"امر" - Traduction Arabe en Turc

• şey
• çok
• emri
• şeyler
• durum
• bir emirdir
• birşey
• emir
• iş
• emrini
• biraz
• kadar

-Neredeyse mükemmel. -Seninle konuşmak istediğim bir şey var baba
تقريباً رائع ابي ، هناك امر أُريدُ الكَلام معك عنه

Pardon evlat, kişisel bir şey değil sedece bir iş.
آسف يا صغير انه امر غير شخصي انه عمل فقط

Yani, senin için kamera önünde orgazm kolay bir şey.
هل حصلتي علي هزة الجماع امام الكاميرا ذلك امر هين

Söylediğim gibi, bunu hayal etmek çok zor bir süreç.
كما قلت لكم ..انه امر صعب جدا ان نتخيل الاختفاء

Lütfen deneyeyim. - Bu çok gülünç. - Lütfen deneyeyim.
يا له من امر مضحك من فضلك هاري دعني احاول

Kilise ve rahip kötü, ama bu kadarı arama emri çıkartmaya yetmez.
الكنيسة والكاهن انهم شياطين ولكن هذا ليس كافٍ من أجل امر قضائي

Ve eşcinsel bir oduncuyla mı? Bu üzücü bir şey..
وهي مع شاذ, حمال خشب انه نوعاً ما امر حزين

..ve 200 kez retweet edildi... ..bu gerçekten iyi bir şey.
و تحدث عنه في التويتر 200 مرة وهذا ايضا امر جيد

Yapacağın en akıllıca şey beni tanımıyormuş gibi davranmak olur.
اذكى امر يمكن ان تفعليه كان التظاهر انك لا تعرفينني

Bu kadar aptalca bir şey yüzünden bağlanmasaydınız daha etkili olurdu.
كانت ستكون اكثر تأثيرا لو لم تتفقا على امر غبي جدا

Artı, bunu bu şekilde yapmak kesinlikle beklenmedik bir şey.
و ايضا , عمله بهذه الطريقة امر غير متوقع تماما

Seks önemli ama aynı zamanda büyütülecek bir şey değil.
ممارسة الجماع امر كبير , وايضا ليس بذلك الامر الجلل

Bu çok yanlış. Her yönüyle oldukça yanlış. - Bunu unutalım.
.هذا امر خاطي في كل شي , ويمكن ان يكون خاطئا

Sadece çok boy attın ve korkunç derecede sıskasın diyorum.
كل ماقلته هو انك نحيف للغاية وهذا امر غير جذاب

Saatlerdir işemedim, ve bu böbreklerim için gerçekten çok kötü.
انا لم اذهب هناك وذلك في الحقيقة امر سيئ لكليتيك

Eğer müvekkiliniz reddederse, ...buna uyması için mahkeme emri çıkarttırabiliriz.
إذا رفض عميلك ، نتمكن من الحصول على امر لإجباره

Kâtip hakkında bir şeyler bulduk. Frank Gephart hakkında duvara tosladık.
حصلنا على شيء على الموظف اننا لم نصيب في امر فرانك

Evet ama benim eserim de çalınmıştı. Hoş bir durum değil.
اجل , وايضا قد سرق مني عملي انه ليس امر جميل

Ben, benim dediğimi yapalım diyorum. Ve bu bir emirdir!
أنا ارى ان نفعل الامر على طريقتي و هذا امر

bir cesedi çıkartmak için mahkeme kararı veya öyle birşey gerekmezmi?
أليس علينا استخراج امر من المحكمه او ما شابه لنبش جثه؟

Genç efendimiz hanımefendinin eski bisikletinin aynısını bulmamız için bize emir verdi ama bisikletinizin aynısını bulmak bizim için imkansız.
السيد الصغير امر بأن نشترى كل شى مماثل لما كان لديك لكن الدراجه ، كان من المستحيل ايجاد نفس الموديل

Llopango'ya yakıt ve cephane aktarımı emrini verin.
اعطي امر باطلاق البنزين و الاسلحة و ضخهم في ايلوبانجو

O zaman yarın şu motorcu barına gidip biraz gizli görev yapacağız.
لذا غدا سنتحقق من امر ذلك البيغ ايرل بول تعمق في الأمر

Sudrow Wells'e kadar gidip oradan Doğu'ya giden posta arabasına binecekler.
، ثم سيتوجهون شمالآ من هناك . هذا امر يا كابتن