istasyon sefine telefon et. Ravi oraya varana kadar treni ertelesinler. | Open Subtitles | أتصل بمدير المحطة و اطلب منه تأخير القطار لحين وصول رافي |
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm Martha yavrum, ama G treni çoktan kalktı. | Open Subtitles | أنا أسف لتخييبي أملك مارثا عزيزتي لكن القطار ج , قد ترك المحطة |
Bir erkekle görüşüyorum ve dün treni kaçırdığım için onda kaldım. | Open Subtitles | أنا التقي بشاب, وقد نمت في منزله فقط لأن القطار فاتني |
Bu posta treni hakkında her şeyi bilmek istiyorum o yüzden. | Open Subtitles | لهذا السبب أرغب في معرفة كل شيء يخص قطار البريد هذا |
Ben gerçek anlamda treni kaçırdığımı söylemiştim. Bakın, aşağıda ilerliyor. | Open Subtitles | أنا أعنى حرفيا إننى أفقد قطار الأفكار انه أسفل هناك |
Bir numaralı perondan ilk olarak 4.50 Paddington treni kalkacaktır. | Open Subtitles | القطار القادم على الرصيف هو قطار الرابعه والنصف من بادينغتون |
Bahçendeki treni fon olarak kullanıp bir miting yapmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد ان نعمل اجتماع في فنائك الخلفي مستخدمين القطار كخلفية |
Bunun treni durdurmak için yapılan bir girişim olduğunu anlıyoruz. | Open Subtitles | بِتنا نفهم الآن أن هذا نوعٌ من محاولة إيقاف القطار |
Hemen treni durdurmak zorunda kalmış, ama çoktan trenden ayrılmışlar. | Open Subtitles | في الوقت الذي وجد القطار توقّف، همّ إختفوا لمدة طويلة |
Bu dünyaya uyum sağlayamıyorsun. 1956 YILI. Ne treni bu? | Open Subtitles | أنت لا تتماشئ مع هذا العالم ما هذا القطار ؟ |
treni kaçırdık, o yüzden geceyi istasyonda geçirmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | لقد فاتنا القطار واضطرينا ان نقضى طوال الليل فى المحطة |
treni yakalamadan önce sana önemli bir şeylerin olduğunu söylememi istedi. | Open Subtitles | وتقول المهم أنها يقول لك شيئا قبل التقاط القطار الخاص بك. |
Ya bu treni söylediğim yere doğru sürersin ya da biraz daha tattırırım. | Open Subtitles | قم بتحريك هذا القطار الى الامام حيث اقول لك او سوف نُبرحك ضرباً |
Ya sana yardım edecektim ya da uçuruma doğru giden bir treni durduracaktım. | Open Subtitles | إما أن أساعدك و إما أن أوقف القطار من السقوط من على الجرف |
Biletçi, makine dairesine geri gidersem treni bir geçide nasıl soktuğunu göstereceğini söyledi. | Open Subtitles | قال الكمسري إنّه إذا عُدت إلى غرفة المحرك، سيُريني كيفيّة إجتياز القطار للتقاطع. |
Sonia, Delhi'deki bağlantı kurduğum kişi, çekim yapacağımız buharlı treni bulmuş. | Open Subtitles | إذاً، سونيا, مراسلتي في دلهي وجدت قطار البخار حيث يمكننا التصوير |
Memeleri kaybetmiş olabilirdik ama hız treni hala görüş alanımızdaydı. | Open Subtitles | الاثداء.. هه ولكننا لا نزال نرغب في قطار العربات المعلقه |
Metro treni raylardan çıkınca, dört metro işçisi elektriğe çarpılarak can verdi. | Open Subtitles | أربعة عمال نقل أصيبوا بصعقه كهربائيه عندما خرج قطار الأنفاق عن مساره |
İşte buyur. Ayrıca treni yakalamak için de koşturmamız gerekecek. | Open Subtitles | إلى جانب ما قلتيه سنحتاج إلى معجزة لنلحق بالقطار |
Yüzden fazla treni gizli bir buluşma için erteletmek çok da akıllıca değildi. | Open Subtitles | تأخير مئات القطارات من أجل ان تحظي بموعدك السري لم تكن حركة ذكية |
-Evet ama sen bi boğa değilsin . - Bir boğayı durdurabiliyorsam pekala treni de durdururum. | Open Subtitles | نعم ، ولكنك لست ثوراً يمكننى أن أُوقف ثوراً ومن ثم يمكننى أن أُوقف قطاراً |
Glendale, San Francisco ve Honolulu'ya gidecek 590 treni için son çağrı. | Open Subtitles | نداء أخير لقطار 590 المتوجه الى فرانسيسكو وهونولولو |
- Evet, çekiyor. Hayır, çekmiyor. treni kaçırayım diye beni burada lafa tutuyorsun. | Open Subtitles | لست كذلك، أنك تريدني أن بقى جالسة هُنا لغاية أفوت قطاري |
Bu lokomotif cepheye gidecek 4 treni engelledi. | Open Subtitles | تلك القاطره منعتنا من العمل فى اربع قطارات للجبهه |
Sizin için treni götürürüm. O sadece aptal yaşlı bir adam. | Open Subtitles | سأنجز مهمه قطارك من اجلك هو مجرد عجوز احمق |
Ailelerinin yerlerini biliyoruz, arkadaşlarını biliyoruz, eyaletteki her uçağı, treni ve otoyolu kontrol ediyoruz. | Open Subtitles | نَعرِفُ أين هيَ عوائِلُهُم و مَن هُم أصدِقائُهُم و نَحنُ نُراقِب كُل طائِرَة قِطار و أوتوستراد في الوِلايَة |
O hız treni kuyruğunda beklerken çıktım geldim. | Open Subtitles | بينما كان ينتظر في الطابور . للقطار السريع ، تَركتـه |
Hepimiz bir tren görüyoruz çünkü her birimiz oluşturduğumuz treni görüyoruz, aynı şey, bütün fiziksel nesneler için geçerli. | TED | نحن نرى القطار لأن كل منا رأى قطارا انشأه وهذا صح لكل الأشياء الطبيعية. |
Dev Toronto'ya gidiyor. treni 15 dk sonra hareket ediyor. | Open Subtitles | سوف يغادر ديف إلى تورينتو قطاره سيغادر بعد 15 دقيقة |
Ekipten kimsenin treni kaçırmasını istemiyorum. Sizlerle sabah görüşürüz. | Open Subtitles | يَتأكّدُ البلهاء، غوستاف , لا يَتأخّرُ عن القطارِ. |