Hatırlıyor musun? Bana gelen zayıf çocuk vardı, geçen, sene. | Open Subtitles | هل تتذكر فتى فتى أتي لزيارتي في الخريف الماضي ؟ |
Altıncı sınıftan bir çocuk beni bisikletiyle kovaladı, bende kaçtım. | Open Subtitles | لقد تبعني فتى من المرحلة السادسة بدراجته و كنت أركض |
Az kalsın başarıyordun, evlat. Az kalsın yapıyordun. Bu senin ilk üçlün. | Open Subtitles | كدت أن تفعلها يا فتى كنت على وشك أن تؤدى أول ثلاثية |
evlat, benim serçe parmağımda bile ondakinden fazla büyü var. | Open Subtitles | ماذا يا فتى أنا لدي الكثير من السحر في إصبعي |
Hadi ama, Jim oğlum. Tanrı evreni altı günde mi yarattı? | Open Subtitles | حسنا، هيا، فتى جيم هل خلق الله الكون في ستة أيام؟ |
Artık bir çocuğu okuldan uzaklaştırmanın neye mal olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | الآن أنت تعرف ما يتطلبه الأمر لطرد فتى من المدرسة |
Bu çocuk iş arkadaşlarımdan birine saldırdı ve onu yaraladı. | Open Subtitles | فتى المذبح هذا قد هاجم واحداً من مساعدى وآذاه بشدة |
Lord Griffin öldü. Bu sadece benim, Peter, havlucu çocuk. | Open Subtitles | لورد جريفن ميت انه انا فقط ، بيتر فتى المناشف |
Bir iyi amigo çocuk tarafından Komaya girene kadar dövülmek. | Open Subtitles | إبراحك ضرباً حتى يغمى عليك بواسطة فتى من فريق المشجّعات. |
Federal değil, sizlerden hızlı silah çeken sessiz bir çocuk. | Open Subtitles | ليس كذلك , إنه مجرد فتى هادىء سيقتلكم جميعا ً |
Onun iyi bir çocuk olduğunu söylemiştim. Başının belada olduğunu düşündüğünde onunla konuşmalısın. | Open Subtitles | أخبرتك أنه فتى رائع,كان عليك أن تتحدث معه عندما تعتقد أنّه في ورطة |
Vince'in dirilişini açıklayamadım ama Garrett'ın iyi bir çocuk olduğunu söyledim. | Open Subtitles | ولكن أخبرته بأن غاريت كان فتى طيباً تعلمين بأنه كان يائس |
evlat, en son seninle işe çıktığımızdan beri 10 yaş yaşlanmış gibi gözüküyorsun. | Open Subtitles | فتى , تبدو كانك شخت 10 سنين منذ ان ركبت معك اخر مرة |
Üniversiteyi bedaya getirirsin sonra da ne istersen yaparsın evlat. | Open Subtitles | رحلة مجانية إلى كلية والعالم يصبح ملك لك يا فتى |
Doğru söylüyor olsan iyi olur evlat. Çünkü zamanımız daralıyor. | Open Subtitles | يستحسن أن تكون محقاً يا فتى لأنّ الوقت ينفذ منا |
oğlum sen benim birini ortadan ikiye ayırdığımı gördün mü? | Open Subtitles | يا فتى , أتراني أنشر تابوت فيه شخص إلى نصفين؟ |
Kalbini kıran biri olmak istemem oğlum ama... Annenin ihtişam hayalleri vardır. | Open Subtitles | أكره أن اقول هذا يا فتى و لكن أمك لديها جنون العظمة |
Fakat genç bir çocuğu sanki öyleymiş gibi davranmalısın değil mi? | Open Subtitles | تحميان شاباً وكأنه فتى صغير حتى يبلغ سنّ الرشد، تفهمان قصدي؟ |
Kesinlikle. Sen akıllı bir çocuksun ve bu izcilik işini doğru yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أجل، فأنتَ فتى نابغ وأنا أريد إنجاز أمر الكشافة هذا بشكل صائب، اتفقنا؟ |
Bir delikanlıydı. Bu delikanlı beni uzun zamandan beri seven... | Open Subtitles | فتى عرفته من زمن طويل شخصاً اصبح اكثر من صديق |
Bir kız doğurduğum için üzgünüm. erkek istiyordun belli ki. | Open Subtitles | اسفة انى انجبت فتاة فمن الواضح انك كنت تريد فتى |
Soyunma odama gelip "ufaklık, bu senin gecen değil" dedin. | Open Subtitles | جئت الى غرفه الملابس وقلت لن تفوز الليله يا فتى |
Evet, onu sevdim Kafasındaki harika fikirleri olan iyi bir çocuktu o. | Open Subtitles | نعم، احبه عندما كان فتى عظيما بافكار ساخنة في كل انحاء رأسه |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama yeğenimdi, bu sümüklü oğlan. | Open Subtitles | اللعنة يسوؤني أن أقول لك أنه نسيبي لكنه مجرد فتى |
— Sense gayet mutlu görünüyorsun! — Pekâlâ, artık yatma zamanı, genç adam. | Open Subtitles | ــ مؤكد أنّكِ تبدين سعيدة بذلك ــ حسناً، اذهب إلى سريرك يا فتى |
Ben buralarda takılıp bu çiçek çocukla beraber karantina işini ayarlayacağım. | Open Subtitles | سوف انتظر هنا واعمل على مسألة الحجر الصحي مع فتى النباتات |
Jim, dostum eski dostun için bir iyilik yapar mısın ? | Open Subtitles | جيم يا فتى هل بإمكانك عمل معروف لصديقك ؟ |
O çocuğa iyi yanaşırsak hiç sorunsuz bir köşeye yerleştiririz. | Open Subtitles | قدم عرضا مُغريا لذلك الفتى وسيصبح فتى زاوية بدون مشلكة |
Stone iyi çocuktur. Babası gibi sağlam adamdır. Benim görüşüm bu. | Open Subtitles | ستون ,فتى طيب و مخلص مثل أبية هذا هو رأيي |