Hadi patakla beni. Kolumu kır. Sanki umurumda. | Open Subtitles | امض قدماً و اكسر ذراعي و شاهد إن كنت أهتم. |
Robot, üç dediğimde, boynunu kır. | Open Subtitles | ايها الانسان الآلى عندما اعد الى 3 اكسر عنقها واحد. |
kır hayatını seviyor, burada bir iş onun için harika olur. | Open Subtitles | ولكنه يحب الريف وان استطاع الحصول على عمل هنا سيكون مثالي |
Ve Tanrı ne ad koyacağını görmek için her kır hayvanını ve her kuşu Adem'e getirdi. | Open Subtitles | و جبل الرب الاله من الارض كل حيوانات البرية الى آدم و كل طيور السماء ليرى ماذا يدعوها |
Neyse, senin müthiş biri olduğunu düşünüyor ve pazar günü için seni bizimkilerle birlikte kır evine davet ediyor. | Open Subtitles | على أي حال، أعجبت بك كثيراً و أرادت دعوتك لمنزلنا الريفي مع والديَّ يوم الأحد |
En fazla, ama en fazla bir parmağını kır diye salladım. | Open Subtitles | فى الغالب فى الغالب كانت إشارة إكسر اصبعه |
Randy, şu herifin kemiklerini kır ve kapının önüne koy. | Open Subtitles | راندي، حطم أي شيئين يعجبانك على هذا الرجل وأرمه خارجاً |
O yüzden Özgürlük Çanı'ndaki kırık gibi kır kolumu. | Open Subtitles | إذاً أكسر ذراعي كما جرس تمثال الحرية المكسور |
Çağrı merkezi yönetmekten korkma. Harika olacaksın. Bacağını kır. | Open Subtitles | ولا تقلق بشأن مركز البلاغات ستكون عظيما ، اكسر قدمك |
kır kaburgalarını. | Open Subtitles | اكسر الضلوع , عزيزي , اكسرهم , اجعله يتألم |
- kır onu. - Hayır, ev işgali değil bu. | Open Subtitles | ـ اكسر الباب ـ كلا، ليس علينا إقتحام المنزل |
Tipik bir İngiliz kır yeri sevgi dolu bir el tarafından yapılmış. | Open Subtitles | انه الريف الإنجليزي الجميل لقد تمت في الواقع بواسطة يد محترفة |
Alma kır yerinin yalnızlığına alışır ve hastasına büyük özen gösterir. | Open Subtitles | تستمتع ألما بعزلة الريف حيث تولي مرضاها اهتمامًا بالغًا |
Bunu yaptığın için bütün sığırlardan ve bütün kır hayvanlarından daha lanetlisin. | Open Subtitles | لأنك فعلت ذلك ملعونة انت من جميع البهائم و من جميع وحوش البرية |
- Sana söylemeyecektim ama seni hafta sonu için kır evine davet etmek istedim. | Open Subtitles | كنت أريد دعوتك إلى منزلنا الريفي في إجازة الأسبوع |
Ampülü kır ve, lamba telini telefonun piline bağla. | Open Subtitles | إكسر المصباح الكهربائي ، أوصل السلك المتوهج ببطارية هاتفك النقال |
Önyargılarını kır, elindekiyle çalış. | Open Subtitles | حطم التصورات السابقة .. وإعمل مع ما لديك |
O yüzden ister parmağımı kır, ister dişimi sök, ne yapacaksan yap. | Open Subtitles | لذا أكسر أصبعاً خُذ سن أفعل ما عليك فعله |
Hamptons'taki kır evine gidiyor. | Open Subtitles | فى الواقع انها ستذهب الى الكوخ فى هامبتونز |
kır saçlı ve mükemmel olmanın aksine, seyrek saçlı ve erkeksi bir tip olacağım. | Open Subtitles | أعتقد أنني سوف أكون الأصلع الكامل الرجولة كنقيض لقولنا الرمادي المميز |
Lanet olası, baş belası pinches kır kurtları. | Open Subtitles | لسعة تجعلك تقفز يا ذئب البراري أبناء الكلاب |
Luisa'nın farkedeceğinden çekinerek, Julio bir kır yılına girdi. | Open Subtitles | خوفاً من أن تكتشف لويسا الأمر، خوليو قاد بطريق ريفي |
Eğer onu görürsen hiç tereddüt etme. Direk boynunu kır tamam mı? | Open Subtitles | إن رأيتِها فلا تترددي اكسري رقبتها فحسب، مفهوم؟ |
Kürk kap, kır saçlıydı sanırım. | Open Subtitles | ومعطف من الفراء وشعر رمادي اللون، كما أعتقد |
Sen kapıyı kır bizde direk içeri girelim. | Open Subtitles | ،أنتِ إكسري الباب و نحن الإثنتين نهجم |
kır hayatına alışmaya başladım. Öğretmen 10. sınıf düzeyinde yonttuğumu söyledi. | Open Subtitles | بدأت أعتاد هذه الحياة الريفية ، يقول المعلم إنني أصلح لصعود الصف الـ10 |