| Dede uyandıktan sonra yarı çıplak, vücudunu ovalamaya başlardı. | Open Subtitles | جدي كان يستيقظ باكرا و يبدأ في حك جسده بقميصه |
| Kabul et Dede. Ben annesine yalan söylemiş bir çocuğum. Ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | واجه الأمر جدّي أنا فقط طفل يكذب على أمه لا أعرف ماذا يجب أن أفعل |
| Dede, annem gençken hasta olduğunuda biliyormuydun? | Open Subtitles | جدّي, عندما كانت والدتي يافعة، هل كنت تعرف حينها بمرضها؟ الأيام التي قضيتها في التفكير في ذلك الأمر. |
| Arkadaşlarım hep Dede'yle birbirimize bakarken elektrik çıktığını söylerdi. | Open Subtitles | أتعلم أن أصدقائي كانوا يقولون لي أنه عندما أنظر أنا و ديدي لبعضنا البعض هذا يشبه السكون و الحنان وأنا تركتها تذهب |
| "Umarım, iyileşirsin, Dede. Yakında görüşmek dileğimle. Torunun Frank." | Open Subtitles | أمل أن تتعافى قريبا يا جدى مع حبى , حفيدك فرانك |
| Dede, saat 15:00'den sonra sıvı içmemen gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | ايها الجد ، تعلم ليس مسموح لك بالشرب بعد الثالثة عصراً |
| Öncelikle, tebrik ederim... her ne kadar Dede olmak için çok yakışıklı ve çok genç olsam da. | Open Subtitles | أولاً .. مبـروك مع اني صغير جداً و وسيم لأصبح جد |
| Belki ilginizi çeker, arkadaşlarım Dèdè Martin adında birini buldular. | Open Subtitles | ربما يهمك أن تعرف بأننا مررنا بشخص "يدعى "ديدى مارتن |
| Dede! Biraz saygılı ol. | Open Subtitles | أظهر القليل من الاحترام يا جديّ |
| .. sonra Dede olduğumu.. emekli olduğumu.. | Open Subtitles | وبعدها أصبح جدّ. وبعدها أتقاعد وأفقد شعري ويزداد وزني. |
| Ertesi gün oğlan elinde bir kurabiyeyle dururken Dede ona gidip, | Open Subtitles | في اليوم التالي كانت مع الولد كعكة محلاة فيذهب الجدّ إليه ويقول |
| - Savaş yok, Dede. | Open Subtitles | ليس هناك مزيد من الحروبِ، جدّى. |
| Önemli değil Dede, zaten sadece cumartesiye kadar buradayız. | Open Subtitles | ألابأس بذالك ياجدي أنا بخير نحن هنا ليوم السبت فقط |
| Tek yapabileceğimiz iyi babaanne ve Dede olabilmek. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو محاولة أن نكون أجداد جيدين |
| Hoşçakal, Dede. | Open Subtitles | مع السّلامة، ديد. |
| Çok iyisin Dede! | Open Subtitles | أنت جيد يا جَدّي |