"لا أريد أن" - Traduction Arabe en Turc

    • etmek istemiyorum
        
    • yapmak istemiyorum
        
    • vermek istemiyorum
        
    • olmasını istemiyorum
        
    • istemedim
        
    • gerek yok
        
    • kalmak istemiyorum
        
    • söylemek istemiyorum
        
    • olmak istemem
        
    • istemediğimi
        
    • etmek istemem
        
    • istiyorum
        
    • olmak istemiyorum
        
    • istemiyorum ama
        
    Tanrım, üzgünüm. Şikayet etmek istemiyorum. Kötü sözler söylemek için gelmedim. Open Subtitles رباه، أنا آسفة، لا أريد أن أتذمر لست هنا لأقسو عليك
    Sadece sana bağlanıp sonra da kalbinin başka yerde olduğunu fark etmek istemiyorum Open Subtitles لا أريد أن أتعمق في هذا وأكتشف فجأة أن قلبكِ في مكان آخر
    Artık seninle bir şey yapmak istemiyorum. Artık bir cadı olmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أعمل معكِ، لا أريد أن أكون ساحرة بعد الآن
    Sizi uyarıyorum ona zarar vermek istemiyorum ama gerekirse veririm. Open Subtitles أحذر لك. أنا لا أريد أن يضر بها، لكني سأفعل.
    Bunun bildik ve sıkıcı bir yıldönümü hikayesi olmasını istemiyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أريد أن أكتب مقالة تذكارية عادية ومملة
    Pardon kaba olmak istemedim. Ya göz görüyorum ya da peçe Open Subtitles معذرةً ، لا أريد أن اكون وقحـاً لا أثـق بك حقـاً
    Bunun için kaç tane gerektiğini bilmene de gerek yok, kanka. Open Subtitles و أنت تعرف بأني لا أريد أن يحدث لي يا هومي,
    O berbat partilerinden birine daha gitmek zorunda kalmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أتورط في واحدة أخرى من حفلاته الفظيعة
    Evli olmak konusunda yalan söylemek istemiyorum. - Ben de. Open Subtitles لا، لا، أنا لا أريد أن يكون للكذب عنا زواجه.
    Ama, kızgın bir atın hayaletinin neden bir Brooklyn apartmanına musallat olduğunu anlamaya çalışan bir sonraki kiracıların yerinde olmak istemem. Open Subtitles ولكن لا أريد أن يكون المستأجرة المقبلة التي عليها ان تكتشف لم هنالك حصان غاضب روحه متواجدة في شقة في بروكلين
    Senin hikayeni duymak istemediğimi, söylemiştim. Ancak bazı bilgilere ihtiyacım var. Open Subtitles أسمع، لا أريد أن أسمع قُصتك و أنما بحاجة لبعض المعلومات
    Güzel bir yola giriyoruz ve ben gerçekten berbat etmek istemiyorum. Open Subtitles لدينا علاقة جيدة فى العمل وانا حقاً لا أريد أن أفقدها.
    Ama ben insanlardan nefret etmek istemiyorum. Senin gibi olmak istemiyorum. Open Subtitles ولكني لا أريد أن أكره الناس، لا أريد أن أكون مثلك
    Sadece ı. Hayatım hiçbir şey ifade etmek istemiyorum, anlıyor musun? Open Subtitles أنا فقط، لا أريد أن تكون حياتي بلا معنى، أنت تعلم
    Şunun için Redskins'in Süper Bowl'u kazandığını sunar gibi haber yapmak istemiyorum. Open Subtitles أولاً, لا أريد أن أعلن الخبر مثل فوز الريد سكينز بالبطولة الكبرى.
    Will, önümüzdeki 20 yıl boyunca bu işi yapmak istemiyorum. Open Subtitles ويل، لا أريد أن أقوم بهذا العمل للعشرين سنة القادمة
    Sana zarar vermek istemiyorum, Ama o belgeler bana lazım. Open Subtitles أنا لا أريد أن أجرحك ولكني في حاجة إلى الوثائق
    Hayır, bana olmasını istemiyorum, ama o morga geri dönemem. Open Subtitles لا أريد أن يحدث لي لكننى لن أعود لهذه المشرحة
    Bir şey söylemek istemedim ama bir çift daha var. Open Subtitles لا أريد أن أقول أيّ شيء، لكن يوجد زوج آخر.
    Dosyanın katiyen, bu binadan çıkmaması gerektiğini, söylememe gerek yok. Open Subtitles لا أريد أن يغادر الملف هذا المبنى مهما كان السبب
    Orada sadece ayakta kalmak istemiyorum. Beni de Johnny'yi eğittiğin gibi eğitmeni istiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أتدرب تدريبات القوة فحسب بل أريدك أن تدربني مثل جوني
    Gerizekalı olduğunu söylemek istemiyorum ama iki kişilik sıralamada zeki olan değil. Open Subtitles لا أريد أن أقول أن هنالك الأغبى لكن هناك غبيان وليس أذكاهما
    Eğer burada öleceksek, ilk giden olmak istemem anlıyor musunuz? Open Subtitles إذا كنا سنموت هنا لا أريد أن أكون الضحية الأولى
    Sizi yanyana otururken görmek istemediğimi söyledim. Open Subtitles قلت لك اثنين لا أريد أن أراك جالسا بجانبه
    Kabalık etmek istemem, ama günde kabul ettiğimiz hasta sayısı 80'i aşıyor. Open Subtitles لا أريد أن أكون وقحاً ولكننا نستقبل أكثر من 80 حالة يومياً
    Ben sadece gerçekten istiyorum bize 50 yılda birlikte yaşama sanmıyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أريد أن أفكر أننا سنعيش معاً لخمسين عاماً
    Ancak gerçek olan şu ki, ben bir trafik polisi olmak istemiyorum. TED لكن الشيئ هو , أنا لا أريد أن أكون مثل شرطي المرور
    Basitleştirmek istemiyorum ama bence sen sadece bir arayış içindesin. Open Subtitles لا أريد أن أكون بسيط , لكنّك وصلت إلى للتو.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus