| Sen bunun, kahrolası anti-semitik bir film olduğunu görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى في فيلمك اللعين هذا أنه معادٍ للسامية ؟ |
| Ama, Mario, görmüyor musun, başından beri bize yardım etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لكن يا ماريو ، ألا ترى ، إنه كان يحاول مساعدتناطوالالوقت. |
| Babanın annenle yaşadığı ilişki biçiminin... aynısını yaşamakta olduğunu... görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى إنك تعيش نفس النمط لقد عاشت أمك مع أبيك |
| Anlamıyor musun? O kadar ilerisini düşünemeyecek durumdaydım. | Open Subtitles | ألا ترى أنني كنتُ عاجزاً عن التفكير لهذا المدى |
| Bunun benim için ne kadar sıkıcı olduğunu göremiyor musun, tatlım? | Open Subtitles | ألا ترى كم هذا ممل بالنسبة لي، يا عزيزي؟ |
| Bununla sizin soğukkanlı katil tanımınız arasında bir tezat görmüyor musunuz? | Open Subtitles | ألا ترى التناقض بين هذا و وصفك لقاتل بدم بارد ؟ |
| Yüce Tanrım, salak mısın nesin, ne yaptığını görmüyor musun? | Open Subtitles | يا للمسيح ، أيها الأحمق ألا ترى ما فعله ؟ |
| Bu gibi davranışların, esas kendimizi yok etmek olduğunu görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى بأن كل ما تفعلونه يدمر كل ما نحاول بناءه؟ |
| Babanın senin yüzünden mahvolduğunu görmüyor musun? Ne kadar yaşlı gözüküyor baksana! | Open Subtitles | ألا ترى ان والدكَ يتعذب بشدة بسببكَ لدرجة انه يبدو عجوزاً ؟ |
| Daha fazla alkol alma. Sana ne yaptığını görmüyor musun? | Open Subtitles | لا تتناول المزيد من الكحوليات ألا ترى ما تفعله بك؟ |
| Sana değer veren, sana ihtiyacı olan insanların olduğunu görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى بأنّ ثمةَ أشخاصاً يكترثون لأمرك أشخاصاً بحاجة إليك ؟ |
| Baba, kasabadaki yaşlıların ne kadar iyi yaşadıklarını görmüyor musun? | Open Subtitles | أبي، ألا ترى كيف يعيش الناس الكبار في هذه البلدة؟ |
| Bu zenciyle John Ruth'un, seni tehlikenin tam ortasına attığını görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى أن هذا الزنجي و جون روث قد وضعوك وسط الخطر؟ |
| Steve, silahı ona ver. Ne yapmaya çalıştığını Anlamıyor musun? | Open Subtitles | ستيف ، أعطه البندقية ألا ترى ما يحاول القيام به ؟ |
| Bildiğim her şeye sırtımı dönmüş olurum, Anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى أننى قد أدرت ظهرى لكل شئ قد عرفته فى حياتى ؟ |
| Parti'nin bizim için yaptığı bu, Anlamıyor musun? | Open Subtitles | هذا ما يحاول أن يفعله الحزب لنا ألا ترى ذلك ؟ |
| Bütün işi bozuyor. Bunu göremiyor musun? Yapma! | Open Subtitles | إنها تلقى بكل شئ خارج مجال الإنسجام ، ألا ترى ذلك ؟ |
| Sözümü kesme! Ne zaman konuşsam sözümü kesiyorsun! göremiyor musun ki - | Open Subtitles | لا تقاطعني، أنت تقاطعني دوماً ..حين أتحدث، ألا ترى أن |
| Şarap! Şekerleme! Ekselanslarının yorulduğunu görmüyor musunuz? | Open Subtitles | نبيذ و لحوم ألا ترى أن تشريفهم مُستنزِف؟ |
| Şimdi sakinleşmeye başlıyor. Nefes alışı iyi. Göğsünün hareketini görüyor musun? | Open Subtitles | والأن بداء بالتنفس , ألا ترى صدرة يتحرك ؟ |
| Gitmeliyim. Uzaklaşmam gerektiğini Anlamıyor musunuz? | Open Subtitles | أنا مضطرة لذلك.ألا ترى بأني مضطرة أن أبتعد؟ |
| Bu adamların nasıl giyindiğini gördün mü? | Open Subtitles | ألا ترى طريقة ارتداء هؤلاء الرجال لملابسهم؟ |
| Sence de bu olayı başka bir ekibe yönlendirmen gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا ترى أه يجب علينا تحويل هذه القضية إلى فريق آخر؟ |
| Anlamadın mı Pincus, burada olmamın bir sebebi var. | Open Subtitles | ألا ترى أنه يوجد سبب لوجودي هنا، وهذه هي |
| Evet, ama bütün gerçeklik kavramımıza meydan okuduğunu göremiyor musunuz? | Open Subtitles | نعم، لكن ألا ترى أن ذلك يتحدى مفهوم الواقع |
| Burada yaptığın şeyin ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değil misin? | Open Subtitles | "ألا ترى الخطر يا "جون المتأصل فى طبيعة ما تفعله هنا؟ |
| Kurduğumuz kurumu görmedin mi? - arkanda iz bırakma politikasını. | Open Subtitles | ألا ترى أننا مؤسسوا قاعدة لا تترك شيئاً خلفك؟ |
| Artık görüşemediğimizin farkında mısın? Ya sevişemediğimizin? | Open Subtitles | ألا ترى بأنّنا لم نعد نرى بعضنا كثيراً ولا نتضاجع ؟ |