yazmak senin için çok önemli ama kendine dikkat etmelisin. | Open Subtitles | الكتابة شئ اساسى بالنسبة لك ولكنك تحتاج الى الاعتناء بنفسك |
Bu mektup eline hiç geçmeyebilir ama yazmak beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | قد لا تصل إليكِ هذه الرسالة أبداً، لكن الكتابة تريحني |
Ancak çok fazla rüya gördüm başka bir şey hakkında yazmak artık imkânsız. | Open Subtitles | لكني حلمت كثيرًا البارحة. والآن من المستحبل أن أكتب عن أي شيء آخر. |
Evet, ani bir kendini yok etme isteği. Bir kitap yazmak istiyorum. | Open Subtitles | نعم، إنه تدمير ذاتي حقيقي ..أنا أريد أن أكتب كتاب, لذا أنا |
Bu sefer, film izlemek için değil, bir tane yazmak için kaçıyordum. | Open Subtitles | إلا أن هذه المرة لم تكن لمشاهدة فلم ما بل لكتابة قصته |
Eğer formülü kendin yazmak zorunda kalsan, ne yapılacağını bilirdin. | TED | وإن توجب عليك كتابة الصيغة بنفسك ستعرف كيف تفعل ذلك. |
...aslında o kadar da iyi değil, çünkü benimle, yazmak arasında seçim yapmak zorunda kalsa, muhtemelen yazmayı seçerdi. | Open Subtitles | هذا ليس رائع جداً, في الواقع لأنه لو كان عليها الإختيار بيني وبين الكتابة هي على الأرجح ستختار الكتابة |
Geleceğinde yazmak yoksa, doktorluk geçinmek için gayet soylu bir yol. | Open Subtitles | اذا كانت الكتابة ليست هي مستقبلك, الطبابة طريقة نبيلة لكسب العيش |
yazmak muhtemelen ruh bozukluğunun bir belirtisi. Ödül almak gibi... | Open Subtitles | الكتابة على الأرجح هي من أعراض هوسه، مثل أخذ تذكار. |
Bu kadar parası var, ama yaptığı tek şey yazmak. | Open Subtitles | لديها كلّ هذا المال، لكن كلّ ما تفعله هو الكتابة |
Ben de yükselmekte olan bir avukatla ilgili bir makale yazmak istedim. | Open Subtitles | شكراً لك لذا، كنت أتمنى أن أكتب مقالة عن محامية شابّة واعدة |
Yani bunun anlamı, havalı ve kültürlü falan mı yazmak gerektiği? | Open Subtitles | هل يعني ذلك أن أكتب كلاما مفخما مثل هوردي وردي دوردي؟ |
Ben. Bir mektup yazmak benim için bir çıkar çatışması değil. | Open Subtitles | سأفعل أنـا ، ليس تضـارب مصـالح بالنسبة لـي أن أكتب رسـالة |
Demek istediğim, sadece üvertürünü yazmak 10 yılımı aldı, biliyorsun. | Open Subtitles | أقصد ، تعرفين لقد أستغرق مني عشر سنوات لكتابة الأفتتاحية |
Fakat bunu gerçekleştirebilmek için niçin fizik kanunlarını yeniden yazmak zorundayız? | Open Subtitles | لكن لماذا يجب علينا أن نُعيد كتابة قوانين الفيزياء لننجز هذا؟ |
Facebook sayfamda Meydan'a gelenlerin hikayelerini yazmaya başladım. Sizi de yazmak isterim. | Open Subtitles | بدأت بكتابة القصص على صفحتي في الفيسبوك عن الناس الذين جائوا للميدان |
Başka kimsesi olmadığı ve birine mektup yazmak zorunda olduğu için bana yazmıştı. | Open Subtitles | كتب لي لأنه ليس لديه أحد آخر و كان عليه أن يكتب لأحد |
Oğlunuz hakkında yazmak istiyorum, ama onu istismar etmek istemiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اكتب عن ابنك لكني لا اريد ان استغله |
Çöpleri karıştırır, bilgisayarlara girer... kendileri yazmak dışında her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | هم يبحثون في النفايات، ويخترقون الحواسيب كل شيئ بإستثاء كتابته بأنفسهم. |
Ama sonra da, bu yazmak iyidirden daha kötü, o yüzden de işe yaramayacak. | TED | بعد ذلك قلت لنفسي هذا أسوء بكثير من دافعي القوي للكتابة و لن يجدي نفعاً. |
"Ne hakkında yazmak istersin" diye sorar kadın işine dönebilmeyi umut ederken. | Open Subtitles | عن ماذا تريدين أن تكتبي , سَألت, آملة أن تعود إلى عملها |
Belki de hikâyenin sonu olacağından ve yazmak zorunda kalacağımdan korkuyorsun. | Open Subtitles | خائفٌ أن تكون هذه نهاية القصة ؛ وسيتوجّب عليّ الآن كتابتها |
Hangisinin senin hobin olduğunu merak etmeye başlıyoruz, yazmak mı kriket mi? | Open Subtitles | كنا سنتسائل ما هى هوايتك الكتابه أو الكريكيت ؟ |
Zaman zaman buraya yazmak için ya da kıyafetlere bakmak için gelirim. | Open Subtitles | ومن وقت لآخر أتي إلى هنا لأقوم بالكتابة أو لأزور ملابسي القديمة |
Onları yazmak saatlerimi aldı. Max'i icat ettim. Max diye biri hiç olmadı. | Open Subtitles | لقد ظللت أكتبها لساعات ، اخترعت لك ماكس لم يكن هناك ماكس أبدا |
Emekli bir rock'n'roll yıldızının öldürülüşü hakkında bir kitap yazmak istiyordum. | Open Subtitles | كنت أرغب فى تأليف كتاب عن نجم روك آند رول معتزل |