"لعمل" - Traduction Arabe en Turc

    • yapmak için
        
    •   
    • yapmaya
        
    • işe
        
    • yapmanın
        
    • yapma
        
    • işi
        
    • yapmayı
        
    • işin
        
    • yapacak
        
    • yapman
        
    • işine
        
    • işler
        
    • yapmam
        
    • yapmana
        
    Kralların bir zamanlar ziyafet verdiği yerlerde şimdi otlar var ve köylüler domuzlarına yuva yapmak için duvarları söküyor. Open Subtitles الآن الأعشاب تنمو فى المبنى حيث كان الملوك يقيمون الولائم ـ و عربات القرويين بجانب الجدران لعمل وقايه لخنازيرهم
    Bunları yapmak için daha uygun bir zaman olabileceğinin farkındayım. Open Subtitles أنا على علم أنه يوجد فرصة أخرى لعمل كل ذلك
    Çünkü erkeklerin kadınların işe alınmasını desteklemeleriyle, gerçekte kaç kadının profesyonel sahalarında işe alınmasının bir bağlantısı olduğunu keşfettik. TED لأننا اكتشفنا رابطا بين دعم الرجال لعمل المرأة وكم تُشغّل في الحقيقة من إمرأة في المجالات المهنية في تلك الدولة.
    Babanın kimsesizlerini, dünyanın normal düzen teknesi için ev videosu yapmaya teşvik ediyorsun. Open Subtitles وانا اعتقد انك تشجعين عديمي الفائدة التابعين لابوك لعمل الفيديوالمنزلي لوحة العالم المختلطة؟
    Yine de evin prototipini yapmanın bir yolunu buldular -- mimarisi oldukça pahalı. TED و مجددا استطاعو ايجاد طريقة لعمل نموذج اولي لمنزل ,معماري ,وسط باهظ جدا
    Sonra "Konuşmalı film yapma fırsatı doğdu" dersiniz. Bu ne demektir? TED ثم تقول، "حسناً، هناك فرصة لعمل افلام حوارية." ماذا يعني ذلك؟
    Pekala, tam bir alıcı taraması yapmak için yeterli yakınlıktayız. Open Subtitles حسناً، نحن قريبون بما فيه الكفاية لعمل المجسات بكامل كفاءتها
    Yardımcı Hawes'e götürdüğün geyik güvecinden yapmak için nopales kullanıyorsun. Open Subtitles تستخدمين الصبار لعمل مرقة الغزال التي كنت تأخذينها للنائب هوز
    O reçeli yapmak için aylar boyunca şeker kuponlarımızı biriktirdik. Open Subtitles والسـكر قليل جدا،لذا فمنا بتوفير السكر لعدة شـهور لعمل المربى
    O köprüde iyi bir çıkarabilmek için en az 8 saat lazım. Open Subtitles خذها مني فإن المرء بحاجة إلى ثماني ساعات لعمل أشياء جيدة لهذا الجسر
    Ama patronum beni göremez. Başka bir görüşmesi yapıyorum. Open Subtitles ولكن يجب ألا يراني مديري أن أجري مقابلة لعمل آخر
    Bu için gerekli tavra sahip değilsin bence, bu kadar. Open Subtitles أقول فقط أنك لاتملكين القابلية المناسبة لعمل هكذا، هذا كل شئ
    Bilmeni isterim ki, kendini kanıtlaman için seni hiç bir şey yapmaya zorlamazdım. Open Subtitles فقط للمعلومية، أنا لن أجبرك لعمل أيّ شئ لا تريدهـ لإثبات نفسك لي.
    Bu kadar gönüllülük işinin arasında liste yapmaya vaktin olmaz sanıyordum. Open Subtitles اعتقد انة مع عملك التطوعى لن يكون لديكِ الوقت لعمل لائحة
    Beni duydun. Yasal bir işe ihtiyacım var ve sen bunu bana sağlayabilirsin. Open Subtitles لقد سمعتينى,انا فى حاجة لعمل شرعى وانت يمكنك ان تقومى به من اجلى
    Baş bayan oyuncun olarak işe gitmeden önce onu epeyce kullanmıştın. Open Subtitles كنت تحصل على الكثير منه قبل أن أذهب لعمل سيدة البطولة
    üzerine çalışıyorum ve bunu yapmanın birçok yolu var ben bilgisayarlara gördükleri ve anladıkları hakkında konuşmaları için yardım etme üzerine odaklanmayı tercih ettim. TED هناك طرق كثيرة لعمل ذلك، وأحب أن أركز على مساعدة الحواسب للتحدث عما ترى وتفهم.
    Bunu yapma gücünde olan ilk nesil biziz. TED لدينا الآن، ولأول جيل مع، المقدرة لعمل ذلك.
    Bak, Ricci bu işi yapmak için, çok zeki olman gerekir. Open Subtitles انظر راتشي لعمل هذا الشغل يجب أن تكون ذكيا جدا
    O şeyi, hakkında bir şeyler yapmayı göze alacak kadar önemsemek. TED بل هو أن تهتم بفكرة ما بالشكل الكاف لعمل شيء تجاهها.
    Bu yüzden bu işin içine girdim çünkü bence bu dünyayı değiştirecek. TED وهذا ما دفعني لعمل ذلك، لإيماني بأن ذلك سيغير العالم.
    Katilinin bir anlaşma daha yapacak kadar kendini güvende hissetmesini istiyoruz. Open Subtitles نحتاج قاتله للشعور بالأمان بما فيه الكفاية لعمل إتّفاق أكثر واحد.
    Sırf konuşmak için değil, doğru şeyi yapman için. Open Subtitles ليس فقط للكلام معى و لكن لعمل الشىء الصحيح
    Bilmelisin ki, babamın işine girmedim ve küstük. Open Subtitles لمعلوماتك أنا رفضت الإنضمام لعمل أبي وقاطعنا بعضنا
    "Haydi bütün bu işler için sorumlu olacak bakanlıklar kuralım." TED دعونا نطور وزارات صفية لعمل هذا وذلك وتلكم والتي توصل هذه الخدمات
    Bir İtalyan aktörden daha çok rol yapmam gerekti. Open Subtitles كنت مضطر لعمل إرتجال أكثر من ممثل إيطالي.
    Seninle işbirliği yapmaya ve benimle söyleşi yapmana izin vereceğim ama bu sana 1 000 dolara patlar. Open Subtitles لقد قررت أن أتعاون معك وإتاحة الفرصة لك لعمل مقابلة معي مقابل ألف دولار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus