"فتى" - Traduction Arabe en Turc

• çocuk
• evlat
• oğlum
• çocuğu
• çocuksun
• delikanlı
• erkek
• ufaklık
• çocuktu
• oğlan
• adam
• çocukla
• dostum
• çocuğa
• çocuktur

Hatırlıyor musun? Bana gelen zayıf çocuk vardı, geçen, sene.
هل تتذكر فتى فتى أتي لزيارتي في الخريف الماضي ؟

Altıncı sınıftan bir çocuk beni bisikletiyle kovaladı, bende kaçtım.
لقد تبعني فتى من المرحلة السادسة بدراجته و كنت أركض

Az kalsın başarıyordun, evlat. Az kalsın yapıyordun. Bu senin ilk üçlün.
كدت أن تفعلها يا فتى كنت على وشك أن تؤدى أول ثلاثية

evlat, benim serçe parmağımda bile ondakinden fazla büyü var.
ماذا يا فتى أنا لدي الكثير من السحر في إصبعي

Hadi ama, Jim oğlum. Tanrı evreni altı günde mi yarattı?
حسنا، هيا، فتى جيم هل خلق الله الكون في ستة أيام؟

Artık bir çocuğu okuldan uzaklaştırmanın neye mal olduğunu biliyorsun.
الآن أنت تعرف ما يتطلبه الأمر لطرد فتى من المدرسة

Bu çocuk iş arkadaşlarımdan birine saldırdı ve onu yaraladı.
فتى المذبح هذا قد هاجم واحداً من مساعدى وآذاه بشدة

Lord Griffin öldü. Bu sadece benim, Peter, havlucu çocuk.
لورد جريفن ميت انه انا فقط ، بيتر فتى المناشف

Bir iyi amigo çocuk tarafından Komaya girene kadar dövülmek.
إبراحك ضرباً حتى يغمى عليك بواسطة فتى من فريق المشجّعات.

Federal değil, sizlerden hızlı silah çeken sessiz bir çocuk.
ليس كذلك , إنه مجرد فتى هادىء سيقتلكم جميعا ً

Onun iyi bir çocuk olduğunu söylemiştim. Başının belada olduğunu düşündüğünde onunla konuşmalısın.
أخبرتك أنه فتى رائع,كان عليك أن تتحدث معه عندما تعتقد أنّه في ورطة

Vince'in dirilişini açıklayamadım ama Garrett'ın iyi bir çocuk olduğunu söyledim.
ولكن أخبرته بأن غاريت كان فتى طيباً تعلمين بأنه كان يائس

evlat, en son seninle işe çıktığımızdan beri 10 yaş yaşlanmış gibi gözüküyorsun.
فتى , تبدو كانك شخت 10 سنين منذ ان ركبت معك اخر مرة

Üniversiteyi bedaya getirirsin sonra da ne istersen yaparsın evlat.
رحلة مجانية إلى كلية والعالم يصبح ملك لك يا فتى

Doğru söylüyor olsan iyi olur evlat. Çünkü zamanımız daralıyor.
يستحسن أن تكون محقاً يا فتى لأنّ الوقت ينفذ منا

oğlum sen benim birini ortadan ikiye ayırdığımı gördün mü?
يا فتى , أتراني أنشر تابوت فيه شخص إلى نصفين؟

Kalbini kıran biri olmak istemem oğlum ama... Annenin ihtişam hayalleri vardır.
أكره أن اقول هذا يا فتى و لكن أمك لديها جنون العظمة

Fakat genç bir çocuğu sanki öyleymiş gibi davranmalısın değil mi?
تحميان شاباً وكأنه فتى صغير حتى يبلغ سنّ الرشد، تفهمان قصدي؟

Kesinlikle. Sen akıllı bir çocuksun ve bu izcilik işini doğru yapmanı istiyorum.
أجل، فأنتَ فتى نابغ وأنا أريد إنجاز أمر الكشافة هذا بشكل صائب، اتفقنا؟

Bir delikanlıydı. Bu delikanlı beni uzun zamandan beri seven...
فتى عرفته من زمن طويل شخصاً اصبح اكثر من صديق

Bir kız doğurduğum için üzgünüm. erkek istiyordun belli ki.
اسفة انى انجبت فتاة فمن الواضح انك كنت تريد فتى

Soyunma odama gelip "ufaklık, bu senin gecen değil" dedin.
جئت الى غرفه الملابس وقلت لن تفوز الليله يا فتى

Evet, onu sevdim Kafasındaki harika fikirleri olan iyi bir çocuktu o.
نعم، احبه عندما كان فتى عظيما بافكار ساخنة في كل انحاء رأسه

Bunu söylemekten nefret ediyorum ama yeğenimdi, bu sümüklü oğlan.
اللعنة يسوؤني أن أقول لك أنه نسيبي لكنه مجرد فتى

— Sense gayet mutlu görünüyorsun! — Pekâlâ, artık yatma zamanı, genç adam.
ــ مؤكد أنّكِ تبدين سعيدة بذلك ــ حسناً، اذهب إلى سريرك يا فتى

Ben buralarda takılıp bu çiçek çocukla beraber karantina işini ayarlayacağım.
سوف انتظر هنا واعمل على مسألة الحجر الصحي مع فتى النباتات

Jim, dostum eski dostun için bir iyilik yapar mısın ?
جيم يا فتى هل بإمكانك عمل معروف لصديقك ؟

O çocuğa iyi yanaşırsak hiç sorunsuz bir köşeye yerleştiririz.
قدم عرضا مُغريا لذلك الفتى وسيصبح فتى زاوية بدون مشلكة

Stone iyi çocuktur. Babası gibi sağlam adamdır. Benim görüşüm bu.
ستون ,فتى طيب و مخلص مثل أبية هذا هو رأيي