"gereken bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • كان يجب أن
        
    • من المفترض أن
        
    • يفترض أن
        
    • ما يجب أن
        
    • الذي يجب أن
        
    • التي يجب
        
    • كان عليّ
        
    • آخر يجب أن
        
    • لأقوم
        
    • كان يجب ان
        
    • ما عليك
        
    • يجب أنْ
        
    • الذي يجب ان
        
    • الذي يحتاج
        
    • شيء يجب
        
    Senin için yapmış olmam gereken bir sürü şey vardı. Open Subtitles هناك العديد من الأشياء التي كان يجب أن أفعلها لك
    Hatırlamam gereken bir yıldönümü yada özel bir gün mü vardı yoksa? Open Subtitles هل هناك نوع ما ذكرى او مناسبة خاصة من المفترض أن أتذكرها؟
    Orada olmaması gereken bir şeyse, kes gitsin. Bir türlü çözemedim şunu. Open Subtitles إن لم يفترض أن تكون موجودة اقطعيها لا يمكنني تولي كل هذا
    Bir şeylere bakmadan önce sana söylemem gereken bir şey var. Open Subtitles قبل أن تبدئي بحجز أي مكان، ثمة ما يجب أن تعرفيه.
    Ben içki içmem. Hakkımda bilmen gereken bir şey bu. Open Subtitles لا، أنا لا أشرب الخمر، الذي يجب أن تعرفه عني
    Berbat bir durum ama endişe etmen gereken bir işin var. Open Subtitles هذا سيئ ، لكن لديك أمورك التي يجب أن تقلق عليها
    Bitirmem gereken bir kaç dava özeti var, ama ofis yerine burada yapmayı tercih ettim. Open Subtitles كان عليّ إنهاء بعض المذكرات، ولكن أفضل العمل هنا أكثر من المكتب
    Eğer kararın buysa o zaman sana göstermem gereken bir şey var. Open Subtitles حسنا لو ذلك قرارك إذاً هناك شئ آخر يجب أن أريه لك
    - Hayır. Sus. Düşünmem gereken bir şeyler var sanırım. Open Subtitles لا تفعل ، أظن أن لديّ بعض التفكير لأقوم به
    Çünkü ben belki de çok önceleri emekli olması gereken bir polisim. Open Subtitles لا أُريد منك أن تذهب ضد مشاعِرك,لأنك تعرف ما هو الصواب. أن فقط رجل شُرطة عجوز ربما كان يجب أن أتقاعد مُنذ وقت طويل.
    Hayır ama 15 dakika önce olman gereken bir adresim var. Open Subtitles لا، ولكنني في موعد كان يجب أن تكون فيه قبل 15 دقيقة
    Büyük ihtimalle söylememem gereken bir şey. TED سأخبركم بشيءٍ ليس من المفترض أن أخبركم به.
    Deah, Yusor ve Razan güvenli olması gereken bir yerde katledildi: Yuvalarında. TED تم إعدام ضياء ويسر ورزان في مكان كان من المفترض أن يكون آمناً: منزلهم.
    Ayın 13'ünde yapmam gereken bir şey vardı sanki. Open Subtitles يبدو لي أنه يفترض أن أفعل شيئـا في الـ 13 عشر من الشهر
    - Evet, çok isterim, ama benim de sana söylemem gereken bir şey var. Open Subtitles كم يسعدني ذلك، لكن هناك ما يجب أن أخبرك به أيضاً
    Bazen sosyal itibar adına yalancılığa isteyerek katılabiliriz, belki sır olarak saklanması gereken bir sırrı saklamak için. TED أحيانا نُعد المشاركين في الخداع من أجل المكانة الاجتماعية، ربما للحفاظ على السر الذي يجب أن يبقى مكتوم، سر.
    Bu ciddi ihlal durumunda yürürlüğe konması gereken bir dizi adımlar var. Open Subtitles في خرق بهذه الخطورة، هُناك سلسلة من الخطوات الجادة التي يجب اتخاذها.
    İmzalamamam gereken bir şeyi imzalamam için kandırıldım. Open Subtitles لقد خُدعت بالتوقيع على عقد ما كان عليّ توقيعه.
    Bu bana buralarda değişmesi gereken bir başka şeyi hatırlattı. Open Subtitles وهذا يذكرني.. بأن هناك شيء آخر يجب أن يتغير هنا..
    Hanımefendi, tıpkı siz majestelerinin sorumluluğu olduğu gibi, benim de yerine getirmem gereken bir görevim olduğunu takdir edersiniz. Open Subtitles سيدتى , لابد أن تقدرى أن لدى واجبات لأقوم بها كواجباتك أنتِ يا صاحبة السعادة
    Sana uzun zaman önce söylemem gereken bir şey vardı. Open Subtitles .هناك شيء كان يجب ان اخبرك به من فتره طويله
    SP: Tek yapmanız gereken bir resme dikkatlice bakmanız ve orada potansiyel olarak yeni bir alan olup olamayacağına bakmanız. TED س. ب: كل ما عليك القيام به هو إلقاء نظرة على الصورة والنظر بعناية، لترى أنه يمكن أن يكون موقع جديد هناك.
    Muazzam bir cesaret gösterdin. Ödenmesi gereken bir borç var. Open Subtitles لقدْ أظهرتَ شجاعةً عظيمة و هنالكَ دينٌ يجب أنْ يُرد
    Köprü, bir savaş tatbikatında bulunmanız gereken bir yer değildir. Open Subtitles مقصورة القيادة ليس المكان الذي يجب ان تكونا فيه أثناء المعركة
    Yaşaması için birşeyler yapması, mm... şey, gereken bir adam var. Open Subtitles أريد أن أطلب منك خدمة لدي ذلك الرجل الذي يحتاج الى سبب ليعيش من أجله
    Bu her vatandaşın ve seçmenin kendisine sorması gereken bir sorudur. TED وهذا شيء يجب على كل مواطن و ناخب أن يسأله لنفسه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more