"ألا" - Traduction Arabe en Turc

• musun
• mi
• mu
• misin
• musunuz
• misiniz
• de
• hiç
• mıyız
• asla
• mıyım
• daha
• bir
• miydi
• muyum

Bu bilge doktorların, senden daha üstün olduklarını anlamıyor musun?
ألا تشعرين أن هؤلاء القضاة المثقفين أكثر حكمة منكِ ؟

Bu yabancı yerde aileme göz kulak olacak kimse yok. Anlamıyor musun, cani?
لا ينصفهم أحد في مكان يكونون فيه غرباء ألا تفهم ذلك أيها الجزار؟

Hayat, varış yeri değil de yolculuktan ibaret değil mi?
ألا تدور الحياة حول الرحلة، وليس حقاً حول الوجهة النهائية؟

Sence biraz tehlikeli değil mi? Bizim için demiyorum, senin kalbin için.
ألا تظنين أن فى هذا خطورة لا أعنى لنا ، بل لقلبك

Öyleyse para göndermek için daha iyi, daha ucuz hiçbir seçenek yok mu?
هل هذا يعني عدم وجود خيارات؟ ألا يوجد بدائل أفضل وأرخص لتحويل الأموال؟

Bu durumda burada benimle birlikte bulunmaktan biraz rahatsız değil misin?
إذن ألا تشعرين بالقليل من التوتر كونك بمفردك معى الآن ؟

bir çizgi, bir insanı öldürdü. Olayın büyüklüğünü anlamıyor musunuz?
قُتل إنسان على يد شخصية كرتونية، ألا تقدّر خطورة ذلك؟

Kırmızı ışıkta odaya böyle dalarsan çalışmalara zarar vereceğini bilmiyor musun?
ألا تعلم الضرر الذى يمكن ان تسببه بإقحامك الغرفه المظلمه ؟

Tobias kardeşin masasında silah görmeyi sevmediğini bilmiyor musun? - Artık biliyorsun.
ألا تعرف بأن الأخ توباياس لا يحب أن يرى مسدَسات على طاولته؟

İnancının dışında biriyle evliliğin ne demek olduğunu anlamıyor musun?
ألا تعلمين، ماذا يعني أن تتزوجي رجلا ليس من ديانتك؟

Yani hiç daha büyük bir şeyin parçası olabileceğimizi hissetmiyor musun?
إذًا ؟ ألا تشعر أبدًا وكأننا جزء من شيء كبير ؟

Sen bunun, kahrolası anti-semitik bir film olduğunu görmüyor musun?
ألا ترى في فيلمك اللعين هذا أنه معادٍ للسامية ؟

Ok, sert çocuk. Şimdi ufaklığa bir parça tavuk vermek istiyor musun?
حسناً أيها القوي، الآن، ألا تريد أن تعطي الصبي قطعة من الدجاج؟

İsviçre çok güzel bir yer olmalı, sizce de öyle değil mi?
يجب أن تكون سويسرا مكاناً جميلاً جداً ، ألا تعتقدين ذلك ؟

Oğlumuz. Küçücük bir bebek için fazla değil mi sence bu?
ألا تعتقـد أن ذلك قد يكـون قليل جـداً على طفــل واحـد؟

Senin yaşında bu genelevde bi fahişe olmak yeterli değil mi?
ألا يكفيك أنكِ في هذا العمر تعملين عاهرة في مبغى؟ .سيدتي..

Önümüzde uzun bir ömür var. Bunun bir anlamı yok mu?
أمامنا حياة طويلة ومستقبل ألا يعنى هذا أى شئ لك ؟

- Dereceniz yok mu? Nasıl anlayacağız? - İhtiyaç yok.
ألا تملك مقياس للحرارة لسنا بحاجة له الحمى هى الحمى

Gereksiz riskler almakla ilgili hafızanda bir şeyler yok mu?
و لكن ألا تذكر ماقلته عن المخاطرة بلا داع ؟

Ona telefon açıp birlikte bir şeyler içmek istediğini söyleyemez misin?
ألا يمكنك الإتصال به؟ و تطلبي منه أن تتناولي شراب معه؟

bir kere bizi ziyaret ettiniz. Kaliforniya'ya geldiğinizi hatırlıyor musunuz?
أنت زرتنا مرة ألا تتذكرين عندما جئت إلى كاليفورنيا لزيارتنا؟

Bay Dardis'e 6:30 randevusuna geç kalmak istemediğini söyler misiniz lütfen.
و أخبري السيد دارديس ألا ينسى موعده في السادسة و النصف

hiç Batı Afrika ülkesi Sierra Leone'deki Kenema'yı veya Nijerya'daki Arua'yı duymamış olabilirsiniz.
يمكن ألا تكونوا قد سمعتم قبل ذلك عن كينيما، سيراليون أو أوروا، نيجيريا.

Gidip bir yerlerde başbaşa... - ...konuşamaz mıyız, sadece sen ve ben?
ألا نستطيع الجلوس في مكانً مـا مُفعم بالخصوصية والنقـاش، أنـا وأنت فقط؟

Aklıbaşında bir işgal kuvveti asla ezmez, yozlaştırmak daha iyidir.
والقوة المهنية الفعّالة يجب ألا تتحطم، بل يجب أن تفسِد

Hiçbir Koşul Altında Basılmaması Gereken Muazzam Büyük Tehditkâr bir Düğme. Haklı mıyım?
زر ضخم خطير يجب ألا يتم ضغطه تحت أي ظرف، أليس كذلك ؟

Herkes için yapılırlar, yani herhangi bir kurumun kurallara saygı göstermemesine izin verilmez.
تم وضعها من أجل الجميع، لذا لا يسمح لأي مؤسسة ألا تحترم القواعد.

Evet, ama daha önce Profesör Moriarity'den kurtulmamız gerekmez miydi?
نعم,ولكن ألا يجب ان نتخلص اولا من الأستاذ مورياتى ؟

Sence ben onun baska birisi için yanip tutustugunu bilmiyor muyum?
ألا تعتقد أنني أعلم أنها متعلّقة جداً و تماماً بشخصٍ آخر؟