"أختي" - Traduction Arabe en Turc

• Abla
• kardeşimle
• kardeşime
• Kızkardeşim
• Ablamın
• kardeş
• ablamı
• kız kardeşim
• ablam
• kardeşimin
• Jong Dae
• Yenge
• kardeşimi

Ve sen hiç bir şey yapmadın mı? Çok kalabalıklardı Abla.
كان عددهم كبير يا أختي ولم أستطع أن أفعل أي شيء

Abla şimdi dek ilk defa bir enstrümanla bu kadar gayretle çalıştım.
أختي ، هذه المرة الأولى التي أبدأ فيها بمزاولة العزف بدأب وجد

Anladığım kadarıyla iyi bir insan, ama O kardeşimle evlenecek.
إنه رجل حسن، أتفهم ذلك لكنه سوف يتزوج من أختي

kardeşimle bir kadeh içki içmek, günün bütün yorgunluğunu alır.
معاقرة خمر مع أختي تُنسيني دراما سلاسل التحوُّل بأيّ يوم.

Şimdi sakın üzerinize alınmayın ama hiçbirinizin kız kardeşime asılmasını istemezdim.
و لكن دون إهانة.. لا أريد أيّاً منكم أن يغازل أختي

Direksiyondaki benim yanımdakiler de Kızkardeşim ve o zamanki en iyi arkadaşım
وهذا أنا خلف عجلة القيادة، مع أختي وأعزّ صديق لي في ذلك الوقت،

Ablamın en son nereye gittiği öğrendim. Dae Gwang Kereste denilen bir yer.
لقد وجدت آخر مكان ذهبت إليه أختي إنه مكان يُدعى أخشاب داي غوانغ

Kılı kırk yarmak istemem, kardeş, ama aslında umuda inanmam.
لا أقصد الإعتراض يا أختي لكنّي بالضبط لا أؤمن بالأمل.

Abla, Sonia'nın kardeşi yeni geldi, kalacak bir yeri yok.
أختي... شقيق سونيا قد وصل ولا يوجد له مكان للإقامة

Ne bileyim Abla, erken geleceği tutmuş.
كيف لي أن يا أختي ليس من عادته المجئ بمثل هذا الوقت

Hey, deli Abla, şu yap-boz hâlâ sende mi?
مرحباً يا أختي ، هل ما زلتي تريدين لعب تركيب اللغز؟

Yatak odamın yanında, köşede kız kardeşimle paylaştığımız banyo vardı.
عند زاوية غرفتي كان هناك حمام أتقاسمه مع أختي.

Cristina dört yıl kız kardeşimle çalıştı ve işinin kalitesi iyi biliniyordu.
عملت كرستينا لمدة أربع سنين مع أختي وجودة عملها معترف بها.

Evden ayrı ilk yılımı benimle birlikte ayrılmayı seçen küçük kız kardeşimle yönsüz geçirdim.
قضيت سنتي الأولى بعيداً عن الديار أسير بلا هدف بصحبة أختي الصغرى، التي اختارت أن تغادر معي.

Alınma ama sanırım ben kardeşime senin kardeşine yakın olduğundan biraz daha yakınım.
بلا إهانة لكن أظن أنني أقرب قليلاً إلى أختي مما كنتَ إلى أخيكَ

İş ve hayatımın tekdüzeliğini bırakıp bu hastalık ve şifa dolu ıssız adada kardeşime kavuştum.
وتركتُ عجلة حياتي وعملي المكررة للإنضمام إلى أختي في تلك الجزيرة المنعزلة من المرض والشفاء.

Bu akşam kız kardeşime gideceğiz. Söz vermiştin...
سنذهب إلى أختي اليوم و وعدت أن تحضر لحم الخنزير

Bak, o benim de Kızkardeşim. Onun nesi var bilmek istiyorum.
انظر، إنها أختي أيضًا وأريد أن أعرف ماخطبها

Kızkardeşim bir şey içmese daha iyi olur. Dün akşam onu eve ne halde getirdiğimizi bir görseydiniz.
أختي يجب أن لا تشربين أنت لم تراها ليلة أمس

Ablamın saat dörtte çocuklarla birlikte geleceğini unutmadın değil mi?
أنت تعلمين أن أختي ستأتي عند الساعة الرّابعة مع أطفالها

Eğer Ablamın hayatta olması için bir şans varsa, onu bulacağım.
إن كانَ هناك فرصة بأن تكون أختي حية فسوفَ أعثر عليها

Bana bir nehir, kardeş Cry. Biz de hayat var , biliyorsun.
إبكي نهراً يا أختي لدينا حياتنا أيضاً كما تعلمين

Bizim ailede de hepimiz ablamı koruruz çünkü kendisi tam bir faciadır.
كا تعلمين , يجب علينا جميعاً حماية أختي في عائلتي لأنها كارثة

"Bu söz ettiğin kişi kız kardeşim de olabilirdi, şakalarını başka bir konuda yapsan veya başka bir şey hakkında konuşsan olur mu?
تعلمون، يمكن أن تكون تلك أختي التي تتحدث عنها، وهل لك أن تمزح عن شيء آخر؟ أو هل يمكنك الحديث عن شيء آخر؟

kira sözleşmesi iptal edilebilir Amiral ve ablam kendilerine başka bir ev bulabilirler.
إلغاء عقد إيجار كلينج وأنه مع أختي سيدبران منزلاً آخرلهما هذا كل شئ

Kız kardeşimin numarası. Acil durumlarda araması için ona veririm.
انه رقم أختي ولا اتكلم معها الا في الحالات الطـارئـة

- Yenge Sunaina aynı annesine benziyor.
‎مهلا. ‏ ‎أختي سوناينا تبدو مثل أمها تماماً.

Kız kardeşimi arıyorum! Ufak bir kız çocuğu gördünüz mü?
أنني أبحث عن أختي الصغيرة , هل رأيت طفلة صغيرة؟