"قاد" - Traduction Arabe en Turc

    • Gaad
        
    • sürdü
        
    • önderlik
        
    • yönetti
        
    • yöneten
        
    • kullandı
        
    • liderlik
        
    • çıktı
        
    • götürdü
        
    • etti
        
    • sürmüş
        
    • öncülük
        
    • arabayla
        
    • kullanıyordu
        
    • yol
        
    Yapabileceğimiz bir şey daha var. Gaad'ın ofisine bir böcek yerleştiririz. Open Subtitles هنالك خطوة واحدة نستطيع من فعلها وضع جهاز تنصت بمكتب قاد
    Kamyonetini ormana doğru sürdü kimseye de bir şey demedi. Open Subtitles قاد شاحنته فقط إلى الغابة ، لم يقل شيئا لأحد.
    Bu keşfe kalkışan son ekibe önderlik etti. TED الذي قاد آخر فريق حاول القيام بهذه البعثة.
    Don Haskins, Miners'ı tam 14 NCAA turnuvasında yönetti, 719 maçı kazandı. Open Subtitles دون هاسكينز قاد عمال المناجم خلال 14 بطولة إن سى أيه أيه و 719 فوز
    Doughty-Wylie, saldırıyı yöneten kişi şimdiden Victoria Nişanı almış biri. Open Subtitles داوتى وايلى الذى قاد الهجوم تم تكريمة بالفعل بصليب فكتوريا
    "Sihribaz"da Corvette, "Müthiş Hulk"ta Ford Kamyonet kullandı "Eddie'nin Babası"nda ise yürüdü. Open Subtitles قاد سيارة كورفيت في الساحر وشاحنة فورد صغيره في الهيكل الغريب و لمغازلة والد إيدي،لقد تحرك
    Eğer o topuzla oynamamış olsaydı, devrime liderlik yapacaktı. Open Subtitles لو لم يلعب لعبة الكرة والخيط لكان قاد الثورة.
    Peş peşe engel çıktı. Rachel öğle yemeği önerdi, sonra konuşmaya daldık. Open Subtitles شيء قاد إلى الآخر و اقترحنا الغداء و بدأنا بالحديث
    Çünkü bu düşünce anlayışı nihayetinde bizi evrenin kökenine dair bir teoriye götürdü. Open Subtitles لأن متابعة هذا الفكر قاد بنا في النهاية الى نظرية أصل الكون نفسه.
    Gaad, Arkansas'ta beyaz ırkçılarla çalıştığını söyledi. Open Subtitles اخبرني قاد بأنّك قد عملت باركنساس مع البيض شديدي التعصّب العرقي
    FBI, Gaad'ın dolma kalemindeki böceği bulmuş. Open Subtitles الفيدرالييون وجدوا جهاز التنصت في قلم العميل قاد
    Dindar bir yaşam sürdü ancak Tanrı'nın kimi seçeceğini bizler bilemeyiz. Open Subtitles قاد حياة العظماء , لكننا لا نستطيع من منهم أختاره الله
    İki yıl önce, iddia üzerine, tam 2 kilometre gözü bağlı sürdü, tek bir çizik bile yoktu otobüste! Open Subtitles قبل عامين في رهان قاد مسافة كيلوين معصوب العينين ولم تصب الحافلة بخدش
    Bu arada Kartopu, hayvanlara, yeni bir toplum oluşturmaları için önderlik ediyordu, "Hayvan Çiftliği" isminde bir toplum. Open Subtitles في غضون ذلك, سنوبول قاد الحيوانات الاخرى لتنظيم مجتمع جديد الذي سمي الان مزرعة الحيوانات
    Benim babamın ordusu vardı, isyancı ordusunu yönetti. Kayıp bir dava için savaştı! Open Subtitles أبي قاد جيشاً , قاد جيشاً من المرتدين في سبيل قضية خاسرة
    Doughty-Wylie, saldırıyı yöneten kişi şimdiden Victoria Nişanı almış biri. Open Subtitles داوتي، ويلي، الذي قاد الهجوم. كنت أمرت بالفعل للصليب فيكتوريا.
    Flegman kaçış arabasını kullandı ama Elijah onun para çaldığını düşündü. Open Subtitles فليجمان قاد سيارة الهروب ولكن إيلايجا اعتقد أنه كان يخدعهم
    Ve o, Pumbaa, Timon ve tüm arkadaşlarına liderlik yaptı, Open Subtitles و قاد سيمبا بومبا و تيمون و كافة اصدقائه
    DNA'sı dört blok aşağıdaki bir adamınkiyle bağlantılı çıktı. Open Subtitles قاد الحمض النووي خاصتها إلى رجلبمقربة خمسة بيوت منا
    Bunu yapmak için, köpek balığı görüşü ve köpek balığı sinir biliminde bazı uzmanlara ihtiyacım vardı ve dünya çapında bir araştırma beni tekrar University of W.A. (Batı Avustralya Üniversitesi)'ya götürdü, TED ولفعل ذلك، احتجت بعض الخبراء برؤية القرش والجهاز العصبي للقرش، وبحث عالمي، مرة أخرى، قاد إلى جامعة غرب أستراليا
    Ama bu, kitaptan çıkan bir 'hayır' serisine öncülük etti. Cephane gibi, onlara mesajlar ekleyerek duvarlara spreylemeye başladım. TED لكن ذلك قاد إلى سلسلة من اللاءات, جاءت من الكتاب كذخيرة، وأضفت لها عبارات، ثم بدأت برشها على الجدران.
    Adam tekerlekli sandalyesini doğruca havuza sürmüş. Open Subtitles لقد قاد الرجل كرسيه المتحرك في حوض الاستحمام.
    Şunu sorarak başlayayım, kaçınız bu sabah kiliseye arabayla geldiniz? Open Subtitles دعني أبدأ بسؤالكم، واحد منكم قاد سيارته للكنيسة هذا الصباح؟
    Tedaviye alındı ve eve dönüş yolunda kamyonu kendisi kullanıyordu. TED قام بأخذ العلاج، وعلى طريق العودة، قاد الشاحنة بنفسه.
    Ayrıca bu Çin'e karşı olan üretim işlerindeki kayıpla beraber batı dünyasında önemli bir endişeye yol açtı. TED عندما يتم دمج هذا النزوح مع فقدان وظائف التصنيع لصالح الصين، قاد ذلك إلى قلق كبير عند شعوب الدول الغربية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus