Sindirim yolunuzda ilerlerken tüm sindirim sisteminizin fotoğraflarını çekerek size tanı koymaya ve tedaviye yardımcı oluyor. | TED | إذ يمكنه التقاط صور لجهازك الهضمي، و المساعدة على التشخيص و العلاج حين يتحرك في مسالك جهازك الهضمي. |
tanı gerçeklere dayalı olarak doğruydu ama tüm hikâye bu değildi. | TED | وكان التشخيص صحيحاً في الواقع لكني لم أروي القصة كاملة. |
Irksal tıbbın problemi yanlış tanı koymasıdır. | TED | وتمتد مشكلة الطب القائم على العرق إلى أبعد من التشخيص الخاطئ للمرضى. |
Yıllardır beyin tümörüne anksiyete olarak yanlış tanı koyulmuş üniversiteden bir arkadaşım var. | TED | إحدى صديقاتي من الجامعة، تم تشخيص ورمها الدماغي على أنه مجرد قلق وحسب. |
Bir araba sahibinin bilmesi gereken ilk kural, arabanı tanı. | Open Subtitles | يحكم لصالح مالك السيارة أولا إعرف سيارتك. |
Evet ama gerçek kanıtlarla tanı koymak istiyorsak başka taraflara da bakmalıyız. | Open Subtitles | ما زال البنكرياس محتملاً أجل، لكن لو أردتَ تشخيصاً مدعوماً بدليلٍ حقيقي |
Erkekler de tanı koyulurken daha zor zamanlar geçirebilir. | TED | وربما يعاني الرجال أكثر في أثناء مرحلة التشخيص. |
2.000 hastalık örneklemde tanı sonrası ilacı kullanmaya başlayanlar plasebo alanlara göre daha uzun yaşıyorlar. | TED | في عينة من 2000 مريض، أولئك الذين يبدأون في تناول الدواء عند التشخيص يعيشون أطول من أولئك الذين يتناولون البلاسيبو. |
tanı koymak için çok daha fazla gösterge gerekli. | TED | ثمّة حاجة للمزيد من المؤشرات لإجراء التشخيص. |
Bu yollardan birisi daha iyi tanı koymak. | TED | أحد هذه الطرق ربما يكون التشخيص الصحيح. |
Çok ani oldu. Ama sanırım, ben de biraz fazla iyimser tanı koymuşum. | Open Subtitles | كان مفاجئ تماماً ، أخطأت بالتفاؤل فى التشخيص |
Hastalar genellikle tanı sürecinin bir parçası olamıyor. | Open Subtitles | المرضي عادة ليسوا جزءاً من عملية التشخيص |
Dinle, kötü göründüğünü biliyorum. Doğrusunu söylemem gerekirse yanlış tanı da bulundum. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يبدو سيئاً أخطأت التشخيص بالتأكيد |
Kızın bundan sonraki yaşamını dahada güzelleştirecek farklı bir tanı koyamaz mısın? | Open Subtitles | ألا يمكنك توصيل تشخيص دون أن تجعلها تشعر بأنه ليس لحياتها قيمة؟ |
Böyle diyebilirsin ama, düşmanını tanı. | Open Subtitles | ربما أنت محق، لكن، تعرف، إعرف عدوك. |
Uyuşturucu bağlantılı bir tanı isteseydim Foreman'a nerede olduğumuzu söylerdim. | Open Subtitles | لو كنت أريد تشخيصاً اعتباطياً عن المخدرات لكنتُ أخبرتُ فورمان بمكاننا الآن |
Onaylanmış bir tanı olmadan altı yaşındaki bir çocuğu ikiye bölemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا قطع فتاة بالسادسة نصفين بتشخيص غير مؤكد |
Bana tanı koyulduğundan beri beni bir arada tutan içimdeki iskelenin birden parçalandığını hissettim. | TED | شعرت كما لو أن حالة الثبات الداخلي والتي أصابتني منذ جرى تشخيصي قد انهارت فجأة. |
Enstitü'de bunun yararlı bir tanı aracı olduğunu anladım. | Open Subtitles | حسناً، لقد وجدت أنّه أداة تشخيصية مُفيدة... في المعهد. |
Bırak onu gitsin, Helen. Kendine bir fırsat tanı. | Open Subtitles | دعيه و شانه امنحي نفسك الفرصة |
Ona onu hak eden bir erkekle olma şansını tanı. | Open Subtitles | أمهلها فرصة لتكون مع الشخص الذي يستحقها |
Kendine zaman tanı. İşteki ilk haftamda Sears'ın arkasında kaybolmuştum. | Open Subtitles | إمنح نفسك قدرها , أول أسبوع لي هنا , تهت خلف الممرات |
Bunu atlatacaktır, ona biraz zaman tanı. | Open Subtitles | سوف تستوعب الموضوع لاحقا ً فقط أعطها بعض الوقت |
Bunu düşünmem için bana zaman tanı. Bu arada onlara gülümse, bir fikir bulana dek bu bize zaman kazandırır. | Open Subtitles | امنحيني بعض الوقت لأفكر بهذا وفي نفس الوقت أعطهم ابتسامة |
Tamam. İlişkinin tanı koymada sana engel olacağından endişe ediyorsun. | Open Subtitles | حسناً أن قلق من أن يتداخل تشخيصك مع علاقتك بها |
Birden fazla tanı almış olan, sevdiğiniz herhangi bir insana kaç ilaç kullandığını sorun. | TED | اسأل شخصا مُقرّبا تمّ تشخيصه بالعديد من الأمراض عن عدد أنواع الأدوية التي يأخذها. |
Teknolojik destek almadan bile iyi bir tanı koyucu olabilirsin. | Open Subtitles | قد تجدين حتى أنه دون الدعامات التكنولوجية ستصبحين أفضل بالتشخيص |