Isırıp tırmalamak için Aki'nin yüzüne atlamıştım ama o beni yere fırlattı ve bir kulağımı Katana'sı ile kesti. | Open Subtitles | وتسللت إلى وجه ساكي وأخذت أعضه وأخدشه لكنه قذفني إلى الأرض و قطع أذني بضربة واحدة من سيف الكاتانا |
6 saat önce kardeşin bir adamın neredeyse kafasını kesti. | Open Subtitles | قبل 6 ساعات كان أخوك على وشك قطع رقبة أحدهم |
Babam harçlığımı kesti. Tüm para akışımı durdurdu. - Fabrika dumanları arasında yaşıyorum. | Open Subtitles | والدي قطع عنّي التمويل، وجمّد كلّ أموالي أعيش على ما تبقى لديّ الآن |
Kendini 35 kez kesti, oldukça fazla kan kaybetti ancak derin değil. | Open Subtitles | لقد جرحت نفسها 35 مرة و نزفت كثيرا و لكنها جروح سطحية. |
İki milyondan fazla kişi ağaçları kesti. | TED | ولكن تخيلوا وجود 2 مليون شخص يرغبون بقطع الأشجار. |
Adam gırtlağını kesti, sen yardımımı istemiyorsun. | Open Subtitles | انظر الى نفسك الرجل جرح رقبتك اللعينة وتخبرني بأنك لست بحاجة الى مساعدتي |
Gene onu kaldırınca ağlamayı kesti Ne yaptım bilmiyorum | Open Subtitles | توقفت عن البكاء بمجرد أن ألتقطها جين لم أعرف ماذا أفعل |
Uyluk arterlerini kesti ve sonra kurbanın kanını boşaltmak için göğsüne basınç uyguladı. | Open Subtitles | قطع شرايين الفخذ ثم قام بالإنعاش القلبي الرؤي من اجل إستنزاف دم الضحية |
Yani katil, artık kulübe üye olmadığını göstermek için parmağını mı kesti? | Open Subtitles | إذا، من قتله قطع إصبعه ليظهر أنه لم يعد في النادي ؟ |
Bunu yapan matbaacı gözlerimin önünde son duasını etti ve kendi boğazını kesti. | Open Subtitles | عامل الطباعة الذي قام بطباعة هذه تلى صلاته الأخيرة وبعدها قطع حنجرته أمامي |
Şu Fasil, bu akşamki berbat dövüşte öyle para kaybetti ki otoparka gitti ve sonra da kendi kafasını kesti. | Open Subtitles | هذا فاسيل كان منزعج جدا حول المصارعة الرديئة الليلة في نوبة الكآبة قطع رأسه |
Annesi oğlunun ölümünden idarecileri sorumlu tuttu ve hepsini öldürmeye kalktı ama içlerinden biri onun kafasını kesti. | Open Subtitles | ألقت والدته اللوم على المشرفين لموت إبنها وحاولت قتلهم جميعاً لكن قطع أحدهم رأسها |
Polisin yüzünü çizdi, kulağını kesti ve onu canlı canlı yakacaktı. | Open Subtitles | لقد شرح وجه الشرطي و قطع أذنه و كان على وشك حرقه حياً |
Yani, Luke elini kesti, Vader'in babası olduğunu öğrendi. | Open Subtitles | أعني, لوك قطع يده, واكتشف ان فيدرس هو والده |
Hizmetçi Gladys, masadaki bıçak ucuna değince elini kesti. | Open Subtitles | ً غلاديس ً الخادمة . جرحت إصبعها حين عثرت على أثر من سكين |
Hutular Tutsilerin eski liderlerini yola getirmek için Tutsilerin ayaklarını kesti. | Open Subtitles | قامت قبيلة الهوتو بقطع أرجل عمالقة من قبائل التسوتسي , أسيادهم السابقون لكي يقصروا من طولهم |
Dün erkek kardeşim elini bir bıçakla kesti ve şimdi o çok hasta. | Open Subtitles | اخي قد جرح يدك بالسكين والأنهو مريضجداً,رجاءً ,افعل شئ. |
Annem, ilerleyen senelerde zamanla benimle konuşmayı kesti. | Open Subtitles | التقدم الذى حدث فى السنوات التالية أن أمى توقفت عن الأتصال معى |
Metros için alıyor. Miller'ın önünü kesti, ikinci için gidiyor. | Open Subtitles | تسجل لـ ميتروس يقطع على ملير , يرفع لإثنان |
Sol koluma bir bakın, onu savaş öncesinde muhafızlar testereyle kesti. | Open Subtitles | إنظر إلى ذراعي اليسرى لقد قطعت مني في ذلك العمر الجيد سر من أسرار ما قبل الحرب |
Amerikalılar bizim için hayati önemi olan petrolü vermeyi kesti. | Open Subtitles | الامريكان قطعوا امدادات البترول لتدمير حياتنا |
İlgimi çekebilmek için bileklerini kesti! | Open Subtitles | قالت شق المعصمين لها للحصول على انتباهي. |
Zehirli kedi maması konservesini elinizden aldı bu sırada kendi elini kesti. | Open Subtitles | أمسك العلبة من تسمم الغذاء القط منك، وقطع يده في هذه العملية. |
Bir seferinde, büyük baba Jack'in bıçağıyla hindiyi kesmeye çalışırken eli kaydı ve parmağını kesti sonra "hasiktir!" diye bağırdı. | Open Subtitles | مرة واحدة، كان يحاول قص في تركيا سكين للجد، نجا منه وأنه قطع إصبعه وصرخ: "شيت". |
Birkaç ay önce, at kuyruğumu kesti, aldığım ilgiyi kıskandığı için, doğum günümde. | Open Subtitles | منذ شهرين قامت بقص شعري لأنها شعرت بالغيرة من الاهتمام الذي حصلتُ عليه في عيد ميلادي |
Ama malı kaybettiği için kız kardeşimin kafasını kesti. | Open Subtitles | لكن أختَي، فقدت شحنة وهو قطعها حتى ماتت |
Dengelemeye çalışırken bu tarafı çok kesti. Öyle yapmasını söylememiştim. | Open Subtitles | قصّ هذا الجانب ليعادله لكنّي لمْ أطلب منه ذلك |
Buna rğmen sakalını kesti ve kılık değiştirdi, benim gözlerim yalan söylemez. | Open Subtitles | بالرغم من أنه حلق لحيته وتنكر عيناي لا تكذب بأنه هو |