| İngilizce ne dediğimi tam olarak anladınız. | TED | لقد فهمتم بالضّبط ما قلته لتوّي بالانجليزية. |
| "Ne dediğimi duymadın mı, evlat?" Ben de ona, "Evet, efendim. | Open Subtitles | أسمعت ما قلته يا فتى فقلت نعم يا سيدى سمعت |
| Tamam getir onu. O böceğe de sakin ol dediğimi söyle. | Open Subtitles | أحضر له من قبل، ونقول أن الحشرات قلت لتبرد اللعنة خارج. |
| Dinliyormuş gibi yapmakla o kadar meşguldürler ki ne dediğimi duymazlar. | Open Subtitles | أشعر كأنهم مشغولون جدا ويتظاهرون بالإستماع في الحقيقة إسمع الذي أقوله |
| Neden hala karım dediğimi bilmiyorum. Yalan söylüyor ya ada aklını kaçırmış olmalı. | Open Subtitles | اٍننى لا أعرف لماذا لا زلت أقول زوجتى اٍنها تكذب أو فقدت عقلها |
| Ne dediğimi biliyorum ama yeni bir türle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | أعرف ما قلته لك, لكن أقول لك الآن إننا نواجه فيروساً جديداً |
| Ne lanet dediğimi duyuyorsun. | Open Subtitles | اعلم انك سمعت الكلام اللعين الذي قلته لك |
| Ne dediğimi biliyorum. Fazla uzağa gitmeyeceğimi söyledim. | Open Subtitles | أعرف ما الذي قلته قلت أنني لن أذهب بعيداً |
| - dediğimi unut. - Daha önce de fırsatların oldu. | Open Subtitles | انس انى قلت اى شئ كان عندك الفرصة قبل الآن |
| Ve senin şu büyük beynin bu herifle ilişkini kes dediğimi hatırlamıyor mu? | Open Subtitles | وعقلك الكبير هذا لا يتذكر بأنى قلت بألا تعرف هذا الفاشل مجددا ؟ |
| Özür dilerim. Niye öyle dediğimi bilmiyorum. - Bisikletimiz yok. | Open Subtitles | آسفون, ولكننا لا نملك دراجات لا أعلم لما قلت ذلك |
| Yeraltı Dünyası'ndaki zamanım doldu. Seninki de dolabilir. dediğimi yap yeter. | Open Subtitles | نفد وقتي في العالَم السفليّ ووقتك سينفد أيضاً، فنفّذي ما أقوله |
| Beni duyabilmeniz ve ne dediğimi anlayabilmeniz için, saniyede 60 bit bilgiyi işlemeniz gerekir. | TED | ولكي تسمعني وتفهم ما أقوله تحتاج لمعالجة 60 بِت في الثانية |
| dediğimi anladıniz. Eric'in şansı yaver gitmiş. | TED | تعلمون، لقد سارت الأمور بشكل جيد بالنسبة لإريك، هذا كل ما أقوله. |
| Ne dediğimi anlıyor musun? Çünkü uzun zamandır söylüyorum bunları. | Open Subtitles | هل تفهمين ماذا أقول لقد كنت أقولها منذ وقت طويل |
| Bana bir iyilik yap, Atlantis geldiğinde onlara elveda dediğimi söyle. | Open Subtitles | فقط أسدوا إلي خدمة عندما تظهر أتلانتس أخبرهم أني أقول وداعا |
| Eğer "tereddüt" kelimesini dediğimi bile duyduysan bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | كما لو أنك تسمعني أقول كلمة شك لست مضطرا لفعل هذا |
| Emirleriniz umurumda değil. Şimdi dediğimi yap! | Open Subtitles | اوامر, ان لا اعبأ بأوامرك افعل كما اقول لك |
| - Ne dediğimi anladın mı? - Ray, beni yalnız bırak! | Open Subtitles | ـ أتعرفين ما أعنيه ـ ابتعد عني يا راي، وأتركني وشأني |
| Dinle, Çikolata Devi ne dediğimi anlıyorsun başını oraya çevir. | Open Subtitles | اسمع.يا عملاق الشكولاتة. انت يجب ان تفعل ما اقوله لك. |
| Toparlanmayı bitirdim dediğimi biliyorum ama bitirmedim ve bitirmemiş olma sebebim, hiçbir şey yapmamış olmam ve yarına kadar çıkmış olmam lazım aksi takdirde depozitomu kaybederim. | Open Subtitles | أعرف أنّي قلتُ أني أنهيت الحزْم , لكني لم أنتهي بعد وسبب أنني لم أنتهي هو لأني لم أفعل أي شيء وعليّ أن أُنجزه قبل الغد |
| Sanırım ne dediğimi biliyorsun.... Eyyy! | Open Subtitles | أظن أنكَ تعلم ما أقصده إييييييييييييييييه |
| Ne dediğimi anlaman için görmelisin Aaron. | Open Subtitles | انت تَحتاجُ لرُؤيته. هارون . .لتتأكد مما أَقُولُ |
| Ne dediğimi hatırlayın: Her zaman bir şeyleri halletmek için zengin veya güçlü olamazsınız. | TED | لذلك تذكروا ماقلته: ليس من الضروري ان تكون غنياً أو قوياً لانجاز المهام |
| Büyük bir ihtimal dediklerini yanlış duymuşumdur, onlar da benim dediğimi yanlış duymuştur. | Open Subtitles | لذا من المرجح انني أخطأت في سماع كلامهم وهم أخطأوا في سماع كلامي |
| Aman Tanrım, daha önce sert değilsin dediğimi geri alıyorum. | Open Subtitles | يا إلـهي. أنا أسحب ما قلتُه عن عدم كونكِ قاسية. |
| Ve sen de, küçük boktan şeylerden dolayı terleme. dediğimi duyuyor musun? | Open Subtitles | أما بالنسبة لك ، فلا عليك أن تخاف ، أتفهم قصدي ؟ |
| Bu sabah sen çıkmadan önce ne dediğimi ona söyler misin? | Open Subtitles | هل بالإمكان رجاءً أَنْ يُخبرَها الذي قُلتُ إلى أنت مباشرةً قبل تَركتَ هذا الصباحِ؟ |