"بالأمر" - Traduction Arabe en Turc

    • bunu
        
    • bu
        
    • şey
        
    • şeyi
        
    • de
        
    • Bunun
        
    • işi
        
    • da
        
    • bununla
        
    • kadar
        
    • olanı
        
    • bundan
        
    • haber
        
    • işle
        
    • konuda
        
    30 yıl önce biz şirket olarak bunu düşünmeye başladık. TED لذلك و خلال الثلاثين سنة الماضية بدأنا كشركة التفكير بالأمر.
    Buradaki herkes sana bunu yapmak için cesaret gerektiğini söyler. Open Subtitles وكما يعرف جميع أهل البلدة أن هذا ليس بالأمر الهين
    bu yüzden bu tam öğretmen geribildirim ve gelişim sistemini geliştirmek kolay olmayacak. TED لدى فبناء نظام تقييم ذاتي متكامل ونظام تطوير للمدرس لن يكون بالأمر اليسير.
    Onun bununla ilgisi yok. Umarım hakkında hiç bir şey bilmez. Open Subtitles ليس له علاقة بالأمر و اتمنى ان لا يعرف شيئا عنك
    Bir 10 yıl önce bebeklerin de aynı şeyi yapıyor olabileceğini öne sürdüm. TED ومنذ حوالي 10 سنوات مضت، اقترحت أن الأطفال الصغار ربما يقومون بالأمر ذاته.
    bundan sana bahsedecektim, ama sonra yasadışı olduğundan, en iyisinin inkâr edebilesin diye seni Bunun dışında bırakmak olduğunu düşündüm. Open Subtitles لقد كنتُ سأخبركِ بذلك لكنني عرفتُ بأنّ هذا غير قانوني من الأفضل عدم إشاركك بالأمر حتى يكون لديكِ حجة الإنكار
    Ama bu işi hafife alma ve sadece para için başlama. Open Subtitles ولكن لا تسهيني بالأمر ولا تقومي به من أجل المال فحسب.
    Buradaki herkes sana bunu yapmak için cesaret gerektiğini söyler. Open Subtitles وكما يعرف جميع أهل البلدة أن هذا ليس بالأمر الهين
    Harry, bunu nasıl yaptığını anlatmak konusunda fazla alçakgönüllü davranıyor. Open Subtitles لكن هاري أكثر نواضعا من أن يخبرنا كيف قام بالأمر
    Hadi, işine geri dön ama bunu bir düşün, tamam mı? Open Subtitles إذهب ، عد إلى العمل و لكن فكر بالأمر ، اتفقنا؟
    Heyecan beni öldürüyor, onun için bunu bir an önce yapalım. Open Subtitles وأنا لا أعرف بشأنكم جميعاً ولكن التشويق يقتلني لذا لنعجل بالأمر
    bunu daha önce yapmam gerekirdi. Ama çok geç kaldığımı sanmıyorum. Open Subtitles كان علي فعل ذلك سابقاً لكن لم أفكر بالأمر إلا متأخراً
    bunu daha önce yapmam gerekirdi. Ama çok geç kaldığımı sanmıyorum. Open Subtitles كان علي فعل ذلك سابقاً لكن لم أفكر بالأمر إلا متأخراً
    Eğer bu soruyu kendi deneyimlerime dayanarak cevaplamaya çalışırsam cevabı bulamıyorum. TED و عندما أفكّر بالأمر من وجهة نظرنا الشخصية، لا أعرف الإجابة.
    - Eğeri falan yok, bir şey istediğim de yok. Open Subtitles .. ? لم أفكّر بالأمر, ولا أريد أن أفكّر أيضًا.
    bu yüzden sana doğru şeyi yapmana izin verecek teknik detayı söylüyorum. Open Subtitles لذا أركن إلى منحكِ الطابع التقني الذي سيجعلكِ تبررين قيامكِ بالأمر الصائب
    Düşündüm de belki işler istediğin gibi gitmezse, kızgın ve mutsuz olurdun. Open Subtitles اعتقدت ربما إذا لم تقم بالأمر كما تريد ستكون حزين و تعيس
    bu konuda konuşmak istediğini biliyorum ve Bunun için özür dilerim. Open Subtitles أعرف أنك أردت التحدث بالأمر ولم أكن أتكلم، آسف على ذلك
    Polis bu işi hallederken, siz kızların da yardım almanız gerektiğini düşünüyoruz. Open Subtitles في حين ان الشرطه تنظر بالأمر نريدكنْ نه تذهبن الى مستشار نفسي
    Asıl güzel yanı ise, bu şeyleri yapmak çok da zor değil. TED ما هو مُطمئِن هنا حقاً هوأن صنع هذه الأشياء ليس بالأمر الصعب
    bu kadar uzun uzun düşündüysen maskeyi neden takıp kendin denemedin? Open Subtitles لمَ لم تجرّبه بنفسك إن كنتَ قد فكرتَ بالأمر لهذه الدرجة؟
    Eğer doğru olanı yapmış olsaydım, bugün burada olmazdın bile. Open Subtitles إن قمت بالأمر الصائب ذلك اليوم فلن تكون هنا حتى
    Ona bundan bahsetmek bile istemiyorum. Çok sinir bozucu ve haksızlık. Open Subtitles لا أريد حتى التحدث معه بالأمر هذا محبط وغير عادل تماماً
    Daha da ateşlenirlerse derilerinin dökülmesi artarsa bana haber ver. Open Subtitles و إن زادت الحمى لديهم أو تكسر جلدهم أعلمني بالأمر
    Ama bilmenizi istiyorum, Stan'in bu işle hiçbir ilgisi yok. Open Subtitles لكني أريدك أن تعرف بأن ستان ليس له علاقة بالأمر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus