Yani, evet bir geçmişimiz var ve evet ona karşı duygularım var. | Open Subtitles | لذا نعم, هنالك تاريخ لنا معاً ونعم, ما زلت أملك مشاعر نحوه |
Kardeşim ve benim uzun bir sevgi geçmişimiz vardı, fakat küçük yanlış anlaşılmalardan daha büyük ihanetlere kadar reddetme ve saldırı geçmişimiz de vardı. | TED | كان لدى أختي وأنا تاريخ طويل من الحب، ولكن لدينا أيضًا تاريخ طويل من الرفض والهجوم، من سوء فهم بسيط إلى خيانات أكبر. |
Yok oluş ve utançtan, sevgi ve... nefretten oluşan ortak geçmişimiz içime işlemiş. | Open Subtitles | صرت أعمق في ثوابتي الأساسية تاريخ مشترك من الخراب والعار من الحب والكراهية، تعمّق في جسدي |
Sanırım bu konu muazzam önemli çünkü bu cihazlarda depolananlar bizim geçmişimiz. | TED | وأعتقد أن هذا مهم جدا لأن هذا تاريخنا الذي يُخزن في هذه الأجهزة |
Seninle bir geçmişimiz olmadığı için iş ortağı olabildik Lemon. | Open Subtitles | أنت و أنا كنا شركاء لأنه لم يكن بيننا ماضي مشترك |
Kitaplar olmadan ne geçmişimiz ne de geleceğimiz olabilir. | Open Subtitles | دون وجود الكتب، فلن يكون لدينا ماضٍ أو مستقبل. |
Tamam, senle benim bir geçmişimiz var. Sen bana bu kız hayatta diyorsan, buna inanmak isterim. | Open Subtitles | حسن ، لدي تاريخ معك ، تخبرينني أن الفتاه ما زالت حية وقد بدأت أتشوق لتصديقك |
Lisede epey bir geçmişimiz vardı. | Open Subtitles | كان لدينا تاريخ كبير في المدرسة الثانوية |
Biz kardeşiz. Kimle konuştuğunu unutma. Seninle bir geçmişimiz var. | Open Subtitles | انتبهي , صديقتي , إنه أنا من تتحدثين معه , لدينا تاريخ معاً |
Kimle konuştuğunu unutma. Seninle bir geçmişimiz var. | Open Subtitles | انتبهي , صديقتي , إنه أنا من تتحدثين معه , لدينا تاريخ معاً |
Letterman'ı anlarım, onunla bir geçmişimiz yok. | Open Subtitles | مع ليتيرمان , يمكنني أن أتفهم لانه ليس لدي تاريخ معهم |
Bizim bir geçmişimiz var ve bu kadar güçlü bir bağımızın olduğunu fark etmemiştik. | Open Subtitles | لدينا تاريخ طويل ولا أظننا أدركنا كم علاقة الربط بيننا |
Pete ile birbirimizin kuyusunu kazmaya yönelik... uzun bir geçmişimiz var. | Open Subtitles | بيني أنا و بيت تاريخ طويل في مُحاولة تحقير الأخر |
General, tabiri caizse birbirimizin varlıklarını koruduğumuz bir geçmişimiz var. | Open Subtitles | عموماً، لدينا تاريخ طويل لغطاء ممتلكات بعضهم البعض، إذا جاز التعبير. |
Asla bir M.I.T. mezunuyla eşek şakası düellosuna girme, çünkü kendimizi kaybetme geçmişimiz var. | Open Subtitles | لا تقم ابدا بمزحة عملية على خريج معهد ماسوشوتس لأن لدينا تاريخ طويل من تحولها بشكل سىء |
Ama birbirimizi çok uzun süredir tanıdığımız için, ve beraber bir geçmişimiz olduğu için... | Open Subtitles | لكن للأننا عرفنا بعضنا منذ فترة طويلة لان لدينا تاريخ |
Hiç şüphe yok ki onlar da akıllara ziyan ve olasılıksız olacaklar. Ama onlar ne bizim geçmişimiz ne de bizim dünyamız değiller. | TED | لا شك في أن هذه العوالم مدهشة وغير واردة وبشكل مثير للدهشة، ولكنها لن تكون عالمنا ولن تحتوي على تاريخنا. |
geçmişimiz boyunca daima buzla yakın ilişki içinde olduk. | Open Subtitles | طوال تاريخنا كنا دائما على علاقة وثيقة مع الجليد |
Casey ve benim geçmişimiz var. | Open Subtitles | كايسي وأنا لدينا ماضي. |
Bir geçmişimiz var ama ben bu davada ondan çok daha uzun süredir bulunuyorum. | Open Subtitles | بيننا ماضٍ ،لكنني كنتُ مشاركًا .بهذهِ القضيّة أطول منه |
geçmişimiz hakkında haydutumsu muhabbetler ediyoruz. | Open Subtitles | نحن بعد محادثة مثل البلطجة حول ماض لدينا. |
Sana söylememi istediler Jack, uzun bir geçmişimiz var ama bu birşey ifade etmiyor. | Open Subtitles | " أنهم يرغبون بإخبارك يا " جاك .. أنت تسلك طريقاً وعرة و بلا هدف |
Bizim bi geçmişimiz var. | Open Subtitles | ـ لدينا ماضىٍ ـ ماضى اليس كذلك؟ |
Yani bir geçmişimiz var değil mi? | Open Subtitles | أعني، نحن لدينا ماضياً مع بعضنا البعض ، هاه ؟ |
Çok uzun zamandır geçmişimiz tutsağıyız. | TED | لقد كنا سجناء ماضينا لفترة طويلة من الزمن. |