Halka açık bir yerde müstehcen eylemler sergilemeden önce düşünmen gerekirdi bunu. | Open Subtitles | كان عليك التفكير بذلك مسبقاً قبل ممارسة سلوك خليع في أماكن عامة، |
Yasa mı? Sen tüm bunları aşık olmadan önce düşünmen gerekirdi. | Open Subtitles | هنا كان عليك أن تفكر في ذلك قبل السقوط في الحب |
Burada çalışmak istediğini önce Bana ve annene söylemen gerekiyordu. | Open Subtitles | بل لانه كان عليك ان تكلمني انا وأمي قبل ذلك |
Clark eğer burayı değiştirmek istiyorsan tek yapman gereken söylemek. | Open Subtitles | لو كنت تريد تزيين المكان، كان عليك أن تطلب وحسب. |
- Ben olsam Onu becerirdim. - Sen Onu beceremezdin. | Open Subtitles | كان عليك الإيقاع بها حسناً، أنت لم تكن لتوقع بها |
Bu yüzden bazen bazı şeyler yapmak zorundaydın. | TED | كان عليك أن تقوم بأشياء في بعض الأحيان. |
O çocukların yüz ifadelerini bir görmeliydin Bana sanki Beni tanıyorlarmış gibi bakıyorlardı | Open Subtitles | كان عليك ان ترى وجوه هؤلاء الاطفال نظروا لى و كأنهم يعرفونى بالفعل |
Gelmek zorunda değildin, Hawes. Bu, benimle Jason arasında. Biliyorum. | Open Subtitles | ما كان عليك المجىء يا هاز هذا بينى وبين جيسون |
Öldüğünü kabullendikten sonra kayıplarını telafi edecek birini daha bulman lazımdı. | Open Subtitles | وحالما علمت بموته كان عليك البحث عن طريقة أخرى لتغطيه خسائرك |
- Carlos'tan saklanıyordum. Parayı aldıysan buna gerek yoktu. | Open Subtitles | لقد كنت اختبئ من كارلوس لو اخذت النقود ما كان عليك الاختباء |
Peki, o zaman Onu durdurdu gerekirdi Siz çocukken buraya gelmesini. | Open Subtitles | كان عليك منعه من المجيء إلى هنا إذن حين كنتما صغيرين |
Eğer itiraz edecek olsaydın bunu duruşmanın başlangıcında yapman gerekirdi. | Open Subtitles | واذا اردت اعتراض هذا كان عليك فعله في بداية المحاكمة |
Belki de kız gibi küçük bir orospu yerine bir erkek yetiştirmiş olman gerekirdi. | Open Subtitles | ربما كان عليك أن تربي رجلاً، بدلاً من فتاة عاهرة صغيرة. |
Bazen getirttirmen gerekiyordu, bu da haftalar alabiliyordu. | TED | وأحيانًا كان عليك طلبه ، لذا قد تستغرق العملية أسابيع. |
Rahat istiyorsan, Şikago'da kalman gerekiyordu. | Open Subtitles | إن كنت تنشد الراحة كان عليك البقاء في شيكاغو |
Yapmanız gereken tek şey o adamın etrafında dolanıp bir şeylerle oyalamaktı. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد الذي كان عليك فعله هو الدخول بين ملابس رجل الدين |
Acaba... inşa etmemen gereken bir şeyi inşa ettiğin için mi? | Open Subtitles | هل كان لأنّك بنيت ذلك الشيء ما كان عليك أن بناؤه |
- Ben olsam Onu becerirdim. - Sen Onu beceremezdin. | Open Subtitles | كان عليك الإيقاع بها حسناً، أنت لم تكن لتوقع بها |
Eğer Onu vuracaksan, o zaman ilk önce Beni vurmalısın. | Open Subtitles | إذا كان عليك أن تطلق عليه عليك أن تقتلني اولاً |
Kadını bu işe sokmak zorundaydın değil mi. | Open Subtitles | أقسم بالرب. كان عليك أن تشرك فتاتك المحترمة في الامر |
Seni buraya kadar gelmek zorunda bıraktığım için özür dilerim, ama yolculuktan döndüğümde, gazeteden sadece bir kaç sokak uzaktaydım. | Open Subtitles | أنا آسف أنه كان عليك المجيئ إلى هنا لكن عندما عدت من السفر كنت فقط على بعد شارعين من الصحيفة |
Bulmak için antikacılara veya Avrupa'ya gitmeniz lazımdı. | TED | كان عليك أن تذهب إلى محلات التحف وكان عليك أن تذهب إلى أوروبا |
- Müfettiş Chalmers bu kadar yolu gelmenize hiç gerek yoktu. Burada her şey kontrolüm altında. | Open Subtitles | ما كان عليك المجيئ بنفسك كل شيء تحت السيطرة |
Evet, dün gece geldi. Benim kim olduğumu Ona söylememeliydiniz. | Open Subtitles | نعم ، لقد جاء ليلة أمس كان عليك إخباره من أكون |
Çiçeği burnunda başkanımıza benim müsaademi alman gerektiğini mi söyledin? | Open Subtitles | هل أخبرت رئيسنا الجديد بأن كان عليك أن تطلب إذني؟ |