Uzaylıların gelişi birkaç saniye içinde 10.000'in üzerinde ufak kazaya sebep oldu. | Open Subtitles | وصول الكائنات الفضائية سبب فوق 10000 هزة أرضية في قليل من اللحظات |
Öyle bile olsa, geminizin gelişi vakitsiz ve Tollan uzayının ihlalidir. | Open Subtitles | رغم ذلك ، وصول سفينتك أمر غير ناضج وإنتهاك لفضاء تولان |
Ancak bu şeytani yaratıkların gelişi başıma gelen en güzel olaydı. | Open Subtitles | و لكن وصول هذه المخلوقات الشريرة هو أفضل شيء حصل لي |
Bir düzine küçük yavrunun gelişi ile sürü, göçebe yaşam tarzından şimdilik vazgeçmiş. | Open Subtitles | قدوم دستة من الجراء الصغيرة يعني أن القطيع قد تخلّى حاليًا عن حياة التنقّل |
gelişi, zalim ayinsel cinayetlerle aynı zamana rastladı. | Open Subtitles | وصوله تَزامنَ مَع طفح لجرائمِ قتل طقوسيةِ وحشيةِ |
Parvati' nin gelişi ile safahat günlerimiz tekrar geri geldi. | Open Subtitles | بوصول عروستنا أيام بهجتنا الغائبة قد عادت من جديد |
Bahse varım, Bayan Paddock'un gelişi ve öğretmenin hastalığı, sıradan bir rastlantıdır. | Open Subtitles | أنا وصول السّيدة بادوك متأكّدة و مرض المعلّم فقط صدفة. |
Uzaylı ziyaretçilerin gelişi, sadece birkaç dakika içinde 10 binin üzerinde küçük kazaya sebep oldu. | Open Subtitles | وصول الكائنات الفضائية سبب فوق 10000 هزة أرضية فى قليل من اللحظات |
Somonun gelişi kahverengi ayılar için yılın en önemli. | Open Subtitles | بالنسبة للدببة السمراء , فإن وصول السلمون هو أهم الاحداث الغذائية خلال العام |
Sizce Goa'uld'un gelişi mi Teotihuacan'ın çöküşüne neden oldu? | Open Subtitles | أتعتقد ان وصول الجواؤلد سبّب سقوط تيوتيهواكان؟ |
Bu yabancıların gelişi Odin'nin gözünde karanlığın büyümesine sebep oldu. | Open Subtitles | وصول هؤلاء الغرباء تسبب فى جعل عين "أودين"أن تصبح معتمة |
Karınızla oğlunuzun gelişi, kızımın mutluluğuyla... güvenliğiyle, veya mülklerinin güvenliğiyle ilgili... beklentilerimin değişmesine neden olamaz. | Open Subtitles | لا أرى أي سبب يجعل من وصول زوجتك وابنك أمراً يغير من آمالي بسعادة ابنتي أو سلامتها أو سلامة ممتلكاتها |
Fanatiklerin gelişi Yahudi hükümetinin lideri için tam bir felaketti. | Open Subtitles | كان وصول هؤلاء المتعصّبون كارثة لزعيم الحكومة اليهوديّة. |
Cumhuriyetçi rakiplerimiz İngiliz karşıtı duygular aşılayan Fransız delegelerinin gelişi üzerine yüreklendiler. | Open Subtitles | منافسينا الجمهوريين رشحوا قبل وصول السفير "الفرنسي الذي سيثير العداوة مع "بريطانيا |
Jedi'yın gelişi sizi neden endişelendirmiyor anlamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان افهم لماذا لم يزعجك وصول هذا الجيداي |
İmparator'un gelişi nedeniyle evler daha çok insanı işe alıyor. | Open Subtitles | مع قدوم الإمبراطور العوائل تاخذ عمال كثيرون |
Tanrım, uzun zaman oldu biliyorsunuz dünyanın sonunun falan gelişi. | Open Subtitles | يا إلهي، لقد مر وقت طويل كما تعلمن مع قدوم نهاية العالم |
Tarlaya gelişinden söz ediyorsan ilk gelişi mi, yoksa ikinci gelişi mi? | Open Subtitles | إذا كنت تقصد وصوله للحقل فهل تقصد المرة الأولى أو المرة الثانية... |
Celladın gelişi her ne kadar kötü haberler getirmiş de... | Open Subtitles | ياسيدتي. هذا السيّاف. على الرغم أن وصوله.. |
Shogun'un gelişi için her şey hazır mı? | Open Subtitles | هل كل شيء على أتم الاستعداد للترحيب بوصول الشوغون؟ |
Annem, kardeşimin gelişi için yemek düzenleyeceğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين أن والدتي ذكرت العشاء؟ أختي (ميا) تزور المدينة |
Lafın gelişi, salaklık demekse haklısın. | Open Subtitles | لو كانَ المجاز يعني الغباء، فقَد أصبت |
- Matthew, selam. - Bu onun ilk gelişi. | Open Subtitles | ماثيو، مرحبا بيترسون، هذه أول مرّة لماتي |
Diyelim ki... Diyelim ki parayı aldım, lafın gelişi yani, tamam mı? | Open Subtitles | لنقول أنني حصلت على المال الآن , افتراضياً |