Ve o sevginin yerini doldurmak için Elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | وسوف ابذل قصارى جهدي من أجل تعويضه عن ذلك الحب. |
Orada öylece oturup hakimin kararını anlamak için Elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | كنتُ أجلس هناك ابذل قصارى جهدى في الاستماع إلى حُكم القاضي |
Bu yüzden kafanızı karıştırmadan izah etmek için Elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لذا سوف أبذل قصارى جهدي للتوضيح بدون أن أجلب لكم الملل |
Bak, çok şey istediğimi biliyorum. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنظر، أعرف أن هذا كثير ولكن أنا أبذل قصارى جهدي |
Ben, dengeli hayat için Elimden gelenin en iyisini yaptım. | TED | لقد بذلت قصارى جهدي أن أحافظ على التوازن في الحياة. |
Çoğu bir daha oraya dönmemek için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | وهناك الكثير منهم يفعلون فقط قصارى جهدهم على عدم العودة. |
Eşimle ben, Washington'da terk edilmiş bir arazide kendimize bir ev yaptık. ve 'doğaya dost' marketlerin raflarını boşaltmak için elimizden geleni yaptık. | TED | زوجتي، وانا قمنا ببناء منزل جديد على بقعة خالىة من واشنطن العاصمة ، قد بذلنا قصارى جهدنا لمسح رفوف مخزن الاستدامة. |
Ben de kadınların yüzleştikleri gerçek zorluklara dikkat çekmek için Elimden geleni yapıyordum. | TED | لذا بذلت قصارى جهدي لإعطاء الأولوية للتحديات الحقيقية التي تواجه هؤلاء النسوة. |
Iste bana inanan bir yasli hanim, onun icin Elimden geleni yapmaliyim | TED | هنا سيدة عجوز تضع كلّ الإيمان في شخصي، يجب أن أبذل قصارى جهدي من اجلها. |
Kesinlikle, biz içeride imajımızı değiştirmek için elimizden geleni yapıyoruz, ve o patlıyor. | TED | يبدو لنا، من الداخل ، اننا نبذل قصارى جهدنا لتغيير صورتنا المتعاظمة، و التي تنفجر. |
Yinede akşama yiyecek bulmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | على أية حـالّ، سوف نبذل قصارى جهدنـا للحصول على بعض الطعـام هنـا بحلول المسـاء |
- Güzel ama biraz ucuz görünüyor. - Elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | جميل , لكنه يبدو رخيصاً لقد بذلت قصارى جهدى |
Cevap verebileceğim bir şeyse, Elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | إن كان شيئاً يمكننى الإجابة عليه سأبذل قصارى جهدى |
Cevap verebileceğim bir şeyse, Elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | إن كان شيئاً يمكننى الإجابة عليه سأبذل قصارى جهدى |
Hala bana aşık olduğuna inandırmak için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | بذلت قصارى جهدها لتقنعي بأنها ما زالت تحبني. |
Hala bana aşık olduğuna inandırmak için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | بذلت قصارى جهدها لتقنعي بأنها ما زالت تحبني. |
Ama politik nedenlerse, sadece barodan atılman için uğraşmayacağım görevi kötüye kullanma suçundan kovuşturulman için Elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لكن لو أنها سياسية، فأنا لن اقوم فقط باتخاذ خطوات لإقصائك بل ايضا سأبذل قصارى جهدي لمحاكمتك على القيام بعمل محظور مهنيا |
Çok gecikirsek de elimizden geleni yapmış sayılırız. | Open Subtitles | وإذا فات الأوان فنكون قد بذلنا قصارى جهدنا |
— Doktor, odaklanamıyorum. — elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz bayan. | Open Subtitles | ــ أيّها الطبيب، أعجز عن التركيز ــ نبذل قصارى جهدنا يا سيّدتي |
Bir parça normal hissedebilmek için Elimden gelen her şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أبذل قصارى جهدي لكي بيدو هذا بسيطاً وطبيعياً بالنسبة ليّ. |