"في مكان ما" - Traduction Arabe en Turc

• bir yer
• bir yerde
• bir yerlere
• bir yerden
• bir yerlerde
• biryerlerde
• yerde bir
• bir yerlerden
• bir yere
• yerlerde bir
• herhangi bir yerinde
• dünyanın herhangi bir

Daha iyi bir yer var. Şu tepenin arkasında bir yerlerde.
هناكَ مكان أفضل في الخارج، في مكان ما وراء ذلكَ التلّ

Böylece bir karınca kraliçenin yakınında bir yerde işe girişebilir.
بذلك ، فالنملة تبدأ في مكان ما بالقرب من الملكة.

İki ırktan olma kızımız, lezbiyen anneler. bir yerlere gidecektir.
ابنة ثنائية عرق وأمهات سحاقيات سيكون وخزة في مكان ما

Her bir flash bir düzeltme. Birileri bir yerden bakmış ve açık sokak haritasının daha iyi olabileceğini farketmiş.
كل ومضة هي تحرير. شخص ما في مكان ما ينظر على خارطة الشارع المفتوحة، وأدرك إنها يمكن أن تتحسن.

Ve komiktir ki, bütün bu macera, bir TED katılımcısı ile başladı -- bugün seyirciler arasında bir yerlerde olduğunu umduğum Chee Pearlman.
وبدأت رحلتي, مضحك بما فيه الكفاية, مع أحد الحضور في تيد شي بيرلمان, الذي أتمنى أن تكون في مكان ما مع الحضور اليوم

Bilmiyorum.Henüz biryerlerde birşeylerin arasında olabilir.
أنا لا أعرف. في مكان ما بين الدرجات والشاحنة.

Buralarda bir yerde bir portal var. Tek gereken onu bulmak.
ثمّة بوّابة بالجوار في مكان ما يجب أنْ نعثر عليها ببساطة

Buralarda elektriği olan bir yer olmalı yani ben gidiyorum.
لا بد أن هناك كهرباء في مكان ما لذا سأذهب

Internet hayali bir yer değil. bir yerlerde sunucuları var.
الانترنت ليس بشيء يطفو انه على خادم في مكان ما

Gizli bir yeri olmalı, depo odası gibi bir yer.
لا بد أنه امتلك مخبئاً، مساحة تخزين في مكان ما

Hayatınızın bu pakete bağlı olduğunu hayal edin, Afrika'da bir yerde ya da New York'ta, Sandy kasırgasından sonra.
تخيل إن كانت حياتك تعتمد على هذه الرزمة، في مكان ما في أفريقيا أو في نيويورك، بعد إعصار ساندي.

Performans, sanatçının belli bir zamanda, seyirci önündeki bir yerde yaptığı zihinsel ve fiziksel kurgudur ve sonra enerji diyaloğu gerçekleşir.
العرض هو البناء المادي والعقلي الذي يقوم به المُؤدي في وقت معين في مكان ما أمام جمهور ثم يتولّد حوار ساخن.

Ya da Samanyolu’nda bir yerde yaşayan uzaylılar var mı?
أو هل الفضائيون يعيشون في مكان ما على درب التبانة؟

Gelişigüzel bir tanım yapmam gerekirse, şiir sanatı ile yalanlar arasında bir yerlere düştüğünü söyleyebilirim.
إذا وجب علي تحديد موضعها بشكل اعتباطي، سأقول أنها تقع في مكان ما بين الشعر والأكاذيب.

Eh, insan bir yerlere kök salmalı.
حسنًا ، على الرجل أن يزرع الجذور في مكان ما

10 bin doları bir yerlere saklamış bir adam ve müstakbel bir dul kadın.
الرجل صاحب الـ 10,000 دولار, هذه الأموال مخفية في مكان ما وأرملة في طور التكوين

Ya birini görüp ve şeyden itibaren onu takip ettiysem Princeton'dan bir yerden?
ماذا لو شاهدتُ شخصاً و قمت باللحاق به في مكان ما ببرينستون ؟

Onunla başlamak zorunda değiliz ama bir yerden başlamak zorundayız.
ليس علينا البدء بها، لكن علينا البدء في مكان ما

bir yerlerde milyonlarca, yüz milyonlarca insan ölüyor, bu ölümler ya virüsten ya da çöken sağlık sistemlerinden meydana geliyor.
في مكان ما يُلاقي قرابة ملايين إلى مئات الملايين من الناس حتفهم، إما بفعل الفيروس أو انهيار أنظمة الرعاية الصحية.

- Öyle bir şey olduğunu hiç bilmiyordum. - bir yerlerde olmalı.
ـ لم أعرف أبداً أنها كذلك ـ لابد أنها في مكان ما

biryerlerde parçalara bölünmüş olarak bulunmak istemiyorum.
أنا لا أريد الإنتهاء مقطعة اربا في صندوق نفايات في مكان ما.

Yemin ediyorum ki buradan bir yerlerden bir sit com çıkacak.
أوقن أنّ ثمّة كاميرا تصوّر هذا المسلسل الهزليّ في مكان ما.

Ve onu desteye geri koyalım, ortalara bir yere ve başlayalım.
ودعونا نعدها إلى الحزمة، في مكان ما في الوسط، ودعونا نبدأ.

Gençken yaptığım bir hatadan dolayı dışarıda bir yerlerde bir oğlum var.
لدي طفل في مكان ما بسبب خطأ قمت به عندما كنت مراهقاً

X odanın herhangi bir yerinde olabilir. Yardım et de bulalım.
تلك الإكس يجب أن تكون في مكان ما هنا،ساعدني في إيجادها

Dünyanın herhangi bir yerinde mahkum olan her dört kişiden biri şu an burada Birleşik Devletlerde. İşte bu da bu inandığımız tek kullanımlık
فواحد من كل أربعة اشخاص .. في مكان ما .. هو في أحد السجون في أمريكا .. ان هذا المفهوم الثقافي \ الاخلاقي