| Cadence. Güzel bir isim. Benim amcamın adı da Cadence. | Open Subtitles | كادنيس، يا له من إسم جميل أتعرفين، عمي إسمه كادنيس |
| Haberlerden de duymuş olabilirsiniz ama patakladığı dallamanın adı Paul Aufiero. | Open Subtitles | كما علمتم من الأخبار إسم الأحمق الذى ضربوه يدعى باول أوفيرو |
| Notun arkasında onlar için çalışan gardiyanın adı ve adresi yazılı. | Open Subtitles | ستجد في الخلف إسم وعنوان الحارس الذي يعمل مع هذا الشخص |
| Bu yüzden o yüzyıllar önce hapsedildi, kimse onun adını bilmiyor | Open Subtitles | لأنه كان مسجوناً لقرون لا أحد يعلم ما إسم هذا المشعوذ |
| Seninle evlenecek olan sağır, aptal ve kör adamın adını bilip bilmediğini sordum. | Open Subtitles | كنت أسألها إذا كانت تعرف إسم ..الشخص الأصم ، الأبكم والأعمى الذى سيتزوجكِ |
| İnsanın ismini ve kalan yaşam süresini kafasının üstünde görebilir. | Open Subtitles | . تملك القدرة على رؤية إسم الشخص و حياته الباقية |
| O çok sevdiğin adı JB yada her neyse o adamın... | Open Subtitles | ..ذلك الجي بي أو أياً ما كان إسم الشخص الذي تحبيه |
| İlkokul öğretmeninin adı ne? En sevdiğin şişe su markası ne? | Open Subtitles | ما إسم مدرسك في الصف الأول؟ ما أفضل أنواع المياه لك؟ |
| Fransız romanı gibi bir şeydi. Adamın adı neydi yahu? | Open Subtitles | كرواية فرنسية أو ما شابه, ماذا كان إسم ذلك الرجل؟ |
| Buna ek olarak, sanatçının adı, konumu, bunu çizmek için ne kadar zaman harcadıkları listelenir. | TED | بالإضافة الى ذلك، فإن إسم الفنان ومكان تواجده مسجلان، وكم من الوقت استغرق في رسمها. |
| Fakat, değişimin birden ortadan kaybolduğu, dörtnala giderken birden emeklemeye başladığımız bu sihirli anın adı nedir? | TED | ولكن ما إسم هذه النقطة الىساحرة في حياتنا عندما يتحول فجأة التغيير من سرعة كبيرة إلى بطء شديد؟ |
| basitçe D.B.-- D.B. ürününün adı, basitçe beyaz gürültü difizörü. | TED | د. ب هي أساساً د. ب هو إسم المنتج ، اساساً ناشر الضجه البيضاء. |
| Sana kariyer değişikliği düşünen çok güvenilir bir gizli servis ajanının adını verebilirim. | Open Subtitles | أستطيع إعطائك إسم عميلة جديرة بالثقة في الخدمة السريّة التي تفكر بتغيير المهنة. |
| Puştu hadım etmek için adamın adını kitapta bulmaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | ويحاول أن يجد إسم شخص في الكتاب كي يقوم بخصيه |
| Emma'nın en yakın arkadaşıyla görüştüm ve sevgilisinin adını biliyor. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع صديقة إيما و هي تعرف إسم العشيق |
| Polis, henüz herhangi bir şüphelinin ismini vermedi ama sorgulamak için sarı saçlı... | Open Subtitles | رغـم أن الشرطـة ليس لها إسم للمشتبه بـه إلا أنهــا قالت بأن المشتبــه |
| Annenin ismini bir plakaya yazdırıp, ön kapının üstüne asarım. | Open Subtitles | أرى أن نشتريه سأضع إسم أمك على لوحة في الباب |
| Ancak aramızdaki iletişimi kolaylaştırması adına, bu operasyona bir isim vermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | لكن نريد أن نطلق على هذه العملية إسم لسهولة التواصل فيما بيننا |
| Bana kızma ama Kyla'nın kabilesinin adının tercümesi " biçim gezginleri " ymiş. | Open Subtitles | لا تقتل مبلغ الرسالة لكني وجدت أن إسم كايلا الثلاثي يترجم إلى المتحولة |
| Endişelenme. İtalya'daki en büyük isimle anlaştım. | Open Subtitles | لا تقلق فأنا لدي أعظم إسم في إيطاليا الآن |
| Bu senin aramızdaki gizli adın, ama yine de kendine seni heryerde çağırabileceğimiz bir erkeklik ismi bulman gerek. | Open Subtitles | هذا إسمك السري بين قواتنا لكن عليك أن تختار إسم الرجولة والذى سنناديك به علنا |
| Bu gece size... ..soyadı hem ünlü, hem de kötüye çıkmış bir adamı sunmaktan gurur duyuyorum. | Open Subtitles | اللّيلة يسعدنى أن أقدم إليكم رجل كان إسم عائلته فى السابق مشهور |
| Chrisette. Bir dişi için bomba gibi bir ad değil de ne? | Open Subtitles | كريستيت ، هل هو إسم كمؤخرة رائعة بالنسبة لأنثى أم ماذا ؟ |
| Ama önce şüphe çekmemek için yeni bir isme ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لكن أولا هي تحتاج إلى إسم جديد لذا لم يحس بريب. |
| Üstünde ismin yazmıyor. Daha doğrusu hiç isim yok. | Open Subtitles | الحقيبة لاتحمل بطاقة إسم،ولايوجد عليها إسم |
| Burada kimse bana adımla hitap etmez. Neredeyse adım olduğunu unutuyordum. | Open Subtitles | لا أحد هنا يناديني بإسمي الأول , كدت أنسى أن لدي إسم |
| Gazetede patronunun ismine yer vermemem şartıyla bana Oxy kültürünün penceresini açacağını söylemişti. | Open Subtitles | قال أنه سيعطيني وصولاً إلى جماعات الأوسكي إذا أبعدت إسم مديره عن الصحف |
| Herhalde kız ismi taşıyor diye, onu hiç ciddiye almamıştım. | Open Subtitles | أظن لأنه يملك إسم فتاة لم أخذه بمحمل الجد أبداً |