"الحقيقية" - Traduction Arabe en Turc

    • asıl
        
    • gerçek
        
    • gerçekten
        
    • gerçeği
        
    • gerçekte
        
    • öz
        
    • biyolojik
        
    • esas
        
    • aslında
        
    • doğruyu
        
    • gercek
        
    • ciddi
        
    • hakiki
        
    Beklenenden farklı. Ortaya çıkıyor ki asıl problem ilerlemekte değil. TED انها معاكسة للطبيعة. فاكتشفت أن قوة الدفع ليست المشكلة الحقيقية.
    Onu bunu bırak da, Dante'nin asıl kimliği ilgini çekmiyor mu? Open Subtitles الأهم من ذلك , هل ألست مهتماً بكشف هوية دانتي الحقيقية
    Bence gerçek tarz tasarım ve özgünlüğün kesişiminde yer alır. TED بالنسبة لي، تظهر الأناقة الحقيقية عند التقاء التصميم مع التفرّد.
    Ve grandma-bot(Büyükanne-bot) olarak, o şimdi oynayabilir, ama gerçekten oynayabilir, benim çocuklarımla, onun torunlarıyla, gerçek Dünya'da gerçek oyuncaklarla. TED و كروبوت الجدة تستطيع الان ان تلعب, تلعب فعلا مع ابنائي , مع احفادها في العالم الحقيقي بالعابه الحقيقية
    gerçeği gerçek olmayandan ayırt edemediğim bir duruma geldi. Open Subtitles كيف حدث ذلك لا اعرف الحقيقية من عدم الواقعية.
    gerçekte aslında ne kadar hızlı olduğunu hayal edebilirsiniz. TED فتخيلوا كم سرعة هذا الشيء في الحياة الحقيقية.
    öz ruhunu keşfedebilmek için kendini ölümün eşiğine getirmen gerekiyor. Open Subtitles ..يجب أن تقترب من شفير الموت كي تجد روحك الحقيقية
    - biyolojik annemi Charles Barlow'un ben daha bebekken öldürdüğünü daha yeni öğrendim Open Subtitles انا فقط علمت ان امي الحقيقية قد قتلها شارلس بارلو عندما كنت طفلة
    Ünlü bir şahsiyetin ölmesi tüm kenti şok edebilir fakat asıl hikâye her zaman, özelde başlıklardan uzakta evde olanlardır. Open Subtitles وفاة رمز اجتماعي من الممكن أن تهز مدينة بأكملها لكن القصة الحقيقية هي دائماً التي تحدث سراً بعيداً عن العناوين
    Şerif, asıl problem olan test etmek üzere oldukları şu süper-çarpıştırıcı. Open Subtitles شريف، المشكلة الحقيقية هنا هو هذا المصادم الذي سيوشكوا أن يختبروه
    asıl numara, bir takım kuyuları birbirine bağlayarak yeraltında su kanalları oluşturmaktır. Open Subtitles الخدعة الحقيقية هي في ربط عدة آبار وتكوين قناة مائية تحت الارض.
    Hayatınızdaki asıl sorunlar... daima endişeli zihninize hiç gelmemiş şeyler olacaktır. Open Subtitles المشكلة الحقيقية في حياتك ستبقى دائماً الأشياء التي لم تخطر لك
    Katkıda bulunan herkesin burada listelendiğini görüyorsunuz ve bu, insanların gerçek isimleri ile sistemdeki isimlerinin garip bir karışımından oluşuyor. TED سترون أنه قد تم ذكر جميع من ساهموا بالأسفل، وهو مزيج غريب من أسماء الناس الحقيقية وأسماء تسجيل الدخول لهم.
    Kesinlikle gerçek özgürlükler hakkında Magna Carta'dan daha çok şey söylemektedir. TED هي بالتأكيد تقول أكثر بكثير حول الحريات الحقيقية من ماغنا كارتا.
    Biz de insanların gerçek şifrelerinde de aynı yolu kullanıp kullanmayacaklarını bilmek istedik. TED وأردنا معرفة ما إذا كان الناس يتعاملون بالطريقة نفسها مع كلمات مرورهم الحقيقية
    Öyle başladı, ama şimdi her şey farklı, çünkü sen gerçekten Anastasya'sın. Open Subtitles في البداية كان كذلك لكن كل شيء أختلف الآن لأنك أناستاشيا الحقيقية
    Özgüven eksikliği Brezilya açısından büyük bir sorun ve 17 yaşında bir gençle maça başlanmasını gerçekten anlamak zor... Open Subtitles لان نقص الثقة هي المشكلة الحقيقية بالنسبة للبرازيلين و البدء ب 17 عام كلاعب اساسي سوال يصعب الاجابة عنه
    gerçeği, sadece gerçeği söyleyeceğine Tanrı önünde yemin eder misin? Open Subtitles هل تقسم على قول الحقيقة الحقيقة كاملة ولا شىء غير الحقيقية ليساعدك الله ؟
    Mesele şu ki; insanların okulda ne kadar zaman geçirdiğini hesaplamak ya da aldıkları diplomalara bakmak bize bu insanların gerçekte neler yapabileceğini göstermez. TED المشكل هو في تقدير الوقت الذي يقضيه الناس بالمدرسة أو بأن الشهادة التي تحصلوا عليهاقد لا تكون دائما أفضل طريقة للتعرف على قدراتهم الحقيقية..
    - Bak, ben hep Derek cinayetinin öz annemle ilgili olduğunu hissettim. Open Subtitles انظر , لقد شعرت دائما ان قتل ديرك له علاقة بأمي الحقيقية
    Demek istediğim tüm olanlardan sonra biyolojik annen bir striptizci ve muayyen bir orospu ve biyolojik babnda bir fedayi olmaktan daha fazlasını yapamadı. Open Subtitles أعني بعد كل هذا أمك الحقيقية كانت متعرية وفي الحقيقة فاجرة ووالدك الحقيقي ليس له طموح أكثر من حارس
    O zaman esas adamla tanışmaya hazır. Ash bize bir profil ayarla. Tamam. Open Subtitles جيد, إذا سوف يكون مستعداً لمقابلة الصفقة الحقيقية آش, سنحتاج إلي ملف تعريف
    aslında New Jersey'e, New York yakınlarında küçük bir kasaba. Open Subtitles في الحقيقية .. إلى نيوجيرسي بلدة صغيرة بالقرب من نيويورك
    gerçek bilgelik doğruyu ve yanlışı, ayırdedebilme yeteneğidir. Open Subtitles إن الحكمة الحقيقية تكمن فى قدرتك على التفرقة بين الصواب و الخطأ
    gercek hikaye büyük Hacli seferinde Antakya'da basladi. Open Subtitles الأحداث الحقيقية بدأت عند حصار أنطاكيا اثناء الحملة الصليبية
    Sen ışık ihlali yapan yayaları 3. kordon caddesinde kovalayıp gereksiz tutuklamalar yaparken şehrimizde tahmin edemeyeceğin ciddi olaylar dönüyor. Open Subtitles بينما كنت تطارد جاى ولكرز فى أسفل المتنزه وبينما تنظف فتات الدجاج من قميصك نعمل نحن على بعض القذاره الحقيقية
    Ama her şeyden evvel, hakiki bir demokrasiyi hayal edebileceğimiz bir dünya bu. TED ولكن قبل كل شيء، هو العالم الذي يمكننا فيه تخيل الديمقراطية الحقيقية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus