Ama doğru olduğunu bildiğin tek bir şey varsa bile ona sımsıkı sarılırsın. | Open Subtitles | لكن إن كنت تملك شيئاً شيئاً واحداً و أنت متيقنٌ منه فتتمسك به |
Senden daha uzun süredir bu işteyim ve öğrendiğim tek bir şey var. | Open Subtitles | اسمعي لقد كنت اقوم بهذا العمل أكثر بقليل منكِ وانا اعلم شيئاً واحداً |
Yapabileceğin tek bir şey var. Bana anlattıklarını, onlara da anlat. | Open Subtitles | هناك فقط شئ واحد يمكن أن تفعله إخبرهم بما حدث .. |
Bu tüm şirketleri dünyada başarılı kılan bir şey var ortak bir noktada buluştukları sadece tek bir şey: Hiçbirisi tek bir kişi tarafından başlatılmadı. | TED | هناك صفة واحدة فقط مشتركة بين كل الشركات العالمية الناجحة، أمر واحد فقط: لم تنشأ شركة بمجهود شخص واحد فقط. |
Senden tek bir şey yapmanı istemiştim, Chip, sadece tek bir şey. | Open Subtitles | لدي لك أن تأمر الوحيد و طلب الشيء، الشيء الوحيد الذي رقاقة، |
şu siparişinizdeki karışıklık. Size tek bir şey söyleyeceğim.. | Open Subtitles | وعن الإلتماس الحاصل لطبلكم سأخبركَ شيئًا واحدًا.. |
Kargo bilgisine göre, gemiden sadece tek bir şey indi. | Open Subtitles | وفقاً للبضاعة الظاهرة شيئ واحد فقط قد خرج من السفينة |
Aklına gelen tek bir şey vardı. | TED | كان هناك شيئاً واحداً فقط تفكر في القيام به |
Görüyorsunuz ki, hepimiz kütleçekimin tek bir şey yapan bir kuvvet olduğu fikrine alışkınız, cisimleri birbirine çektiği fikrine. | TED | كما ترون ، فقد تعودنا ان الجاذبية هي قوة تفعل شيئاً واحداً فقط تسحب الاشياء مع بعضها |
Sanırım bu durumda yapılması gereken tek bir şey var. | Open Subtitles | فى هذه الحالة ، أعتقد أن هناك شيئاً واحداً لكى افعله |
Dünyada sahip olmaya değer tek bir şey vardır, ve o da gençliktir. | Open Subtitles | أن هناك شيئاً واحداً يستحق أن تمتلكه في هذه الدنيا ، ألا وهو الشباب |
Bu tür çekim kuvvetini oluşturabilecek benim bildiğim tek bir şey var. | Open Subtitles | هناك شئ واحد أعرفه من الممكن أن يولد مثل هذا السحب الجاذبي |
Ve doula olarak çalışırken öğrendiğin tek bir şey varsa o da şudur ki birazcık koşulsuz destek gerçekten çok faydalı olabiliyor. | TED | لكن إن كان هناك شئ واحد تعلمته من عملى كقابلة، أن القليل من الدعم غير المشروط يمكن أن يساعد كثيراً. |
Bu evde yalnız tek bir şey var bilinçsiz ve yolunu şaşırmış güç. | Open Subtitles | هناك شئ واحد و شئ واحد فقط فى هذا المنزل قوه طائشة عديمه الإتجاه |
tek bir şey, öğrendiğim depresyon ve anksiyete sebeplerini birleştiriyor. | TED | وهناك أمر واحد يجمع بين كثير من مسببات الاكتئاب والقلق التي تعرفت عليها؛ |
Washington'dan ayrılmadan önce yapmak istediğim tek bir şey var. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أحب أن أعمله قبل أن أغادر واشنطن |
16 yıldır bu işin içindeyim, ve öğrendiğim tek bir şey var. | Open Subtitles | خلال الـ16 سنة التي فعلت فيها هذا، تعلمت شيئًا واحدًا |
Schwarzschild yarıçapını kütle belirlediğine göre, aslında bilmem gereken tek bir şey var. | TED | و كون الكتلة تحدد شعاع شوارزشيلد هنالك شيئ واحد فقط اريد ان أعرفه حقاً |
Bir adamın, böyle büyük bir hata yaptıktan sonra, yapabileceği tek bir şey vardır. | Open Subtitles | هناك شىء واحد فقط يستطيع الشخص عملة عندما يرتكب خطأ كبير كهذا |
Bunun yerine, geriye dönüp baktığında farklı şekilde yapmış olmayı dilediği sadece tek bir şey olduğunu ifade etmiştir. | Open Subtitles | بدلا من ذلك نظر للوراء ، كان هناك شيء واحد فقط قبل كل شيء تمنّى بأنّه يفعله بشكل مختلف |
Babam ölürken benden tek bir şey istemişti. | Open Subtitles | عندما كان يحتضر والدي، طلب إليّ أمراً واحداً فحسب.. |
Eskiden bana itaat etmen için gereken tek bir şey vardı. | Open Subtitles | لقد كان هنالك شيءٌ واحد يجعلكَ تُعطيعينني |
Bir ilişkiden tek bir şey isterim, Christine... bütünüyle tek başıma kalabilmek. | Open Subtitles | انا اطالب بشئ واحد فى العلاقة , كريستين , وهو ان ابقى وحيدا |
Sadece tek bir şey zaferimi perçinleyebilir. | Open Subtitles | فقط شيء واحد من الجائز أن يحقق لي مجد أضخم. |
Görünen o ki yapılacak tek bir şey var. | Open Subtitles | حسنا، يبدو أنه لا يوجد سوى شيء واحد للقيام به |
Aslında, kendini affettirmek için yapabileceğin tek bir şey var. | Open Subtitles | أتعرف , هناك شيئا واحد تستطيع القيام به للفوز بي |
Beni evlilikten tiksindiren tek bir şey vardır: Evli kadınlar. | Open Subtitles | هناك شيئاً واحد يجعلني لا أريد الزواج وهو النساء المتزوجات |