Malını kimseye satmadım ve şoförlerden biri annen olsa da umurumda değil. | Open Subtitles | لم أبع شحنتك لأحد ولا أبالي إن كانت أُمّك واحدة من السائقين |
Elbette ki öyledir. Hayatımda asla beş para etmez birşey satmadım. | Open Subtitles | بالطبع هي كذلك، لم أبع سيّارة معطوبة بحياتي |
Kendimi asla satmadım. Ama onunla birlikte olduğum için bana kimse inanmadı. | Open Subtitles | لم أبع نفسي أبداً، لكن لأني كنت معها لم يصدقونني |
Scranton'da çok zaman geçirdim ama tek bir kâğıt bile satamadım. | Open Subtitles | قضيتُ الكثير من الوقت في سكرانتون لكنّي لم أبع أي ورق |
Asıl sorun ise bir süredir hiç satamamış olmam. | Open Subtitles | المشكلة... .. هي أني لم أبع أي جهاز منذ مدة |
Şu an epey stres altındayım çünkü üyeliği satamazsam işimi kaybedebilirim. | Open Subtitles | أنا فقط تحت الكثير من الضغط في العمل هذه الأيام لأني إن لم أبع إحدى تلك العضويات فقد أخسر وظيفتي |
Ama bak, bunların bize düğünde hediye ettikleri seramik kâseyi satmadım. | Open Subtitles | هيي , أنا لم أبع الصحن السيراميكي الذي أعطونا إياه كهدية لزواجنا |
Ve sikik bir aptal olmadığım için bu bölgede tek bir hap bile satmadım. | Open Subtitles | ولأنني لست غبيًّا لعينًا لم أبع قرصًا واحدًا منها في هذه الولاية |
" O naziye büyük sanat eserinin kendisini satmadım. | TED | فقال " انا لم أبع لوحة فريدة لذاك النازي .. |
Sanırım. Bilmiyorum. Daha önce bunlardan birini hiç satmadım o yüzden- | Open Subtitles | أظن هذا, لا أعلم لم أبع أحداها من قبل |
Karıştırmış olmalısın. Ben hiçbir zaman mal satmadım. | Open Subtitles | حتماً تشابه لم أبع الكوكايين في حياتي |
O arabayı sana ben satmadım, sen satın aldın. | Open Subtitles | لم أبع لك تلك السيّارة بل أنت إشتريتها |
Arabamı sadece seni bulmak için satmadım. | Open Subtitles | ولا تريد أن تفقدني ومالي معاً ...لم أبع شاحنتي فحسب لإيجادك يا فتاة |
Dün iki buçuk kilo teklif ettiler ama satmadım. | Open Subtitles | أمس شخص ما عرض خمسة وأنا لم أبع. |
Ajanları sen bir araba için her şeyi boşa harca diye satmadım. | Open Subtitles | أنا لمْ أبع خدمة المارشال بحيث يكون بإمكانك رمي كلّ تخطيطاتنا على سيّارة! |
- Beni piyasa dışı bıraktılar. - Neredeyse 10 yıldır tek bir ruh satmadım. | Open Subtitles | لم أبع أرواح منذ 10 سنوات تقريباً. |
Herşeyi siz çingenelere satmadım. | Open Subtitles | لم أبع كل شيءٍ لكم أيها الغجر |
Tek bir resmimi bile satamadım 20 yıldır deniyorum | Open Subtitles | لم أبع لوحة واحدة وقد حاولت طوال عشرين عاماً |
Aslında, bu hafta çok mal satamadım. | Open Subtitles | حقيقة أنا لم أبع الكثير من المخدر هذا الأسبوع |
Ama bugün bir şişe viski bile satamadım, işte durum bu! | Open Subtitles | لكنني لم أبع زجاجة من الويسكي اليوم، وهذه حقيقة! |
Asıl sorun ise bir süredir hiç satamamış olmam. | Open Subtitles | المشكلة أني... لم أبع شيئاً منذ مدة |
Çünkü Tim çok yetenekli biri ve bu akşam bütün fotoğraflarını satamazsam meteliksiz kalıp, arabamda yaşamaya başlayacağım. | Open Subtitles | -لأنّه موهوب وإذا لم أبع أياً من هذه الصور الليلة، سأنتهي مفلسة وسيتعيّن عليّ العيش في سيّارتي |
Southfork'u satmasaydım geleceğinin bir parçasını elinden çıkarmak zorunda kalmazdın. | Open Subtitles | إذا لم أبع (ساوثفورك) لن تستطيع التضحية بجزء من مستقبلك |