"عيني" - Traduction Arabe en Turc

• gözlerimi
• gözlerimin
• Gözüm
• Gözlerime
• gözümün
• Gözüme
• Gözlerim
• gözümü
• gözlerimle
• göz
• gözlerine
• gözümde
• gözlerini
• gözleri
• gözlerinin

Daha önce konuşmuştuk, önce yeterli parayı bulup sonra gözlerimi iyileştirecekti.
لقد إتفقنا إذا جمع ما يكفي من المال سيأخذني لأعالج عيني

Ya bir U.F.O'ydu ya da gözlerimi çok sert ovuşturdum.
لذا إمـا كـانت كـائنـات فضـائية أو أنـي حككت عيني بشدة

Ama orada, gözlerimin gördüğünün ötesinde gerçeklikte bir yarık açıldı.
لكن هناك، مباشرة أمام عيني حدث تصدع في قلب الواقع

Oraya erken vardım. Uzun zamandır o elbisede Gözüm vardı.
لقد وصلت هناك مبكراً ..أنت رأيت أني وضعت عيني على

Sınıfta kimse gözlük takmayacak. Gözlerinizin içine bakın. Benim Gözlerime de bakmalısınız.
أريد رؤيتكم والنظر في عيونكم وأريد أن تتمكنوا من النظر في عيني

Ben Kansas'lı bir çocuğum, ama sizler gözümün büyük elmasısınız.
أنا مُجَرَّد ذرة غذّتْ ولدَ كانساس، لَكنَّك نيني عيني الكبير.

Lütfen bir bardak su, Gözüme birşey kaçtı, su serpmek istiyorum.
أريد قدحاً من الماء ، رجاءً لقد دخل شيء في عيني

Ya buradan ortağımız olarak çıktı, ya da Gözlerim beni yanılttı.
إن لم يكن من غادر المكان حليفاً فإن عيني قد خدعتاني

Tamam, size bol şanslar. Yine gözümü bağlamak ister misiniz?
حسناً حظاً سعيداً هل تريديون تغطية عيني من جديد ؟

Ya çölde gördüğüm su ne olacak? Kendi gözlerimle gördüm diyorum.
وماذا عن المياه التي رأيتها في الصحراء لقد رأيتها بأم عيني

Ve sonra bir gün gözlerimi kapatmak ve... kollarında ölmek istiyordum.
ثم يوم واحد أريد لإغلاق عيني و.. يموت سلميا بين ذراعيك.

Ve iş oraya gelince, gözlerimi kapatıyor ve otomatik pilotu devreye sokuyorum.
وعندما يتعلق الأمر بذلك أغلق عيني ومن ثم أتحول إلى الطيار الآلي

Her neyse, buraya gelip gözlerimi kontrol ettirmem için ısrar etti.
على اي حال اصر على ان ادخل الى هنا وافحص عيني

Bunca şey gözlerimin önünde ben fark etmeden, nasıl olmuş?
كيف يظهر ذلك الكابوس أمام عيني دون أن أعلم ذلك؟

Demek gerçekten gözlerimin içine bakıp bunu yapacak cesaretin var.
لديكِ حقاً الشجاعه لتنظري في عيني كما تطعنينني في ظهري

Ama şimdi faydalı olabileceğini kanıtladığına göre şehirdeki Gözüm kulağım olmanı istiyorum.
ولكنك الآن أثبتت أنك مفيد, اريدك أن تكون عيني وأذني في المدينة

Ama onun gözlerine bakmak demek onun da benim Gözlerime bakması demek.
ولكن علي أن أنظر إلى عينيه وهذا يعني أنه سينظر إلى عيني

Hareket etmemimizin bir faydası yok. gözümün içinde bir iz sürücü var.
لن يصنع ذلك اي اختلاف اذا تحركنا , يوجد متعقب في عيني

Diğer Gözüme de makyaj yapacağım ve sonra da çıkarız.
سوف اضع على عيني الأخرى , ونحن خارجين من هنا

Şaşı Gözlerim yüzünden değildi, çünkü balodan önce tedavi edilmişlerdi.
ولم يكن بسبب عيني المتهدلة فقد عالجتها قبيل الحفلة الراقصة

Sopasını almak istedim başka bir Berkut geldi sopasıyla gözümü mahvetti.
أردت إبعاد هراوته لكن شرطي آخر أتى و هشّم عيني بهراوته

İnsanın kültürel çeşitliliğinin yok oluşu hakkında konuşmuştuk, ve bunun oluşunu kendi gözlerimle gördüm.
لقد تحدثنا مسبقا عن فقدان تنوع الثقافة البشرية، ولقد رأيتها تحدث بأم عيني.

Evet, neredeyse 2:00 oldu saat. göz yaşlarımı dökmem lazım.
حسنا ، إنها بالتقريب الثانية يجب أن أذهب لغسل عيني

Sen, gözümde öyle parlıyorsun ki diğer tüm kadınlar gölgede kalıyor.
كنت تألقك الزاهى في عيني يضع كل امرأة أخرى في الظل

Annemin gözlerini almışsın. Oh, o da gerçekten çok çekiciydi.
تمتلكين عيني والدتي أوه , لقد كانت رائعة الجمال أيضاً

gözleri tıpkı benim ve eşimin bebeğimizin kalp atışını duyduğumuzda olduğu gibi ışıkla parladı.
فلمعت عيناها بنفس الطريفة التي لمعت بها عيني وعيني زوجتي حين سمعنا دقات قلب طفلنا.

Yapmanız gereken şey; bir çocuğun gözlerinin içine bakmak tüm ihtiyacınız bu.
لا بد ان ينظر المرء في عيني الطفل وهذا كل ما أحتاجه