"لقد أخبرت" - Traduction Arabe en Turc

    • söyledim
        
    • 'e
        
    • söylemiştim
        
    • söyledin
        
    • 'a
        
    • anlattım
        
    • söylemişsin
        
    • 'ye
        
    • söyledi
        
    • söylemiş
        
    • haber verdim
        
    • söylemişti
        
    Dr. Gillman'a bir gün izne çıkmasını söyledim o da çıktı! Open Subtitles لقد أخبرت الدكتور جيلمان بأن آخذ عطلة فقالت خذ عطلة إذاً
    O geri zekâlıya binlerce kere söyledim. Sebt günleri asla oynamam. Open Subtitles لقد أخبرت ذلك النـّازي ألف مرّة أنني لا ألعب يوم الشابوث
    Jonathan'a yemekte sizi rahatsız etmek istemediğimi söyledim, ama ısrar etti. Open Subtitles لقد أخبرت جوناثان أنني لا أريد إزعاجكم على الغداء لكنه أصر
    Olanları Ray'e anlattım ve o da birkaç yeri aradı. Open Subtitles لقد أخبرت راي بكل ماحصل, وقد قام بإجراء بعض المكالمات
    Lig Ofisindeki, bok herife söylemiştim... Planlamadan... Kim sorumlu ha? Open Subtitles لقد أخبرت ذلك الأحمق في مكتب الإدارة، المسؤول عن التنظيم
    - Gerçekten oradan arıyormuş gibiydi. - Waits'e çantayı mı söyledin? Open Subtitles ـ لقد بدا حقيقياً بالفعل ـ لقد أخبرت ويتس بشأن الحقيبة
    Polislere bildiğim her şeyi anlattım ki bu hiçbir şeydi. Open Subtitles لقد أخبرت الشرطة بكل ما أعرفه، والذي كان تحديداً: لاشيء.
    İnsanlara zencefilli kek evimde çocukları taciz ettiğimi söylemişsin. Open Subtitles لقد أخبرت الناس أني أغوي الأطفال بكعكة الزنجبيل
    Donanma Bakanı'na bu işe en iyi adamlarımı verdiğimi söyledim. Open Subtitles لقد أخبرت وزير البحرية أنني وظفت أفضل رجالي في هذا
    Videoyu yapmalarını onlara ben söyledim ve malzemeyi ben verdim. Open Subtitles لقد أخبرت الطلاب بعمل الفيديو و قمت بإنتاج الشئ بأكمله
    Bu kişiye her şeyimi söyledim, ve kim olduğunu bilmek isiyorum. Open Subtitles لقد أخبرت هذا الشخص كل شيء، وأريد أن أعرف من يكون.
    Yemin altında, yargıca o gemide resmi bir iş dolayısıyla olduğunu söyledim. Open Subtitles لقد أخبرت القاضي بأنك كنت في المركب في مهمة رسمية، تحت القسم
    Bu yüzden, sonbaharda Aziz Louis'de bulunan kolejlere başvuracağım anne ve babaya söyledim. Open Subtitles اذاً, لقد أخبرت أمي وأبي بقبولي في جامعة سانت لويس في فصل الخريف.
    Dur, beni azarlamadan önce dinle editörüme bunu alamayacağını çoktan söyledim, hepsi senindir. Open Subtitles انتظري قبل أن تقتليني لقد أخبرت الناشر أنه لايُمكنه الحصول عليه إنه لكِ
    Frank, Müdür Delaney'e bana anlattığın her şeyi bildirdim. Open Subtitles لقد أخبرت المفوض ديلاني بكل شيء أخبرتني إياه
    Gus, bu dostuma ona bir oda ayarlayacağını söylemiştim. Open Subtitles جس, لقد أخبرت صديقي هذا أنك ستتمكن من أن توّفر غرفة له للمكوث الليلة
    Garsona da onu sevdiğini söyledin. Open Subtitles هو كم أحبك لقد أخبرت النادل أنك تحبه أيضاً
    Bana silah doğrulttu. Bir hamle yaptım ve adam düştü. Sana anlattım. Open Subtitles كان لديه سلاح موجه إلي فابتعدت عنه وأصابه , لقد أخبرت بذلك
    Gail ve erkek arkadaşının, kavga ettiğini düşünüp 155'i aradığını söylemişsin. Open Subtitles لقد أخبرت 911 انك ظننت غايل, وصديقها الحميم كانوا يتشاجرون في الشقة المقابلة
    Sarah, Ring'den sonra Ellie'ye bırakacağıma dair söz verdim ve bunda ciddiydim. Open Subtitles سارة، لقد أخبرت إيلي إنني سأستقيل إذا قضينا على الرينج واناأعني ذلك.
    Mesela Annette'e astronot olmak istediğimi söyledim ve olabileceğimi düşündüğünü söyledi. Open Subtitles حسنا ، لقد أخبرت أنات أني أريد أن أكون رائد فضاء وهي قالت أنه يمكنني أن أكون
    Sigorta şirketine yaklaşık 12,000 dollar ettiklerini söylemiş Open Subtitles لقد أخبرت هي شركة التأمين ظنت أنها قد تساوي 12.000 دولار
    Yerel polise ve FBI'a haber verdim. Open Subtitles لقد أخبرت الهيئة المحلية في مكتب التحقيقات الفيدرالي
    Prenses, şeyhin diğer karılarına kalpsiz şehyle evlenmektense ölmeyi tercih edeceğini söylemişti. Open Subtitles لقد أخبرت الزوجات الأخريات أنها تفضل الموت على الزواج من هذا الشيخ عديم القلب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus