"ضيق" - Traduction Arabe en Turc

    • sıkı
        
    • küçük
        
    • darlığı
        
    • az
        
    • kısa
        
    • kısıtlı
        
    • sıkıyor
        
    • dar
        
    • sıktı
        
    • sıkıca
        
    • dardı
        
    • gergin
        
    • tayt
        
    • sımsıkı
        
    • daralıyor
        
    Sürekli giymem gereken çok sıkı tayt gibi bir şey vardı. Open Subtitles كنت ألبسه.. مع حزام ضيق كان علي إرتدائه في جميع الأوقات
    Bu suit sanki göğsüme sıkı sıkı yapışmış, bundan hoşlanmadım. Open Subtitles أنا أكره كيف أن هذا الشيء هو ضيق في الصدر.
    Yanılma payı küçük. Buraya doğumda ortalama yaşam süresini koyuyorum. TED هامش الخطأ ضيق. وهنا أضع متوسط العمر المتوقع عند الولادة
    20 dakikadır şiddetli göğüs ağrım, baş dönmesi nefes darlığı var. Open Subtitles كان لدي 20 دقيقة من ألم الصدر الحادّ الغثيان، ضيق التنفّس
    Pardon ama çok az vaktimiz kaldı, prova bile yapamayacağız. Open Subtitles عزيزتي أنا آسف، وقتنا ضيق ولايمكننا حتى التدرب على المشاهد
    Kadınlara yönelik istismarlardan beni en çok endişelendiren birkaçına değineceğim ve oldukça kısa tutacağım, çünkü bildiğiniz gibi, kısa bir sürem var. TED دعوني هنا أستعرض بعض أنواع الإستغلال بحق النساء التي تقلقني حقاً، وسأحاول اختصار ذلك بسبب ضيق الوقت، كما تعلمون
    Size sert çıktıysam zaman kısıtlı olduğu için. Open Subtitles لو كنت قد قسوت عليك .. فهذا بسبب ضيق الوقت
    Çok rahatsız görünüyorsun ve o gömlek çok sıkı görünüyor. Open Subtitles انت تبدو غير مرتاح اعتقد ان قميصك يبدو ضيق للغاية
    Ve bu işi neden bu kadar sıkı tutuyorsunuz anlamıyorum. Open Subtitles وأنا لا أعرف لماذا يا رفاق تبقي الأمور ضيق جدا.
    Gözlerimi çok sıkı kapamaya çalışıyorum karanlığa gömülebilmek için. Open Subtitles محاولة لاغلاق عيني ضيق جدا، ذلك سار كل شيء أسود.
    Göğüs tarafı çok sıkı oldu bunun. Open Subtitles أتعرفين يا عزيزتى انا فعلاً أظن أنه ضيق جداً من ناحية الصدر
    Yakın ve sıkı durursak başaracağımızı biliyorum. Open Subtitles أعلم أن بإمكاننا إذا حافظنا على ضيق المساحات و بقينا على مَقرُبَة
    Sanırım küçük bir kasabadaki polis şefinin bu işi kıvıramayacağını düşünüyorlar. Open Subtitles انا اعتقد انهم يظنون ان رجل البوليس المحلى مثلى ضيق الافق
    Kariyerime bir sanatçı olarak başlıyorum ve bilgisayarımla bişeyler geliştiriyorum, küçük çaplı şeyler, bitkilerin büyüme sistemleri gibi şeyleri araştırıyorum. TED أنني أبدأ مهنتي كفنان أبني أشياء باستخدام حاسوبي، على نطاق ضيق بالتحري عن أشياء أشياء كأنظمة نمو النباتات
    Tek şikâyeti nefes darlığı olan bir adam üzerinde uyguladığımız diğer yüz testin sonucuyla aynı. Open Subtitles مثل المئة إختبار التي طلبناها لأجل رجل لا يشتكي إلّا من ضيق تنفس
    Harekete geçtiğimizde, rehineleri kurtarmak için çok az bir zamanımız olacak. Open Subtitles بمجرد أن نتدخل بقوة سيكون هناك وقت ضيق جداً لتأمين الرهائن
    Hedge'in portrelere erişebileceği çok kısa bir zaman dilimi var. TED هنالك هامش ضيق من الوقت حيث يمكن لهيدج أن يقوم بالدخول للوحات.
    Ama bu hapislik, yer darlığı çok küçük, çok kısıtlı ve her gün aynı şey. Open Subtitles ولكن الحجز ، وقلة السعة ، صغير جدا ، و ضيق جدا ، ودائما نفس الشيء يوما بعد يوم.
    Çok sıkıyor. Niye bütün terziler, insanın koltukaltlarını boğazlamak ister ki? Open Subtitles ضيق شيء ما، لماذا يريد كل الخياطين خنق إبط المرء؟
    Plastiklerin ise birbiriyle örtüşen ve çok dar bir aralıkta değişen yoğunlukları vardır. TED ولكن أنواع البلاستيك لديها كثافة تتداخل مع بعضها البعض على نطاق ضيق جداً
    Çok mu sıktı? Open Subtitles هل هو ضيق أكثر من اللازم؟
    sıkıca bağlansak ve Roci'ye sert bir dönüş yaptırsam nasıl olur? Open Subtitles كيف 'نوبة نحن حزام في ضيق وأضع روسي في تدور الصعب؟
    42 biraz dardı ama yakıştırmıştım. Open Subtitles أنا أعلم أن 12 ضيق قليلا، ولكن لا يمكنني أن أغلقه.
    Belki ben de at kuyruğu bırakıp, gergin pantolon giyseydim bana bu kadar çok yüklenmezdin. Open Subtitles حسناً، ربما لو لدي قصة الحصان و بنطلون ضيق لم تكن لتلقي علي الكثير من التفاهات
    Senin elini sımsıkı tutacak ve bırakmayacak. Open Subtitles قال انه ذاهب إلى عقد يدك ضيق وانه لن ندعها تفلت من أيدينا.
    Nefesim daralıyor. Başım dönüyor. Midem bulanıyor. Open Subtitles لدّي ضيق تنفس , تعلم وغثيان وغشاوة الرؤية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus