"بجوار" - Traduction Arabe en Turc

    • yanına
        
    • yanındaki
        
    • yakın
        
    • kenarında
        
    • orada
        
    • yakınında
        
    • etrafında
        
    • yakınlarında
        
    • hemen yanında
        
    • önünde
        
    • başında
        
    • oradaki
        
    • yan
        
    • yanından
        
    • yakınındaki
        
    O paketi bir masanın yanına bırakıp çıkışının görüntüleri elimizde. Open Subtitles وجدناه يترك ذلك الطرد بجوار المكتب ثم رحل قبل الانفجار
    Minibüsün yanına bir motosikletli geldi ve araca manyetik bir şey yapıştırdı. Open Subtitles دراجة بخارية ظهرت فجأة بجوار الشاحنة و ضعوا قنبلة مغناطيسية على الجانب
    Orası, Angela Ducci'mizin hemen yanındaki Ana Maria Draghinescu'nun dairesiydi. Open Subtitles كانت شقة آنا ماريا دراجنسكو؛ التي بجوار شقة أنجيلا دوتشي
    Baharatçıya yakın oturduğumuzdan ve adam bütün gün kakule dövdüğünden kokusu elbiselerimize işliyor. Open Subtitles نحن نعيش بجوار بائع الهال الذي يطحنه طوال اليوم وتدخل رائحته في ثيابنا
    Sahil kenarında yaşıyorsun, güzel bir karın var, ve hiçbiri sana yetmiyor. Open Subtitles أنت تعيش بجوار الشاطىء و لديك زوجة جميلة وهذا ليس بكفاية لك
    Onları gördüm. Okaliptüs ağaçlarının orada, bir arabada beş kişi var. Open Subtitles لقد رأيتهم ، سيارة بها خمسة رجال توقفت بجوار أشجار الأوكاليبتوس
    - Rue Leandre, Sacré Coeur yakınında. - Yeri biliyor musunuz? Open Subtitles شارع لياندر ، بجوار القلب المقدس هل تعرف أين هو ؟
    Şimdi onun oturma kartını bulacağım ve benimkinin yanına koyacağım Open Subtitles أنا أعلم، وأنا ستعمل تجد مكانه بطاقة ووضعها بجوار الألغام.
    Beth telefonu benim için Janey'nin yanına koyar mısın lütfen? Open Subtitles بيث هل يمكنك وضع الهاتف بجوار جين لأجلي من فضلك؟
    Bu yerden asla ayrılmayacağım çünkü oğlumun tam da yanına gömüleceğim... Open Subtitles وأبدًا لن أغادر هذا المكان، لأني سأُدفن هناك تمامًا بجوار إبني،
    Floemin hemen yanındaki ağacın diğer doku tipidir: ksilem TED بجوار اللحاء مباشرة يوجد النسيج الآخر في الشجرة: الخشب.
    Hayır, müzik odasının yanındaki yeşil salondaydım. Open Subtitles ،لا، في الصالة الخضراء .بجوار غرفة الموسيقى
    Kapıya yakın oturursak slayt gösterisi devam ederken gizlice çıkabiliriz kim bilir. Open Subtitles تعلمين اذا جلسنا بجوار الباب ربما يمكننا التسلل اثناء عرض الباور بوينت
    Ben küçükken, ailem göl kenarında bir kulübe kiralamıştı. Bir akşam tuvalete giderken... Open Subtitles عندما كنتُ طفلة صغيرة، إستأجر والديّ كوخاً بجوار بحيرة وعندما إضطررت للذهاب للحمّام..
    Onları gördüm. Okaliptüs ağaçlarının orada, bir arabada beş kişi var. Open Subtitles لقد رأيتهم ، سيارة بها خمسة رجال توقفت بجوار أشجار الأوكاليبتوس
    O Ixion mağaralarında... bu sarp kayalıkların yakınında bir yerlerde. Open Subtitles إنه في كهوف إكسيون في مكان ما بجوار هذه المنحدرات
    Asıl önemlisi, bu küçük balığın büyük balığın etrafında yüzüyor olması. Open Subtitles لكن المهم هو أن السمكة الصغيرة دائماً ما تسبح بجوار الكبيرة
    Büyük Beyaz, tüm denizlerde varlığını sürdürebilir ama genellikle ılık sularda ve en sevdiği besin alanlarının yakınlarında bulunur. Open Subtitles مجال القرش الأبيض يمتد خلال جميع بحار العالم لكنه يوجد أغلب الاوقات في المياه المعتدلة بجوار مناطقه المفضلة للتغذية
    Tabii ki, sağlık hizmetinin hemen yanında insan beyni var. Aynen beklediğiniz gibi. Ama iki boşluk birbiriyle bağlandığından hemen bitişikte video oyunları da var. TED حصلت، بالطبع، على الدماغ البشري بجوار الرعاية الصحية، التي قد تتوقع، ولكن كما حصلت على ألعاب الفيديو، وهو نوع من المجاورة عندما تلتقي تلك المساحتين.
    Antika dükkanının bulunduğu köşedeki evde oturuyorum bilirsin önünde tahta Kızılderili heykelinin olduğu ev. Open Subtitles أنا اعيش على الناصية بجوار متجر التحف ذلك المتجر حيث يوجد الهندي الخشبي أمامه
    Benden önce Boston'a döneceksin, şöminenin başında oturup, Hawthorne okuyacak, kahve içeceksin. Open Subtitles ستعود إلى بوسطن قبلي تجلس بجوار النار تقرأ لهوثورن و تشرب القهوة
    Peki çitin oradaki adamları gören demiryolcu Lee Bowers'dan ne haber? Open Subtitles ماذا عن رجل السكك الحديدية , لي باورز الذي رأى الرجال في يقفون بجوار السور ؟
    Alt bezinin tamamen dolu olduğuna emin olduğum yaşlı bir adamla yan yanaydım. Open Subtitles بجوار رجل عجوز الذي كنت متأكده تماما إنه كان يرتدي حفاضة ممتلئة تماما.
    Geri çekilip, size Voyager-1'in Satürn'ün yanından geçişini göstereyim. TED وسأنسحب، وأنا أريد أن أريكم فوياجر 1 وهو يحلق بجوار زحل.
    Yapılan aramanın sinyali saat 9:35'te senin evinin yakınındaki bir baz istasyonundan alınmış. Open Subtitles برج من جاءت المكالمة تلك صباحاً 9: 35 في شقتك مبنى بجوار مباشرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus