"أخبرهم" - Traduction Arabe en Turc

    • söyle
        
    • anlat
        
    • söyleyin
        
    • söylemedim
        
    • söylemek
        
    • söyleyeceğim
        
    • söylemiş
        
    • söylerim
        
    • söyleyeyim
        
    • haber
        
    • söylemem
        
    • söylersin
        
    • söylüyorum
        
    • söyledi
        
    • söylesene
        
    Ciddi bir durum olduğunu, mümkünse çabuk buraya gelmelerini söyle. Open Subtitles أخبرهم بأن الأمر طارئ هذا سيجعلهم يُعجلون من أمرهم قليلاً
    Temizlikten birini çağırıp, ya kalıcı tel ya da kapan kurmalarını söyle. Open Subtitles أتصل بالصيانة و أخبرهم أننا نحتاج بعض أوقية من الشمس، وضع أفخاخ
    Kulübeyi boşaltmalarını söyle. profesörü asmaya yetecek kadar delil bıraksınlar. Open Subtitles أخبرهم أن ينظفوا الكوخ وأن يتركوا دليل كافي لإعدام البروفيسير
    anlat onlara, küçük balığı denize geri attığımı. - Onu ona ver. Open Subtitles . أخبرهم أنني قد أعدت السمكة الصغيرة إلى البحر . أعطِه إياه
    Tamam, yerel yetkilileri bilgilendirin. Gaz kaçağını tamir ettiğinizi söyleyin. Open Subtitles أبلغي السلطات المحلية أخبرهم أن تسرب الغاز قد تم إصلاحه
    Telsizde bağlantı sorunu olduğunu söyle yoksa ikiniz de ölürsünüz. Open Subtitles أخبرهم أن هناك فشل في نظام اللاسلكي أو فشل كلاهما
    Dr. Yeager, Laboratuarı ara ve ona verdilerse tekrar vermelerini söyle. Open Subtitles دكتور ياجير أتصل بالمختبر و أخبرهم بأن يعطوه أكثر مما يحتاجه
    Onlara beni ateşe vermek üzere olan bir katili vurduğumu söyle. Open Subtitles أخبرهم بأنني أطلقت النار على مجرم كان يريد أن يحرقني بالنار
    Davacılara saygılarımı ilet ama onların ödüllerine ihtiyacım olmadığını söyle. Open Subtitles , أرسل لهم تحياتي و أخبرهم أنني لا اريد المكافأة
    Bana bir iyilik yap, Atlantis geldiğinde onlara elveda dediğimi söyle. Open Subtitles فقط أسدوا إلي خدمة عندما تظهر أتلانتس أخبرهم أني أقول وداعا
    Şimdi ona pistin kuzey tarafına inmesini ve acil durum protokolünü uygulamasını söyle. Open Subtitles أخبرهم الآن بأنّ عليهم الهبوط في الناحية الشماليّة من المدرج واتباع إجراءات الطوارئ
    Postala gitsin o palyaçoyu. Asyalı bir jüri üyesinin zaten bulunduğunu söyle. Open Subtitles تخلص من ذلك المهرج فحسب ، أخبرهم بأنه لديكَ مسبقاً حكماً آسيوياً
    Casey, gurur yaptığını ve bu parayı alamayacağını söyle onlara. Open Subtitles كيسي أخبرهم أن كرامتك لا تسمح لك بذلك؟ كرامتي ,؟
    Hastanın nur topu gibi bir göğüs tüpü olduğunu söyle. Open Subtitles أخبرهم بأن عندنا مريض مع أنبوب صدري لوضعه على القائمة
    Buranın aktif bir olay yeri olduğunu ve daha sonra toplantı düzenleneceğini söyle. Open Subtitles كيف تريد منا التعامل مع هذا الأمر؟ أخبرهم بأن هذا مسرح جريمة حالي،
    İkimiz dışarı çıkacağız ve bir arabaya binip gideceğiz. Ne yapacaklarını anlat. Open Subtitles . أنا و أنت سنخرج و نركب السيارة أخبرهم بما عليهم فعله
    Bağışı aldığınızı ve üzerinde çalıştığınızı söyleyin, ve onları laboratuvarınıza davet edin, bu onlara olduğundan çok sizin için daha sevindirici olabilir. TED أخبرهم أنك استلمتها، وأخبرهم ماذا تفعل بها وادعِهم لزيارة مختبرك لأن هذه الزيارة قد تكون ممتعة لك أكثر منهم
    Yapabileceğimi bilirdim hep onlara asla söylemedim. Open Subtitles كنت أعلم دائماً أنني أستطيع لم أخبرهم أبداً
    Yaptığı şey, çalışanlara ne yapmak zorunda olduklarını tekrar düşünmenin zamanının geldiğini söylemek oldu. TED ما فعله هو أنه أخبرهم بأن الوقت قد حان لإعادة النظر في الواجبات المناطة بهم.
    Tamam, anlıyorum. Bana sorduklarında, sen ne söylememi istiyorsan onu söyleyeceğim. Open Subtitles إن سألوني، سأخبرهم بما تريدني أن أخبرهم به، سأكذب من اجلك
    Hayır. Birileri onlara başka bir yerde yaşamanın daha kolay olduğunu söylemiş olmalı. Open Subtitles لا، لا بد أن أحدهم قد أخبرهم بأن الحياة أسهل في مكان آخر.
    Hep onlara ne kadar kıpırdarlarsa resimde o kadar kötü çıkacaklarını söylerim. Open Subtitles دائماً ما أخبرهم أنه كلما تحركوا أكثر سيبدون بحالة أسوء في الصور..
    Bilim Dergisini arayıp kapağı senin için bekletmelerini söyleyeyim mi? Open Subtitles هل أتصل بمجلة العلوم و أخبرهم أن يحجزوا الغلاف الرئيسي؟
    Benim de. Baba onlara haber minibüsünü anlatsana. Open Subtitles أنا أيضاً, نفس الشيء أبي أخبرهم عن تجربتي
    Çünkü ben söylemem. Kırmızı mı yoksa kot mu? Open Subtitles لأنني لن أخبرهم أبداً هل يناسبني الأحمر، أو ذو الخامة الخشنة
    Changshan halkına da, hayatın karmaşası içinde koca bir daire çizip durduğumu söylersin. Open Subtitles إلى شعب التشانغشان، أخبرهم أني فقط ذهبت دائرا حول الحلقة الكبيرة في حياتي
    Her hafta onun kağıtlarını kontrol ediyorsunuz ve bende her zaman Picasso'nun büyük büyük ailesinin Yahudi olmadığını söylüyorum Open Subtitles يأتون مرة في الأسبوع لرؤية أوراقه وفي كل مرة أخبرهم ، دعو والداه وجداه حتى أجداد بيكاسو ليسوا يهود
    Kardeşler Konseyi seni tutsak ettiğinde, ne yapacaklarını kim söyledi? Open Subtitles عندما تم حبسك في المجلس الأول من أخبرهم بطريقة حبسك؟
    Dünyanın sonu gelecekse senin getirdiğini de söylesene. Open Subtitles .. أخبرهم أنهُ إذا إنتهى العالم أنك السبب في هذا ..

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus