Burada korumaktan caydırma var, Çünkü, eğer su hakkınızı kullanmazsanız, su hakkınızı yitirebilirsiniz. | TED | بسبب فكرة الاحتكار لانه ان لم يستخدم الفرد حصته فسوف يخسرها لشخص آخر |
Herneyse, O bunların hepsini yapmak zorundaydı Çünkü babam sonuçlarla tamamiyle kafayı bozmuştu. | TED | في الحقيقة قام بكل ذلك وكان يقوم به لانه كان مهووساً بالنتائج المرجوة |
O sorabiliyordu Çünkü, New York'luları tanıyordu, Onlar da onu tanıyorlardı. | TED | استطاع ان يسأل هذا السؤال لانه يعرف النيويوركيين و هم يعرفونه |
Bu tanımı severim Çünkü bana düşünce yapılarını verilere dönüştürmek için olanak sundu. | TED | لقد اعجبني هذا التعريف لانه اتاح لي نقل طريقة تفكيرهم الى قاعدة معطياتي |
Çünkü görüyorsunuz ya, Hindistan'da hiçbir şey sonsuza kadar sürmez, ölüm bile. | TED | لانه كما ترون لا شيء يدوم للابد في الهند، ولا حتى الموت |
Çünkü kompleks bir hareketi taklit etmek karşımdakinin bakış açısına adapte olmamı gerektirir. | TED | لانه لكي تُقلد فعل مُعقد يتوجب عليك أن تتبنى وجهة نظر الشخص الآخر |
bu aynı zamanda tüketime elverişli olmayan bir biber Çünkü yaprak bitlerinin neden olduğu viral hastalıktan dolayı çürümekte. | TED | هذا فلفل حلو لا يمكن استهلاكه, لانه يعاني من مرض فيروسي الذي انتقل ايه من خلال حشرات التربس البالغة. |
Çünkü çözmez! Ama efendim, benim hiç problemim yok ki. | Open Subtitles | لانه لن ينفع ولكن سيديأن ليس لدي أي أفكار جديدة |
Roma'da bütün bu işi iptal etmeye karar vermişler Çünkü gerekli değilmiş. | Open Subtitles | حسنا , في روما قرروا تعليق الامر برمته لانه لم يكن ضروري |
Çünkü eğer uyduruk bir dolandırıcıya yenildiğimi öğrenecek olursa onu ve benim Chicago işlerime göz koymuş diğer bütün adamları öldürmem gerekir. | Open Subtitles | لانه أن أكتشف يوماً أن لصاً حقيراً تغلب علي سأضطر إلى قتله وقتل أي عضو عصابات يحاول السيطرة على عملياتي في شيكاغو |
Çünkü olayı bu şekilde sona erdirmek için bir fırsatımız var. | Open Subtitles | لانه هناك احتمال جيد جدا حول كيفية انتهاء هذا الأمر بالضبط |
İşte bu yüzden. Çünkü Tic Tack içiyor. Şişesi 17 cent. | Open Subtitles | هذا هو السبب, لانه شرب زجاجة تيك تاك ب 17 سنت |
"kurtulmak için çağırabileceğimizi Çünkü bunu yalnızca O'nun yapabileceğini söyledim." | Open Subtitles | لتخليص العالم من الاسلحه النوويه لانه الوحيد الذى يمكنه ذلك |
Çünkü bu orospu çocuğuyla Teksas'tan buraya kadar uğraşmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لانه كان علي ان اصارع هذا الحيوان طوال الطريق من تكساس |
Çünkü, onun sözleriyle: "Kadınlar bir .erkekte yedek lastik olmasından hoşlanmazlar." | Open Subtitles | لانه وكما قال: النساء لا يحبن الرجال باطار سيارات حول خصورهم |
Nazik ol ve adama saygı göster Çünkü seninle işi pişirecek. | Open Subtitles | اذن تصرف بصورة لائقة واحترمنى يا رجل لانه سوف يضعها معك |
- Kilisede de onu görmedim. - Çünkü saklanıyordun. Saklanmıyordum. | Open Subtitles | انا سعيد لانه أعجبك إنها وصفة قديمة من مخزن اسكتلندي |
Çünkü ilişkinin başlangıcında, seçim şansın olduğunda ilk olarak sen yetişkin olmayı seçtin. | Open Subtitles | لانه عند بداية اى علاقة ، عندما اخترنا بعض انت اخترت ذلك اولاً |
Bir çeşit fakat sahiden değil Çünkü başka yol yok ben Greenland'a gideceğim. | Open Subtitles | لا ابدا.. لا يمكن.. لانه لا يوجد اي حلول سوف اذهب لجرين لاند |
Uyutulması gerektiğini söyledi Çünkü nasıl olsa yaşlı bir köpekti. | Open Subtitles | قال انه يجب تخدير الكلب. لانه عجوز على كل حال. |
Bir liderin haklı olduğu için iyi olduğuna inanmadım; öğrenmeye ve güvenmeye istekli oldukları için iyi olduklarına inandım. | TED | وانا اليوم أؤمن ان القائد الجيد ليس هو كذلك لانه مصيب ولكنه هو كذلك لانه مستعد للتعلم .. والثقة |
ve burada, çok enteresan bir poster Çünkü, bilgisayarda basit bir şekilde eşit ölçüdeki perspektiflerin kullanılması yüzünden hala boşluğa oturmayacaktır. | TED | وهنا هذا بوستر مميز لانه ببساطة يستخدم النظام الايزومتري في الكمبيوتر انه لا يثبت |
Bakımları çok zor olduğundan deniz aşırı yolculuklarda hizmet için bile kullanmazlar. | Open Subtitles | هم حتى لا يرسلونهم للخدمه بالخارج لانه من الصعب جدا ان يبقوا |
Bunun nedeni sadece tek yiyecek kaynakları, pinpon topu büyüklüğündeki bir su karındanbacaklısı olan elma salyangozları ile beslenmeleri. | TED | لانه يعتمدون على مصدر واحد للغذاء، الحلزون التفاحي، وهو بحجم كرة تنس الطاولة، من الرخويات المائية. |
Sonra Drej'ler onu öldürdü. Tek sebebi gerçekleri kabul etmeyişiydi. | Open Subtitles | لذا قد قتله الدريج لانه لم يستطع أن يواجه الحقيقة |
Santiago'nun Şükran Günü yemeğine gelmemek için bahane arıyorsun Çünkü bir nedendendir bilinmez, bu bayramı normal biri gibi kutlamayı reddediyorsun. | Open Subtitles | انت تريد عذر حتى تتغيب عن عشاء سانتياجو لعيد الشكر لانه لسبب ما انت ترفض ان تحتفل بهذه العطله كشخص عادي |