"زال" - Traduction Arabe en Turc

• hala
• hâlâ
• yine
• daha
• halen
• var
• devam
• ama
• henüz
• çok
• geçti
• duruyor
• mı
• yok
• rağmen

hala bizle ilgili, ve eğer bencilce düşünmeye devam edersek, büyük sıkıntıya gireriz.
ما زال الأمر يتعلق بنا شخصيا، وإذا استمرينا بالتفكير بأنفسنا، سنكون بمشكلة كبيرة.

Zekanın ve karmaşıklığın açıklığa kavuşması için hala önümüzde muazzam bir yol var,burada yeryüzünde ve muhtemelen çok ötesinde.
ما زال هناك شوط طويل أمام تطور الذكاء والتعقيد، هنا على الأرض وكذلك على الأرجح في أماكن أبعد بكثير

Ancak hızlı hareket eden ülkeler ve Güney Kore gibi yavaş başlayanlar bile hala telafi edebiliyorlardı ve gerçekten başarılı oldular.
لكن الدول التي تحركت سريعاً، وحتى من بدأ ببطء مثل كوريا الجنوبية، وما زال بوسعهم تعويض ذلك، وقاموا بعمل جيد بالفعل.

Bu çalışma hâlâ ilk aşamalarında fakat vadettiği umut gerçek.
ما زال العمل في مراحله المبكرة ولكن نتائجه واعدة وحقيقية.

Diop bizden, daha derine inmemizi, tarihin ve yazılanların ötesine gitmemizi ve kısaca bunların günümüzde bizi hâlâ nasıl etkilediğini görmemizi istiyor.
يطلب منا ديوب أن ننظر بعُمق، لنذهب خلف التاريخ وما كُتب، وبشكل أساسي، لنرى كيف أنه ما زال يؤثر علينا في الحاضر.

ama yine de silahla avlamadığım bir havan türü var...
لكن لا زال هناك نوع من الحيوانات لم أصده بسلاح

Bu daha yapılacak çok fazla şeyin kaldığı bir şeydi.
كان هذا شيئاً حيث ما زال هناك الكثير للقيام به.

Annem ve babam ve tüm bölge hala onun hakkında konuşuyor.
أمي و أبي ، و الريف بالكامل ما زال يتحدث عنك

Eğer hala hayattaysa, senin gibi zeki bir kadın onu bulur.
أي يآلم سيدة مثلك يمكن أن يكتشف هو ما زال حي.

Geçen gün yolda, eski kocanla karşılaştım. hala çatlağın teki olduğunu söyleyebilirim.
ألتقيت زوجكِ السابق في الشارع قبل أيام ، هو ما زال مجنوناً

Hayatın devamından bahsetmişken, büyükbaba hala bizimle, herzamanki gibi alıngan.
بسيرة إستمرارية الحياة، ما زال الجد معنا، مصدر حماس كالعادة

Bu hala bir takım mı, yoksa bir avuç cani mi?
هل ما زال هناك فريق أو مجموعة سفاحين ضد بعضهم البعض؟

Bu hala deney aşamasında ama beyin dalgalarını dışarıdan değiştirmeye çalışıyoruz.
هو ما زال تجريبي، لكنّنا نحاول لتعديل أنماط موجته الدماغية خارجيا.

Onu görmek, duymak istemiyorum, fakat hâlâ o benim bir parçam. Gerçek bu.
لا أريد رؤيته، أو سماع صوته، لكن ما زال جزءاً مني، تلك حقيقة

Annem ve babam ve tüm bölge hâlâ onun hakkında konuşuyor.
أمي و أبي ، و الريف بالكامل ما زال يتحدث عنك

Tek sorun ise canavarın hâlâ dışarıda bir yerde mi yoksa toprağın altına gömülü mü olduğundan emin olamamam.
المشكلة الوحيدة إنني لست متأكد ما إن كان هذا الوحش ما زال هنا في مكان ما أم أنه مات

Kendisi hâlâ iyileşme döneminde ve diyetine devam etse iyi olur.
انه ما زال يتعافى ، ولا بد انه يتبع نظام غذائي.

İçki içmek yavaş öldürüyor olabilir, ama yine de intihardır.
الخمر قد يكون انتحار بطئ , لكنّه ما زال إنتحار.

çok hoş, yine de sadece biriniz için yerim var.
ذلك لطيف .. لكنّي ما زال لدي مكان واحد لأحدكم.

Boş göz yuvarlarının eşliğinde yükselen elem dolu çığlıklar halen kulaklarımda.
لا زال في وسعي سماع أنين عيونهم وهي تُنتزع من جثماناتهم.

İnsanoğlu henüz böyle bir bilgiyi neredeyse sınırsız böyle bir gücü almaya uygun değil.
بأن الإنسان ما زال غير مهيأ لتلقي هكذا معرفة هكذا قوة مطلقة

Aradan 84 yıl geçti... ama taze boya kokusunu hala alabiliyorum.
كان ذلك مُنذ 84 عاماً، ولا زال بوسعي شمَّ الطلاء الرطب.

Silahı kalçasının üstünde duruyor ve yeterince yakışıklı birine benziyor.
ما زال مسدسه على خصره و يبدو وكأنه شاباً لطبقاً

Ancak hiç iz yok. Dişle ilgili bir arama yapıyoruz.
هناك ما زال لا مباريات، ونحن نعمل بحث أسنان القياسي،

Eski eşi olmama rağmen, vazifem ona göz kulak olmak, değil mi?
بالرغم من أننا إفترقنا, ولكن لا زال من واجبى أن أحميها, صح؟