Sevgilim dürüst olduğun için memnunum. Seni bunun için seviyorum. | Open Subtitles | حبيبتي أن مسرور لأنك صادقة و أحبك من أجل ذلك |
Liseden mezun olduğun ve 18 yaşında hâlâ hayatta olduğun için şükretmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تكون مسرورا لأنك تخرجت من الثانوية ولأنك حي بسن الـ18 |
- Peşimden geldin. - Bir suçlu olduğun için geldim. | Open Subtitles | ـ لقد جئتِ ورائى ـ لقد جئت ورائك لأنك مجرم |
Teşekkür ederim. Nedimem olduğun için de. Benim için anlamı büyük. | Open Subtitles | شكراً لك و شكراً لكونك وصيفتى بالزفاف فهذا يعنى لى الكثير |
Göt oğlanı olduğun için bir ellini daha alıyorum. Şimdi uza bakalım. | Open Subtitles | و خمسون أخرى لكونك مغفل ، و الآن أغرب من هذا المكان |
Hiç mecbur olduğun için birinin arkasından iş çevirdin mi? | Open Subtitles | هل ارتكبت شيئاً بدون علم أحدهم لأنكِ اضطررتِ إلى ذلك؟ |
Her sabah uyandığımda, hayatımda olduğun için şükür ediyorum. | Open Subtitles | أستيقظ كل صباح، وأنا شاكر ربي لوجودك في حياتي. |
Tavuğa ilk elini uzatan sen olduğun için dua edeceksin. | Open Subtitles | لأنك كنت الأول للوصول في للحصول على الدجاجة، تقول نعمة. |
Tavuğa ilk elini uzatan sen olduğun için dua edeceksin. | Open Subtitles | أنت ستتلو صلاة المائدة لأنك أول من اخذ قطعة الدجاج |
Hawaii'de bir porfesyonel yamaç paraşütçüsü olduğun için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظٌ جداً لأنك تحترف الغطس من المرتفعات في هاواي |
Bana göz kulak olduğun için mutlu ve şimdi ise olamadığın için üzgün. | Open Subtitles | كــان سعيدا لأنك كنت تعتنـي بي و هـو الآن آســف لأنك لا تستطيــع |
Keşke başka şeyler hissedebilsem bebek, benimle olduğun için heyecan ya da iyi bir anne olacağıma inanç gibi. | Open Subtitles | أتمنى لو كنت أشعر بشيء مختلف مثل، أنني مسرورة لأنك معي الان. أو إيمان بأنني سوف أكون أما صالحة. |
Dürüst olduğun için cennete gidiyor olduğunu sanıyorsun ama gitmiyorsun. | Open Subtitles | أنت تعتقد أنك ستدخل الجنة لأنك شريف، ولكنك لست كذلك |
Sırf bana kızgın olduğun için o hislerin birden yok olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن هذا سيذهب لأنك غاضبة علي أنت تملكين الحق بهذا |
Evet, kim olmam gerektiğini bana söylemesine izin verdiğim ilk ve son kişi olduğun için sana teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | نعم، أريد أن أشكرك لكونك ستكوني الأولى والأخيره في أي وقتٍ مضى اللتي ستخبرني مَـن مِـِن المفترض علي أن أكون |
Böyle adi bir piç olduğun için karnını deşmek istiyorum! | Open Subtitles | أود أن أشق أمعائك لكونك الحقير النذل الذي أنت عليه |
Ölümden etkilenmediğin için inanmamış sana. Korkusuz olduğun için inanmış. | Open Subtitles | لم تؤمن بك لكونك منيعًا، بل آمنت بك لكونك جسورًا. |
Artık başta sen olduğun için kimin öleceğine sen karar veriyorsun tabii. | Open Subtitles | صحيح. لأنكِ الـمسوؤلة الآن و أنتِ من يقرر من الـممكن التخلص منه. |
Akademinin dışında silahsız ve yaya olduğun için delirmiş olmalısın diyorum. | Open Subtitles | أقصد أنك مجنون لوجودك خارج الأكاديمية بلا سلاح وعلى قدميك |
Belki yazdıkların için seni hapse yollayamam ama hırsız olduğun için yollayabilirim. | Open Subtitles | ربما لا أستطيع إرسالكِ للسجن لما كتبته، لكن أستطيع إرسالكِ لكونكِ سارقة. |
Harvard'a gitmiş olduğun için her şeyi bildiğini sanıyorsun. | Open Subtitles | فقط لأنّك درست في جامعة هارفرد، تعتقد بأنّه.. بوسعك التلاعب بالنظام ؟ |
Son bir kaç gündür buralarda olduğun için sağol. | Open Subtitles | شكرا لتواجدك معنا هذه الأيام القليله الماضيه |
Dinle. Tüm bu şeyler sırasında bu kadar harika olduğun için çok sağ ol. | Open Subtitles | اسمعي ,شكرا لك على كونك عظيمة أثناء كل ماحدث |
Müdür Park'a çok cömert olduğun için boş hayaller kurup duruyor. Seni zavallı | Open Subtitles | بما أنك تغطي دوما على افعاله،فهو يستمر في ملاحقة حلم لا معنى له |
Kocamdan daha iyi bir koca olduğun için teşekkürler, eğer bir anlamı olacaksa. | Open Subtitles | شكراً لكونكَ زوجاً أفضَلَ من زوجي إن كانَ ذلكَ منطقياً |
Sırf büyük olduğun için canın ne isterse yapabileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين بإستطاعتك ِ فعل ما تريديه فقط لإنك ِ ضخمة ؟ |
Bizimle evimizde olduğun için ve harika yemekler için. | Open Subtitles | لوجودكِ في منزلنا والتسكع معنا و لطهيك وجبة رائعة |
Dünya üzerindeki en seksi hatunla beraber olduğun için suçlusun. | Open Subtitles | مذنب لأنّكَ كنتَ رفقة المرأة الأكثر إثارةً على وجه الأرض. |
Kumsalda tek başına su numunesi topluyor olduğun için kimse nerede olduğuna şahitlik edemiyor. | Open Subtitles | لا احد يؤكد حجتك لانك كنت وحيدا على الشاطىء تجمع عينات المياة. |
Bu harika ailenin bir parçası olduğun için ne şanslı olduğunu anlayamadın. | Open Subtitles | لم تدركي كم أنتِ سعيدة الحظ بكونك فرد من هذه العائلة الرائعة |