"تدعي" - Traduction Arabe en Turc

    • izin
        
    • iddia
        
    • adı
        
    • seni
        
    • davranma
        
    • numarası
        
    • davet
        
    • söylüyor
        
    • denen
        
    • isminde
        
    • müsaade
        
    • dua
        
    • diye
        
    • numara
        
    Kimsenin okumasına izin vermeyeceksen hikâye yazmanın ne anlamı var ki? Open Subtitles لا أرى فائدة من كتابة قصة إن لم تدعي أحد يقرأها
    Evet ve kimsenin senin görevini suistimal etmesine izin vermezsin, değil mi? Open Subtitles ولن تدعي أي أحد أن يتحكم في من تحت عنايتك, أليس كذلك؟
    Ve ben dönene kadar kimsenin odaya girmesine izin verme, tamam mı? Open Subtitles هكذا أكثر أمناً، ولا تدعي أحد يدخل الغرفة حتى أعود ، حسناً؟
    Neden öfkeli bir anne, genç kızının hayatını kurtarmayı reddettiğini iddia ediyor acaba? Open Subtitles إذا لماذا كانت لدي أم غاضبة تدعي أنك رفضت إنقاذ حياة ابنتها المراهقة؟
    Soldakinin adı James Westfall, sağdakinin ise Dr. Kenneth Noisewater. Open Subtitles الشمال تدعي, جامس واستفال و اليمني تدعي كينس نويزواتر
    İstihbaratlar arası çekişmenin doğru şeyi yapmanı engellemesine izin verme Lillian. Open Subtitles لا تدعي بعض المنافسة الداخلية تعترض طريق قيامنا بالصواب، يا ليليان
    Kızların seni etkilemesine izin verme. Aynı anneleri gibi kılıksızlar. Open Subtitles لا تدعي ذينكما البنتين تثيران غضبك إنهما لئيمتان مثل أمهما
    seni kışkırtmaya çalışıyor. Hislerinin yargı gücünü etkilemesine izin verme. Open Subtitles هوّني عليكِ، إنّها تؤثّر بكِ لا تدعي مشاعرك تضلّل حكمتك
    Hemşirenin sakinleştirici bir şeyler yapmasına, izin verirseniz bize yardımcı olabilirsiniz. Open Subtitles ويمكنكِ أن تساعدينا بأن تدعي الممرضة تعطيكي شيئاً ليساعدك على الهدوء
    Peki, tekrardan bu manyakların ana mesajı atlamasına izin verme. Open Subtitles حسناً للمرة الثانية لا تدعي غريبات الأطوار ينسينك جوهر الموضوع
    Bu gece çok eğlendik. Bu şeyin mahvetmesine izin verme. Open Subtitles قضينا ليلة ممتعة، لا تدعي هذا الأمر الوحيد يفسدها عليك.
    Her gün yemediğini iddia ettiğin şu keklerinin içine zehir koyardım. Open Subtitles سَأُسَمم لكَ تلكَ الحلوى التي تدعي أنّك لا تأكلها كلَ يوم.
    Hanımefendi İskoç dostları tarafından kendine iyi davranıldığını iddia ediyor. Open Subtitles تدعي السيدة أنه تَمَ معاملتها بإحسان مِن قِبل أصدقائها الإسكتلنديين
    Ay'a inişin aldatmaca olduğunu iddia eden binlerce e-posta aldık! Open Subtitles تلقينا آلاف الإيميلات تدعي أن الهبوط على القمر كان ملفقاً
    "Amiloid proteinler" adı verilen maddeler organlarında birikip, onları bozuyor. Open Subtitles مادة تدعي الأميلويد تتراكم في أعضاءه و توقفها
    Bana ters bir bakış bile atsan seni, o kızlara yaptığının aynını sana da yapacak biriyle aynı hücreye bizzat tıkarım. Open Subtitles و إذا كنت بالفعل كما تدعي انظر إلي بطريقة خاطئة,و سأقوم شخصياً بحجزك في زنزانة مع شخص سيفعل معك نفس الشئ
    Beni artık sevmez olduğun gün sakın seviyormuş gibi davranma. Open Subtitles اليوم الذي لا تحبني فيه كثيرا لا تدعي بأنك تحبني
    İstemiyormuş numarası yapma, çünkü benden çok istiyorsun. Open Subtitles ولا تدعي انك لا تتمنين ذلك لانك تتمنين اكثر من ذلك
    Grinch'i kendisi davet edecekmiş, doğrusu Cindy Lou çok cesurmuş. Open Subtitles هي تدعي الجرينش بنفسها هذا التحدي يسمى تحدي سيندي لو
    Karen hem doğru olmadığını söylüyor hem de deli gibi geçiştirmeye çalışıyor. Open Subtitles كارين قالت بأنها ليست حقيقة , لكنه يبدو بأنها تدعي بالغضب لتسكتني
    Burada makrofaj denen bağışıklık hücreleri enfeksiyonlu alana akın ederler, istilacı bakterileri emmeye ve yok etmeye çalışırlar. TED وهنا تُسرع خلايا في الجهاز المناعي إلى المَوْضِع المصاب تدعي بَلاَعِمُ سِنْخِية مُحاوَلَةُ امتصاص ووقف تلك البكتريا.
    Wim, Stein isminde bir kız seninle görüşmek istiyor. Open Subtitles مستر ويم, هنالك فتاه تدعي ستين هنا هل لديك دقيقه؟
    Burada seksist sözcükler kullanılmasına müsaade edemezsin. Git ve mahvet onu. Open Subtitles لايمكنك أن تدعي تفرقة جنسيه كهذه تحدث هنا اذهبي ونالي منه
    Artık yeni evinde kalıyordu bazen Bayan Shepherd'ın dua ettiğine rastlıyorum ama nadiren sakince ya da düşünceli bir şekilde ediyordu. Open Subtitles . إنها في المبنى الآن أحيانا ما ألمح السيّدة شيبرد وهي تدعي و من النادر أن تكون عمليّةً هادئة أو تأمّلية
    ! Hostes bar kızı su satıcısının kızıyım diyerek kandırıyor. Sosyal yardımlaşmadan olan biri sonradan görmeyim diye yutturuyor. Open Subtitles بنتُ مَدام النوادي الليلة تدعي انها وريثة شركة تعليب مياه وطالبة فقيرة بمنحة دراسية تدعي انهـا من الاثرياء الجدد
    numara yapma. Benden hoşlanmıyorsun. Hiçbir zaman hoşlanmadın. Open Subtitles . لا تدعي أنتِ لا تحبيني ، أنتِ لم تحبيني أبدا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus