"دعه" - Traduction Arabe en Turc

    • Bırak
        
    • Bırakın
        
    • izin ver
        
    • ona
        
    • gitsin
        
    • Bırakalım
        
    • kalsın
        
    • şunu
        
    • sağla
        
    Madem Hadleyberg'deki kızı o kadar seviyor, Bırak onunla zengin olsun. Open Subtitles هو يحب هذه الفتاة من هادليبرج كثيرا، دعه يحلم بالثراء معها
    Bırak uçsun, Frank... Aöma tabağımda biraz yiyecek istiyorum. Beni anlıyor musun? Open Subtitles دعه يطير يا فرانك ،ولكن أريد بعض النتائج على مكتبي هل فهمتي؟
    Bırak ne isterse yapsın. Boş tehditlere pabuç bırakmam ben. Open Subtitles دعه يفعل ما يحلو له أنا لا أخشى التهديدات التافهة
    Durumu biraz yatıştırın, o da biraz sakinleşsin. Bırakın kaçsın. Open Subtitles هدىء الموقف بأكلمه, هدئه إصنع فجوة و دعه يهرب منها
    Baba Doktorlar yardım edemiyor. En azından bir bakmasına izin ver. Open Subtitles أبي، الأطباء عجزوا عن المساعدة، على الأقل دعه يلقي نظرة عليها
    O şerefsiz ibneyle karşılaşırsan, Bırak alsın paranı, tamam mı? Open Subtitles في حال صادفت ذلك اللعين دعه يأخذ المال ، غتفقنا
    Bırak orada yeterince kalsın, size Allah'ın cezası ülser verecektir. Open Subtitles حسناً، دعه يبقى هناك لمدة طويلة فسيتسبب لك بقرحة نازفة
    Eğer icabına bakılması gereken pis bir iş varsa, bana Bırak. Open Subtitles إن كان ثمّة أمر قذر بحاجة لأن يتم فقط دعه لي
    Bırak koşsun. O çocuk, onun çocuğu bile olsa Klaus olmadan daha iyi. Open Subtitles إذًا دعه يركض، حتّى لو كان ابنه، فهو أفضل حالًا بدون ذلك الطفل.
    Bir dahaki sefere ilişkiye girdiğinde Bırak iyice içine aksın. Open Subtitles المرة القادمة التي تضع فيها سناماً في زوجتك, دعه ينتقع.
    Küçük bir piç olabilir ama benim piçim. Bırak onu. Open Subtitles قد يكون لعيناً أحياناً ولكنه يبقى فتاي الصغير, دعه وشأنه
    - Onu rahat Bırak! - Yerlerini söylemeden olmaz. Open Subtitles ـ دعه وشأنه ـ ليس قبل أن يخبرني أين ممتلكاتي
    O halde kuyruğuna teneke bağlayayım. Şu anda onu kaşıyamam. Onu rahat Bırak. Open Subtitles إذن دعه يربط صفيحة فى ذيل حصانه فهو الآن مثل البقة التى لا يمكننى هرشها
    Bırak onu dedim. Bir daha beyaz bir erkeğe asla dokunma. Open Subtitles قلت دعه لا تمسّ رجلاً أبيض مرة أخرى أبداً
    Eski oyun. Kurda bir tadımlık ver, sonra onu aç Bırak. Open Subtitles اللعبه القديمه أعطى الذئب قطعه صغيره ثم دعه يجوع
    Alevi söndürün ve üzerine su dökün yada soğumaya Bırakın, piston aşağı hareket etsin. Bu ısı motorudur. TED أبعدها عن اللهب واسكب الماء عليه، أو دعه يبرد، يتحرك المكبس للأسفل هذا محرك حراري
    Bırakın duyduğu müziğe doğru ilerlesin. Open Subtitles دعه يخطو إلى الموسيقى التى يسمعها ، كما يقيسها
    Hiç böyle bir ortama girmemişti. Biraz rahatlamasına izin ver. Open Subtitles لم يحظى بهذا المقدار من المتعة دعه يرضي رغبته
    Her şeyden kurtulma işini ona vereceğim. Böylesi herkes için çok daha acısız olur. Open Subtitles . دعه يتصرف في كل شئ ستكون أقل بشاعة بهذه الطريقة
    Çağırın, Güney Afrika konuşmasını yapsın sonra unutulup gitsin. Open Subtitles ادعوه و دعه يروي قصته عن جنوب افريقيا ثم دعه يذهب طي النسيان
    Haklısınız. Sorgulamayı Bırakalım da ifadesini okusun. Open Subtitles أعتراض مقبول، تجاهل جزئية الإستجواب و دعه يقرأبيانه
    Artık keser misin şunu lütfen? Open Subtitles دعه يذهب، رجاء؟ بحق المسيح، خذ لك مرحاض أو شيء يهدّئك
    Peder senin iyi arkadaşın bahsettiği şu büyü numarasını sana da göstermesini sağla. Open Subtitles الراهب صديقك الحميم لذا دعه يعلمك تلك الحيلة أقصد تعويذته السحرية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus