"kısa süre" - Translation from Turkish to Arabic

    • فترة قصيرة
        
    • بقليل
        
    • بوقت قصير
        
    • فترة وجيزة
        
    • بفترة قصيرة
        
    • وقت قريب
        
    • فترة قليلة
        
    • قريبًا
        
    • الوقت القصير
        
    • وقت قصير من
        
    • لفترة قصيرة
        
    • وقتٍ قصير
        
    • سرعان ما
        
    • مدة قصيرة
        
    • وقريبا
        
    Çok Kısa süre sonra benim bir zamanlar muhteşem olan planım bir milyon kadar tutarsızlığa sahipti ve 7 ay boyunca bütün bu tutarsızlıkları doldurdum. TED ولكنني اكتشفت بعد فترة قصيرة أن إجراءاتي الرائعة فيها خلل وكأن بها مليون فجوة وعلى مدى سبعة شهور سددت كل فجوة من هذ الفجوات بعناية.
    Üzülerek bildiriyorum ki, İmparatorluk elçisi görevini yapmış olan, Eustace Chapuys, İspanya'ya dönüşünden Kısa süre sonra vefat etmiş. Open Subtitles يؤسفني أن أبلغك أن يوستاس تشابويس الذي كان مرة السفير الإمبراطوري هنا, قد مات بعد عودته الى اسبانيا بقليل
    Araştırmalarıma göre, astsubay ölümünden Kısa süre önce cinsel ilişkiye girmiş. Open Subtitles فحصى أظهر أن ضابط الصف قام بالمضاجعه قبل وفاته بوقت قصير
    Afganistan, Kabil'de merkez pazarı iç savaşın sonunda şehir Taliban'a yenik düşmeden Kısa süre önce. TED المنطقة المركزية التجارية في كابول، أفغانستان عند نهاية الحرب الأهلية، قبل فترة وجيزة من سقوط المدينة على يد طالبان.
    Maria Lopez ölümünden Kısa süre sonra dondurulmuş. Open Subtitles ماريا لوبيز كانت مجمدة قبل مقتلها بفترة قصيرة
    BİLİM BİNASl ...Kısa süre öncesine kadar bakteri dediklerimizin, aslında bakteri olmadığını fark etmemiştik. Open Subtitles .. حتى وقت قريب لم نكن ندرك أن العديد من تلك المخلوقات الصغيرة التي كنا نُسميها بكتريا ليست بكتريا على الإطلاق
    Vali Wallace'ın kapıyı kapatma sözünü yerine getirmesinden Kısa süre sonra Open Subtitles بعد فترة قليلة قرر الحاكم تنفيذ وعده بإغلاق أبواب الجامعة
    Kısa süre sonra ebeveynlerim boşandılar, ve ben de annemle beraber Türkiye döndüm. TED وبعد فترة قصيرة, انفصل والِدَيَّ, وجئت الى لتركيا مع أمي.
    Kısa süre içinde... Open Subtitles لو انتظرتِ، سوف تحصلين على كل شيء ..في خلال فترة قصيرة
    Kısa süre sonra, bekledikleri şeyi görüyorlar. Open Subtitles بعد فترة قصيرة ، يشاهدون ما كانوا في انتظاره
    Kaçırıldıktan Kısa süre sonra boynunda deri altına yerleştirilmiş metal bir çip buldu. Open Subtitles بعد أن اختطفت بقليل, إكتشفت شريحة صغيرة مغروزة تحت الجلد برقبتها.
    Ölümünden Kısa süre önce, Tesla, bir teslimatçıya, içinde güçlü bir silahın bulunduğunu söylediği bir kutu göstermişti. Open Subtitles قبل وفاته بقليل عرض تيسلا علي فتي التوصيل صندوق في الغرفه وقال ان به سلاح قوي
    Kısa süre içinde burada çok büyük bir tesir bıraktınız. Open Subtitles لقد قدمتي انطباعا كبيرا حقا حول هذا المكان بوقت قصير
    Bundan Kısa süre sonra, önce Boston sonra da Michigan'a bir kadın kolejine gittim. TED بعد حادثة الزلزال بوقت قصير, التحقت بكلية للنساء في بوسطن ثم في ميشيغان.
    Biliyorsun çok Kısa süre önce bu ağaç sadece bir iskeletti. Open Subtitles أنت تعرف منذ فترة وجيزة كانت تلك الشجرة هيكل عظمي.
    Kısa süre sonra oğlum da gitti, bir süre sonra da karım, kayınpederim ve küçük bebeğim hepsi sele kapıldılar. Open Subtitles وبعد ذلك ببرهة اختفى الصبي الصغير وبعد فترة وجيزة اختفت زوجتي ووالدها والطفل أيضاً
    Ölümünden Kısa süre önce bir mektubunu postaladınız mı? Open Subtitles هل أرسلت لها رسالة من قبيل المصادفة قبل وفاتها بفترة قصيرة ؟
    Kısa süre içinde tekrar topluma karışacaksın. Open Subtitles سيتم الإفراج عنكِ وتعودين. للمجتمع في وقت قريب
    Vali Wallace'ın kapıyı kapatma sözünü yerine getirmesinden Kısa süre sonra Open Subtitles بعد فترة قليلة قرر الحاكم تنفيذ وعده بإغلاق أبواب الجامعة
    Bedeninde izi görüldükten Kısa süre sonra Azrail ile tanışırsın. Open Subtitles إذا ظهرت في جسمك، إذًا سوف تقابل ملك الموت قريبًا.
    Burada bulunduğum Kısa süre içinde korkunç şeylere tanık oldum. Open Subtitles خلال الوقت القصير الذي كنتُ فيه هنا رأيتُ أشياء مروعة
    Bu ben bir Ulusal Simyacı olmadan Kısa süre önce oldu. Open Subtitles حصل ذلك قبل وقت قصير من حصولي على شهادة الكيمياء الدوليه
    Kısa süre için bağlanmayacak adamla karşılaşmadım. Open Subtitles لم أقابل قط رجلاً لا يستطيع الالتزام لفترة قصيرة.
    Prester John'un ismi birçok Orta Asya hükümdarıyla ilişkilendirilmiş olsa da Kısa süre içinde, Moğolların çoğunun Hristiyan olmadığı ortaya çıktı. TED إنّ لقب جون برستر تمّ التعرف عليه في فترة وجيزة من قبل العديد من الحكّام الآسيويّين، ولكن بعد وقتٍ قصير أصبح واضحًا أنّ معظم المنغوليّون لم يكونوا مسيحيّين.
    Fakat kendisini Kısa süre içinde ölüm kalım ayrımında buldu. Open Subtitles لكنه سرعان ما وجد نفسه وسط موقف حياة أو موت
    Kısa süre içinde ülkeyi terketmeye zorlanıyor. Open Subtitles لقد أُجبر على مغادرة البلاد خلال مدة قصيرة
    Hem de mükemmel bir şekilde. Kısa süre sonra artık ayrılamaz olmuşlar. Open Subtitles اوه,بطريقة رائعة,وقريبا اصبحا لا ينفصلان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more