"في الجانب" - Traduction Arabe en Turc

    • Yakası'nda
        
    • tarafta
        
    • tarafında
        
    • tarafa
        
    • tarafından
        
    • yakasında
        
    • tarafı
        
    • taraftaki
        
    • taraftasın
        
    • taraftan
        
    • taraf için
        
    • karşısında
        
    • tarafındaki
        
    • ucunda
        
    • köşedeki
        
    Yani Aşağı Doğu Yakası'nda yaşıyorsun ve hiç Çinli tesisatçı duymadın. Open Subtitles اذا تعيشين في الجانب الشرقي الادني ولم تسمعي ب سباك صيني
    Trish'in sol tarafta olması gereken bazı organları sağ tarafta. Open Subtitles بعض اعضاء تريش تقع في الجانب الايمن بدلا من الايسر
    Ekranın öbür tarafında, her şey çok daha kolay görünüyordu. Open Subtitles في الجانب الآخر من هذه الشاشة يبدو الأمر بسيط للغاية
    O bir silahşör. Bu, onu bir tarafa koyar, beni de diğer tarafa. Open Subtitles انه رجل مسلح ، الامر الذي يضعه في جانب ويضعني في الجانب الآخر
    Batı Yakası'nı şöyle bir elesem, eminim ki senin tarafından kullanılmış ve suistimal edilmiş kadın sayısı birkaç taneden fazla çıkar. Open Subtitles متأكدة إذا قمت بالبحث في الجانب الغربي سأجد الكثير من الفتيات اللاتي يشعرن بأنهم تم إستغلالهن و إساءة معاملتهن من قبلك
    Burada Güney yakasında bir oyun çevireceğine dair söylenti var... Open Subtitles ثمة أشاعة بإنه سيقوم بعملية احتيال هنا في الجانب الجنوبي
    Daha önce bunun gibi bir Batı tarafı cemiyeti topluluğu gördün mü? Open Subtitles هل سبق لك رؤية لقاءٍ إجتماعيٍّ مثل هذا في الجانب الغربي ؟
    Sağ taraftaki "Getto A"da, memurlar sanayi işçileri vesaire bulunuyor. Open Subtitles في الجانب الايمن: جيتو أ العمال المدنيين,عمال المصانع و هكذا
    Demek yanlış tarafı seçince başına bunlar geliyor. Sen de burada bir kez daha yanlış taraftasın. Open Subtitles أعتقدُ بأنّ هذا ما يحدث عِندما تختارين الجانب الخطأ وها أنتِ هُنا، في الجانب الخطأ مُجدّدًا
    Yukarı Doğu Yakası'nda, birkaç saat önce bir restoran soygunu gerçekleşti. Open Subtitles كان هناك سرقة لمطعم في الجانب الشرقي الشمالي قبل عدة ساعات
    Batı Yakası'nda herkes birbirini tanır, değil mi? Open Subtitles في الجانب الغربي الجميع يعرف بعضه بعضًا ، صحيح ؟
    Yukarı Doğu Yakası'nda beklenmedik bir ortaklık doğuyor. Open Subtitles تحالف غير وارد يحدث في الجانب الشرقي الأعلى
    Emeklerinin karşılığını tam olarak verebilecek bir tarafta yer alabilirsin. Open Subtitles ربما تفضل ان تكون في الجانب الذي يدفع مقابل جهودك
    Ekranın öbür tarafında, her şey çok daha kolay görünüyordu. Open Subtitles في الجانب الآخر من هذه الشاشة يبدو الأمر بسيط للغاية
    Bir tarafa sabahları o gün olacaklar hakkındaki düşüncelerimizi, ve öbür tarafa da gece, o gün gerçekte olanları yazacaktık. Open Subtitles جانب منها جعلنا نكتبها في الصباح عن توقعاتنا لأحداث اليوم و في الليل نكتب في الجانب الآخر ماذا حدث بالفعل
    Şimdi batı tarafından doğuya giden tunaları gösteriyoruz TED والآن نعرض عليكم التونة في الجانب الغربي تذهب إلى الجانب الشرقي
    Arama bir dakikadan az sürmüş ve Doğu yakasında bir ankesörlü telefondan yapılmış. Open Subtitles إتصال دام أقل من دقيقة وتتبعته إلى هاتف عملة في الجانب الشرقي البعيد
    Biliyorsun, orası hemen şu buzulun arkasında değil. Orası dünyanın öbür tarafı. Open Subtitles تلك القبيلة ليست على يمينك مباشرة بل في الجانب الآخر من العالم.
    İki, üç, sekiz. Sağ taraftaki üst ve alt dişler kırılmış. Open Subtitles إثنان، ثلاثة، ثمانية أسنان علوية وسفلية في الجانب الأيمن قد تحطّمت.
    Demek yanlış tarafı seçince başına bunlar geliyor. Sen de burada bir kez daha yanlış taraftasın. Open Subtitles أعتقدُ بأنّ هذا ما يحدث عِندما تختارين الجانب الخطأ وها أنتِ هُنا، في الجانب الخطأ مُجدّدًا
    Diğer taraftan, başka hiçbir şey bilmiyordum. TED في الجانب الآخر, لم أكن أعلم أي شيء عن هذا.
    Çünkü bu olmazsa bu benim son işim olacak ve ben de yanlış taraf için savaşarak kaybetmek istemiyorum. Open Subtitles لأنّك إن لم تكُن كذلك، فستكون تلك قضيتي الأخيرة ولستُ واثقًا أنِّي أريد أن أمضي في الكفاح في الجانب الخاطئ
    Sonra Deep Blue'nun karşısında satranç tahtasının başına geçtim. TED ومن ثم جلست في الجانب الآخر لرقعة الشطرنج في مواجهة ديب بلو.
    Dent'in beyninin sol tarafındaki zarar onu korkunç bir canavara dönüştürmüştü. Open Subtitles إصابة دينت البالغة في الجانب الأيسر من مخه جعلت منه مجرم عنيف
    Aynı yıl, 2004 yılında ülkenin bir diğer ucunda başka bir kütüphane inşa edildi ve görünüşü şu şekilde. TED في تلك السنة نفسها، 2004، في الجانب الآخر من البلاد، تم الانتهاء من بناء مكتبة أخرى. كانت تبدو هكذا.
    Ve burada bakmanızı istediğim şey, sağ üst köşedeki teleskop. TED وما أريد منكم أن تننظروا إليه هنا هو تلسكوب في الجانب الأيمن.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus