"أعلى" - Traduction Arabe en Turc

    • daha yüksek
        
    • en yüksek
        
    • üzerinde
        
    • yukarıda
        
    • üstüne
        
    • üstün
        
    • yükseğe
        
    • büyük
        
    • yukarıdan
        
    • iyi
        
    • üstünden
        
    • üst
        
    • daha fazla
        
    • yukarı
        
    • üstünde
        
    Bütün kategorilerde, kadınlarda yatırımın geri dönüş oranı daha yüksek çıktı. TED وفي كل فئة، عائدات الأرباح أعلى إذا كان ذلك الشخص امرأة.
    JS: Dünyadaki en yüksek ücretleri bir kerede talep ettik. TED جيم: نقوم بفرض أعلى الرسوم في العالم في نفس الوقت.
    Afrika içerisinde para gönderme maliyeti daha da fazla: Yüzde 20'nin üzerinde. TED وأما تحويل المال داخل أفريقيا فتكلفته أعلى أيضًا أكثر من 20 بالمائة
    Bilmiyorum. Başta; besin zincirinde biraz daha yukarıda olduğum bir yer olabilir. Open Subtitles لا أعلم، في مكانٍ ما يكون أعلى في .السلسة الغذائية بالنسبة للمبتدئين
    Frenginin bu türü vücut ısısını normalin çok üstüne çıkarıyor. Open Subtitles هذه السلالة من الزهري ترفع حرارة الجسم أعلى المعدّل بكثير.
    ...hapisanedeyken, üstün bir varlık fikrinin seni meşgul edip etmediği. Open Subtitles إذا كان هناك كائن أعلى يشغل تفكيرك عندما كنت مسجوناً
    Romalı dediğin herkesten hızlı koşar daha yükseğe sıçrar, daha uzağa fırlatır. Open Subtitles ــ الرومان يركضون أسرع, و يقفزون أعلى ـ ـ ــ ها أنا
    Bu ise büyük John'u öylesine üzdü ki vadinin tepesine çıktı, böyle: Open Subtitles هذا جعل جون الكبير حزين جدا وقف أعلى الوادي ، مثل هذا:
    Bu sırada da yukarıdan aşağıya çalışan bir işlev yalnız olduğuna karar verip ten rengi aramaya, veya canının sıkıldığına karar verip bir oyuncak aramaya karar verebilir. TED في نفس الوقت، بعض الأمور من أعلى لأسفل ربما يقرر أنه وحيد ويبحث عن طبقة جلدية، أو ربما يقرر أنه يشعر بالملل ويبحث عن لعبة ليلعب بها.
    Benden daha iyi bir okula gitmişsin. daha yüksek notlar almışsın. Open Subtitles ذهبت إذاً إلى جامعة أفضل مني وحصلت على تقديرات أعلى مني
    Hanımefendinin omzunun üstünden onu göz ucuyla gördüm. Arkası bana dönüktü. Open Subtitles لقد لمحته فقط من أعلى كتفها، فقد كان يدير ظهره لي
    Biyolojik çeşitlilik ve yoğunluk okyanusun kimi bölgelerinde, yağmur ormanlarına kıyasla daha yüksek. TED والتنوع الحيوي والكثافي في المحيط هو أعلى مكاناً من الموجود في الغابات الممطرة.
    3700 fit. Burada daha yüksek bir tepe var mı? Open Subtitles على ارتفاع 3700 قدم هل هناك قمم أعلى من هذا؟
    Görebildiğimiz en düşük frekanslı ışık kırmızı ve en yüksek frekanslısı ise mor. TED أدنى تردد للضوء يمكن أن نراه هو اللون الأحمر أعلى تردد هو البنفسجي.
    Her yaprak en yüksek ısıyı tutacak şekilde pozisyonunu ayarlıyor. TED كل بتلة تعدل نفسها لتبقي درجة الحرارة أعلى ما يمكن
    O boğanın üzerinde bir saniye durursan anında kıçını boynuzlanmış bulursun. Open Subtitles لو بقيت ثانية في هذه الحلبة لغرس الثور قرنيه أعلى مؤخرتك
    Resiflerde, bir mahkum horozbina sürüsü mercanın üzerinde yiyecek arar. Open Subtitles أعلى الشعبة المرجانية , حشد أسماك صغيرة يتغذى فوق المرج
    4 kilometre yukarıda bu, dünyanın en en yüksekte yaşayan flamingo kolonisidir. Open Subtitles في أكثر من 14،000 قدم، هذا هو أعلى مستعمرة فلامنغو في العالم.
    Bu yıl seni o paranın üstüne çıkarmayı gerçekten umuyordum. Open Subtitles كنت اتمنى أن تحصل على أعلى من ذلك هذه السنه
    Kendinden üstün olanları bilmek için en ağır dersi alması gereken biri için. Open Subtitles وهي رحلة كافية لتعليمك دروس تحتاجها عن التعامل مع من هم أعلى منك
    Ben biraz yükseğe çıkacağım. 5 saniye sonra, koruyucu ateş aç. Open Subtitles سوف أرتقي مكاناً أعلى خلال خمس ثوانٍ ابدئي بإطلاق النار للتغطية
    Eğer bizi izliyorsanız, dost Ve/Veya ailenizin Ulu Poultra'ya kurban edilmek üzere olma olasılığı yüksektir, bu gerçekten büyük onurdur. Open Subtitles إذا كنت تشاهد هذا فإن احبائك أو أقربائك أعلى وشك أن تكون ضحية لبولترا الجبار وهذا شرف عظيم في الحقيقة
    Bu aslında bir yüzme havuzu, yukarıdan doğal ışık geliyor. TED هذا حوض سباحة والأضواء الطبيعية تأتي من أعلى.
    Çok iyi eğitilmiş uyuyan Rus ajanları sabotaj ve suikast için Amerika'ya getiriliyor. Open Subtitles عملاء روسيون ساكنون مدربون على أعلى مستوى، ومزروعون في المجتمع الأمريكي ليخرّبوا ويقتلوا.
    Ve üstünden ona bakarsan tepesinde kocaman, sarı bir gülen yüz görürsün. Open Subtitles و إن أمكنك النظر إليه من أعلى سترى ابتسامه جميلة صفراء أعلاه
    Kafalarının üst kısmındaki beyinleriyle, yukarıya doğru yüzen ilk balık türlerinden biriydi. TED إنها من أوائل الأسماك التي تسبح بشكل مستقيم وذات أدمغة أعلى رؤسها.
    Vücuttan bahsetmişken, neden benim vücudum sizinkinden daha fazla tamir istiyor. Open Subtitles بينما نحن في موضوع الأجسام لماذا جسمي صيانته أعلى بكثير منكم؟
    Bir dudak köşesinin yukarı ve içeri çekilmesi ile belirtilir. TED إنه يتسم بجانبية الشفه الواحدة تسحب إلى أعلى وإلى الداخل.
    Çünkü asla kimsenin üstünde ya da altında olduğumuzu düşünmüyoruz. Open Subtitles لأننا لا نعتقد أننا أعلى ، أو أقل من فرد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus