Ancak bu metnin son kısmı geldiğinde, ben de görmek isterim. | Open Subtitles | , لكن عندما يأتى الجزء الأخير لهذا . أود أن أراه |
10 farklı eyalette balık avlamama rağmen onu hiç görmedim. | Open Subtitles | أنا لم أراه أبداً و أنا أصطاد فى عشر ولايات |
- Bir rapor, bir tüfek veya tabancadan diyor. - Evet, gördüm. | Open Subtitles | ـ قذيفة واحدة من بندقية أو مسدس ـ نعم ، أنا أراه |
Attığın palavraları anlayınca artık sana baktığımda başka bir şey göremiyorum. | Open Subtitles | لذا الآن فهمت هرائكِ هذا كل ما أراه حينما أنظر إليكِ |
Onun golf oynadığını görmüyorum artık. Hâlâ oynuyor mu? | Open Subtitles | لا أراه يلعب الغولف مؤخراً هل لازال يلعب؟ |
Bir katili gördüğümde tanıyacak kadar çok sayıda katille röportaj yaptım. | Open Subtitles | لقد حاورت ما يكفي من القتلة لكي أميز واحداً عندما أراه |
Bir oyuncu sürekli bana bakıyordu ve ben de onu gülerken gördüğümü düşünüyordum. | Open Subtitles | لأن كان هنالك لاعب ينظر إلي باستمرار و أنا اعتقدت أنني أراه يضحك |
Onu görmek için her şeyi verirdim. Kalbimi, hayatımı. Ama burada değil. | Open Subtitles | أقدم أى شئ , قلبى حياتى لكى أراه , لكن ليس هنا |
Siktir, adamım, en azından onu görmek zorunda değilim, değil mi? | Open Subtitles | اللعنة يا رجل, على الأقل ليس من الضروري أن أراه, صحيح؟ |
Onu bir kez olsun görmek isterdim. Buralarda bir yerlerde olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | أود أن أراه فقط لمرة واحدة، سمعت أنه يوجد هنا بمكان ما |
- Zach'ı istiyorum! - Hastaneye geldi ama sonrasında görmedim. | Open Subtitles | أريد زاك جاء معي الى المستشفى ولم أراه من حينها |
- Onu görmedim ki. Tüm birimler. Şüpheli hâlâ kayıp. | Open Subtitles | لم لا أراه الى جميع الوحدات, المشتبهين ما زالوا طلقاء |
- Hiçbir yerde görmedim. | Open Subtitles | حسنا، أنا لم أراه في أي مكان استخدم عينيك |
Yaklaşık bir yıldır ne gördüm ne de haber aldım. | Open Subtitles | إسمع، لم أراه أو أسمع منه منذ أكثر من عام. |
Gözlerinde gördüm bunu, numara yaptığın zaman 80 yaşına geri dönüyorsun. | Open Subtitles | أني أراه بعينيك، عندما تؤدي خدعة كأنك تعود بعمر الثمانينات مجدداً |
- Evet seni izliyordum, ve ne gördüm biliyor musun? | Open Subtitles | أجل ، كنت أشاهدك وهل تعلم ما الذي أراه ؟ |
Tam olarak göremiyorum ama burada tasarlanmış bir şey var. | Open Subtitles | لست أراه بجلاءٍ. لكن بالقطع ثمة عقلٌ مدبّر يحيك مخططًا. |
- Liseden beri o adamı görmüyorum. - Üniversiteye gitmişti. | Open Subtitles | لم أراه منذ الثانوية حسناً ,لقد كان يدرس فى جامعة بالخارج |
Onu hoplarken her gördüğümde., onun gerçekten çok güçlü olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | كل مرة أراه يقفز في الجوار، أفكر فقط، هذه قوة حقيقية. |
Kevin'in seninle kendi sorunları var. Ben sadece gördüğümü söylüyorum. | Open Subtitles | كيفن لديه مشاكله الخاصة معك أنا فقط أخبرك بما أراه |
Ve umarım 400 milyon yıl yaşasam da onu bir daha görmem. | Open Subtitles | وأتمنى أن لا أراه ثانية حتى لو عشت 400 مليون سنة |
- Onu gülerken hiç görmemiştim. - Dişleri olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | . لم أراه يبتسم أبداً . لم أعرف أن لدية أسنان |
Işıklar açılsın. Işık olmadığı halde tüm düğmeleri görebiliyorum. | Open Subtitles | لقد أضاء توقف لكني ما زلت أراه من بين الأزرار |
Onlar geleceği göremiyor, ki bir mimar olarak, ben görmeliyim. | Open Subtitles | إنهم لا يرون المستقبل، الذي بصفتي بناء، يجب أن أراه |
Evrenin bir ucundan, on yıldır görmediğim birine sürükleniyorum ölmüş olabileceğini bildiğim birine. | Open Subtitles | إنني عبرت الكون لأجل واحد الذي لم أراه لعقد، الذي من المحتمل ميتاً. |
Onunla işin bittiğinde, ne olduğunu Görebilir miyim lütfen? | Open Subtitles | إذا انتهيت مما تفعله , هلا يمكنني أن أراه , من فضلك ؟ |
Temizlikçi de böyle demişti ama onu bir daha göremedim. | Open Subtitles | هذا ما قالُه البواب ، ولم أراه يفعل هذا مطلقاً |
gördüklerim,duyduklarım ve kokladıklarım dünyadan önceki dünyanın bir yansıması değilmidir? | Open Subtitles | أليس الذي أراه وأسمعه وأشْتَمُّه هو مجرد سرابٍ لعالمٍ قبل العالم؟ |