"rüşvet" - Translation from Turkish to Arabic

    • رشوة
        
    • الرشوة
        
    • الرشاوي
        
    • رشوه
        
    • الرشاوى
        
    • رشاوى
        
    • رشاوي
        
    • الفساد
        
    • رشوته
        
    • رشوت
        
    • رشوتي
        
    • للرشوة
        
    • الرشوه
        
    • فساد
        
    • لرشوة
        
    Orada kalmasına izin vermeleri için bir milyon dolarlık bir rüşvet önermiş. Open Subtitles و عرض عليهم رشوة بمليون دولار اذا سمحوا له أن يعيش هناك
    Kanıtı yok etmek için bir güvenilire rüşvet vermeye ne dersiniz? Open Subtitles ماذا عن رشوة أمين لتدمير دليل ؟ ماذا عن ذلك ؟
    Belki de birinden rüşvet aldı, işin ucunu bağlayamadı... ve hak ettiğini aldı. Open Subtitles ربما أخذ رشوة من أحدهم ولم ينفذ ما طلب منه فنال ما يستحقه
    Buradan hırsızlık ve rüşvet ile ilgili kanıtınız olduğunu anlıyorum. Open Subtitles الان ، افهم انه لديك دليل على السرقة و الرشوة
    Kocanızın oyunu lobi yaparak etkilemek için rüşvet aldığınızı doğrulayabilir misiniz? Open Subtitles هل تفسرين أخذ الرشاوي من رجال الأعمال لجعل زوجك يصوت لهم
    Bekle bir dakika. Geri aldırabilmek için kreşin müdürüne rüşvet verdim. Open Subtitles مهلاً، كان عليّ رشوة مدير الحضانة من أجل أن أعيده إليها
    Bugün bütün paramı elektronik postam için insanlara rüşvet vererek harcadım. Open Subtitles لقد انفقت كل نقودى اليوم فى رشوة الناس من اجل بضاعتى
    Pekâlâ, apaçık rüşvet olan bu biletleri alınca eğer için rahat olacaksa iyi o zaman, sana iyi eğlenceler. Open Subtitles حسناً , اذا كنتُ تشعر بـ الراحة أخذ ما هو واضح رشوة بعدها ، بكل الوسائل أقضي وقت ممتعاً
    Baban rüşvet, sahtekârlık ve halkın güvenini sarsmayı içeren 18 suçlamayla suçlanıyor. Open Subtitles لقد أتّهم بـ18 تهمة تهم رشوة , وإحتيال , وإنتهاك ثقة العامة
    Bu rüşvet sayılır, her iki rolde de almak yanlış olur. Open Subtitles هذه قد تكون رشوة والتي سيكون خطأ أخذها في أي حال
    Sahte bir veli toplantısı için bir hademeye yaylı okla rüşvet verdim. Open Subtitles لقد رشوة البواب بنشابة ليتظاهر بأنه أستاذ في اجتماع الأساتذة وأولياء الأمور
    Adamlarına rüşvet teklif ettim ama davaları uğrunu ölmeyi yeğlediler. Open Subtitles حاولت رشوة رجاله في السابق، لكنهم يفضلون الموت لأجل مبادئهم.
    Tezkerem üzerimde değil ve rüşvet verecek param da yok. Open Subtitles لم يكن لديك تصريح لي وليس لدي أي أموال الرشوة.
    Ve başka bir sorunumuz ise Kresteva artık rüşvet hikayemize inanmıyor. Open Subtitles و ثمة المشكلة الاضافية أن كريستيفا لم بعد يصدق قصة الرشوة
    …rüşvet almayı ret edip… …bu fabrikalara gitmiş olsalardı, bu gerçekten şaşırtıcı olurdu. TED و اذا تلقت زيارة فمن المدهش اذا كانوا قادرين على مقاومة الرشوة
    Eğer oğlum rüşvet isteyecekse bunu en doğru şekilde yapacak. Open Subtitles إن كان ابني ذاهب لجمع الرشاوي فسيفعل هذا بالطريقة الصحيح
    Kongre Üyesi Robert Gil, bir atık su tesisinden rüşvet almakla suçlanıyor. Open Subtitles في الأخبار المحليه .. أتهم روبرت غيل أنه أخذ رشوه من مرفق معالجة النفايات
    Bu milenyumun ilk 10 yılında 4.000 adet rüşvet veren bir şirket vardı, her iş gününe milyon dolarlık rüşvetler. TED هناك شركة دفعت 4000 رشوى في أول عقد من هذه الألفية، مليون دولار في الرشاوى في كل عمل يوميا، صحيح؟
    Eğer işin içinde rüşvet varsa davayı bıraktığı için biri sinirlenmiş olabilir. Open Subtitles نعم، لو كان الامر يتضمن رشاوى قد يكون هناك شخص ما غاضب
    Içimizden bir grup tekil rüşvet vakalarına karşılık vermek için pilot bir işte çalışıyorlar. TED عملت مجموعة منا على أسس تجريبية في معالجة حالات فردية لطلبات رشاوي من الخدمات العامة , أو المستحقة
    rüşvet ve işleri yapmanın yolu ayrıdır. Bu farkı öğrenmen gerek. Open Subtitles حسناً، لكن محاربة الفساد أمر وكيف نفعل ذلك هو أمر آخر
    Bu sırrı saklamak için rüşvet aldı. Ya da tehdit edildi. Open Subtitles الطبيب الجيد قد تم رشوته لإبقاء الأمر سرّا، أو تمّ تهديده.
    Doğru söylüyordu. Memura rüşvet verdim. - Bu yüzden kaba kuvvet kullandı. Open Subtitles لم يُحطئ , لقد رشوت ذاك الرجل لم يأتِ بالتفتيش لهذا السبب
    rüşvet vererek beni boks yapmaya ikna edeceğinizi sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Open Subtitles لو انك تعتقد انه يمكنك رشوتي للملاكمة يا واردن فأنت مخطئ
    Bu kutsal yerde rüşvet karşılığı gizli anlaşmalar yaparak putperestlerin, senin kendi insanlarını yönetmesini sağlamaya çalışıyorsun. Open Subtitles فى هذا المكان المقدس , تتأمروا للرشوة . حتى تجعلوا الوثنيون يحكموا شعبكم
    Mafyadan kredi almak 11 yıl öncesine uzanan bir rüşvet davası. Open Subtitles القروض التي دعمتها المافيا و عمليات الرشوه طوال احدي عشر عاما
    Medya, Sanno'nun İmar Bakanlığı rüşvet davasıyla olan bağına yoğun ilgi gösteriyor. Open Subtitles ولكن هناك ضجة بالإعلام بخصوص علاقات عائلة .سانو بقضية فساد وزارة الأراضي
    Benim rüşvet almamın bu Goryeo ülkesiyle veya Majesteleriyle nasıl bir ilgisi olabilir? Open Subtitles , أخذي لرشوة ما علاقة هذا بالأمة , او جوريو أو جلالته ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more